İstanbul’a kar yağdı, Türkiye’ye kış geldi. Dünya krizde, denizin mavisi soldu.
‘Sıkıntılı dönemin neşeyi, azmi kaçıran dertleri var’ diye kara kara düşünürken, karın yağışını seyrediyordum. Dalmışım!
Ucuz kredi bulunca sevinen, düşük maliyet buldum diye gemi inşa eden, yakıt maliyetine Afrika’ya giden, karın tokluğuna gemide çalışan, yük bulamayıp alargada dön baba dönen, arzın talebin ezbere konuşulduğu ama birşeylerin de yapılamadığını mı düşüneyim… Denizi bilmeden eğitim veren okullara mı, dört duvar inşa edip içini donatmadan bırakıp, ‘hayır’ diye üstüne denizcilik tabelası astıranlara mı, işinin ehli gemici bulamayanlara mı, kıdemliyim diye dediğim dedik patrona tutturanlara mı üzüleyim… Yoksa, mal alıp bedelini ödemeyenlere mi; ver ver nereye kadar diyerek sızlanıp yüreğini dağlayanlara mı; vermezsen bu gemi gitmez deyip malının üstüne kuluçkaya yatanlara mı kızayım… İtibarım her şeyim deyip varını yoğunu borç için satılığa çıkaran leventleri mi alkışlayayım… Az almışız hadi bir de şuradan da yolalım diyenlere, ne diyeyim…
Kim yaş, kim kuru? Seçilemiyor. Sisli. “İnsanoğlu beşerdir, şaşar” amma her kişi dönüp dolaşıp kendine taşar.
İçim geçmiş…
“Neler geldi geçti de, kaldı mirası yürekliden yürekliye… El verdi “atam” bir kere, nesilden nesile taşınmazsa, yazık olmaz mı?
Cümle âlem biliyor deden nasıl çalıştı da, gemiler yaptın, yüzdürdün, damla damla deryada… Kuzeyin doğusundan atıp tohumlarını da nasıl var ettin, cumhuriyetin: Denizciliğini…
Ecdadın düşündü, yolu bile yoktu. Olmazı oldurup tomruklarla karadan yürüttü o dalgayla yüzebileni de, eşsiz İstanbul’a gemilerle sahip oldun. Sen de onun ektiği yerde tohumlandın, sonra Tuzla’da fidan oldun, serpildin… Acep görür müyüz, asırlık çınarının Tuzla’dan tüm kıyılara uzayıp yayılan gölgesini?.. Ancak bu son yükü, dalları taşıyamadı, daha yüzlerce yıl kökü yaşatılabilir mi, meçhul! Seveni az da sahip “bir” çıkanı olsa…
Olsun. Şimdi hedefe ulaşmak daha kolay; teknoloji, bilgi, emek gücü: derya… Ama rakipler de fena…
Kendin, içinde çözse derdini kim tutar ki seni.. Senin ‘mesel’in değil mi bu? Bir deyiversen… Bir anlatabilsen. Ama anlatsan da dinletemiyorsun, hissedemiyorlar yüreğindeki çoşkuyu… İnce ince işlemeye çalışırken biliyorsun “tüh-yaa”ların Üsküdar’ı geçince işlemeyeceğini.
Krizler olur, biter. Yenileri olur… Sen yılma! Senin emelin asırlık çınarı yaşatmak layığınca… Komşuna sahip çık da, de boşver gerisine… Ne halleri varsa görecekler, seni duymayanlar; mücadelene inanmayanlar! Bir gün, anlayacaklar amma… Yakarsalar da zamanda “boş ol”acaklar!
Kim ne derse desin, senin bileğinde işine iman gücü var, her kim gem vursa da sen; şahlanarak gider, ecdadının sana verdiği bu eli öptürürsün! Şimdilik güç sende olmasa da, bilginle cihan sensin. Unutma daha yapacağın çok ama çok iş var. Okullar yapıyorsun, cümle aleme şan olsun, teknolojiyi üretecek, sahip olduğun akıl gücünle geç de kalsan aleme, daha ne imzalar atacaksın. Yetiştirdiğin taze filizler, alem-i cihana hükümran olacak. Sen her kim ne derse desin, büyüyor güçleniyorsun. Hem gemini inşa eder, hem o gemiyi gemicilerinle kumanda eder, dünyayı bile taşırsın.”
Düşünceye dalmak, düşe dalmakmış, sonuysa beyaz bembeyaz mavi dalgalı bir rüyaymış, hayır olsun inşallah…
Bu karlı günlerde, denizi içindekileri düşündüm, biraz daraldım, ferahlamak için Bedri Rahmi’yi okumaya koyuldum.
Bir dilim deniz
Değil kardeşim değil
Benim sevdiğim denizlerin dibi
Ne mavi, ne yeşil, ne
camgöbeği
Benim sevdiğim denizlerin dibi, renkli değil
Bir mavi deri değil sadece
Bir mavi zar değil
Eti var, budu var
Suyun eti, rüzgârın eti
Su desem su
Rüzgâr desem, rüzgâr değil
Deniz dibinden kesilen kalın bir dilim
Yıllardır gözümde, dizimde, dilimde
Tadına tuzuna doymuş
değilim
Yaz aşı, deniz aşı
Denizdir her işin başı
Denizle başlamalı herşey
Denizle bitmeli
Kelleyi koltuğa almalı
Dibi görünen denizlere gitmeli
Bu ay kulağımıza gelen; Ulusoy’un 6 gemilik yeni bir sipariş düşündüğü, DATİ’nin satış hazırlıklarının sürdüğü ve şubat sonuna doğru basın ilanı ile duyurulacağı, Torgem’in uzun bir süredir verdiği mücadelenin sonunda bir çok deniz aracı için 6 Ocak’ta Araplarla Ankara’da sözleşme imzalayacağı, Sanmar’ın ilk ve en’leri olan yeni römorkör projeleri için kontrat imzaladığı gibi sevindirici haberler de var.
Şansınız, seveniniz, düşüneniz bol olsun.
