Sinem Dedetaş: Cumhuriyete ve devlete borcumuz var

Yeşim Yeliz Egeli

yesimegeli@marinedealnews.com

Şehir Hatları A.Ş. Genel Müdürü iken görevinden istifa edip Üsküdar Belediye başkan adayı olan Gemi İnşa Mühendisi Sinem Dedetaş ile 14 Mart’ta Üsküdar sakinlerine sunacağı deniz projeleri üzerine özel bir söyleşi yaptık

Sinem Hanım öncelikle bizi bugün Üsküdar’da, ilçe binanızda ağırladığınız için teşekkür ederiz. Bugün 14 Mart, ayn zamanda Tıp Bayramı. Sorularımıza geçmeden önce okuyucularımızın sizi tanıması için kendinizden çok kısa bahseder misiniz? Nerede doğdunuz? Neden gemi inşa mühendisi olmak istediniz? 

Öncelikle hoş geldiniz diyorum. Ben de her zaman sizlerle birlikte olmaktan çok mutluyum. 14 Mart olduğu için de tüm doktorlarımızın tıp bayramını kutluyorum. Tüm emekçi doktorlarımız demek istiyorum. Çünkü gerçekten doktorluk mesleği hem çok zor hem sağlıkta şiddet olaylarıyla karşılaştıkları için Türkiye’de bu mesleği yapmak giderek zorlaştı,. Bayramları kutlu olsun, sağolsunlar varolsunlar.

Ben 1981’de Eskişehir’de doğdum. Su olmayan bir kentte doğup gemi inşa mühendisliğine karar verdim belki oradaki su eksikliğinden kaynaklıdır diyorum. Liseye kadar Eskişehir’de okudum. Devlet okullarında okudum. Üniversite sınavına girdim, mühendislik yapmak istediğimi biliyordum ama bir taraftan da suyla ilişkili bir iş yapmak istiyordum. İkisini birleştirince gemi inşa mühendisliği kazandım. Tesadüfi değildi, isteyerek yazdım, okudum. Çok da severek okudum. Çok keyifli bir öğrencilik hayatım oldu.

‘Benim ilk evim ve ilk işim Üsküdar’a nasip oldu

Daha sonra yine İTÜ Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları’nda yüksek lisansıma başladım aynı zamanda da çalışmaya başladım aslında. 2004 yılında, işe başladığımda da eşimle tanıştım ve 2006 yılında da evlendik. 2004 yılında Altunizade’de çalışmaya başlayınca Üsküdar ile bağlantım kurulmuş oldu. 

Benim ilk evim ve ilk işim Üsküdar’a nasip oldu. Sonrasında, çeşitli yerlerde çalıştım, 2012 yılında eşimle kendi işimizi kurduk. 2019 yılına kadar kendi işimizi yapmaya devam ettim. Çok keyifli bir çalışma hayatıydı.

‘Kamu için çalışmak beni mutlu ediyor

Gemi Mühendisleri Meslek Odası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptım. Bu tabii ki kamuda çalışma ve toplumsal çalışma disiplini anlamında çok büyük bir deneyim kazandırdı bana. Gönüllü yapılan bir işti, orada gerçekten hizmet etmeyi sevip sevmediğimi tespit etmiş oldum. Yalnızca kamusal olarak ve meslektaş çıkarları için çalıştığım bir yerdi. Burada kamu işlerinde çalıştığımda mutlu olduğumu gördüm.

Sinem Dedetaş
Sinem Dedetaş Kimdir

Ben bu dönemde şuna şahit oldum: Oda içerisinde birçok fraksiyon mevcuttu fakat esasen hepsi sizi bağrına basmıştı. Orada yönderlik de ettiniz sektöre… 

Benim niyetim her zaman aynı oluyor aslında, çalıştığım yer ya da sorumluluğum ne olursa olsun oranın en iyisini yapmak istiyorum. Burada tabii ki hayatta hepimizin bir tarafı bir duruşu var ama sorumluluk aldığımda ve o koltuğa geldiğimde herkes benim için eşit oluyor. Seçimle de gelsem, atamayla da gelsem ki ikisi de oldu herkes eşit ve eşit hizmeti götürmem lâzım bunun bilincindeyim. Benim için o noktada siyaset biter eğer siyasetle geldiğim bir yerse… Ben görevimi en iyi şekilde yapmakla ilgileniyorum. 

‘Cumhuriyete ve devlete borcumuz var

Türkiye Cumhuriyeti’nin bağrından çıktınız. Devletimizin okullarında okudunuz. Gemi inşa mühendisi oldunuz. En son Şehir Hatları A.Ş Genel Müdürlüğü’ne atandınız. Burada görevinizi ifa ettiniz. Hem Şehir Hatları’na hem de Tarihi Haliç Tersanesi’ne dokunup hem bilginizle hem görgünüzle burada ulusal ve uluslararası anlamda çok değerli işler yaptınız. Hatta İşletmeyi eksiden alıp 4 yılda 270 milyon TL kâr sağladınız. Burada okuyucularımıza şu notu düşmek isterim. Haliç Tersanesi tarihi bir tersane, bir okul aslında, özelleştirilmesi düşünülürken, ciddi mücadeleler verilerek ranta teslim edilmedi. Tarih yaşatıldı. Siz de orada harikalar yarattınız, iki tarihi vapuru da geri kazandırdınız.

Bana da bir röportajımızda “Beni devletim okuttu, bilgimle borcumu ödeme zamanı” demiştiniz. Şimdi o borç devam ediyor anladığım kadarıyla. Şimdi de kadim Üsküdar’a belediye başkan adayı oldunuz. Tebrik ederim öncelikle cesaret ve ilginizden dolayı. 

Yönetim stratejinizden kısaca bahsedebilir misiniz?

Cumhuriyete ve bu devlete borcumuz var. Ben ölene kadar da bunu söylemeye devam edeceğim. Kadınlar ve kız çocukları olarak bizler Cumhuriyetin yarattığı fırsat eşitliği sayesinde yetiştik. Bu çok önemli bir konu. Biraz da duygusallaşıyorum kusura bakmayın (gözleri doluyor). Bunu da kaybetmem diye umuyorum. Bunu hatırlamak da bir dinamizm sağlıyor.

Orta Doğu camiasında biz çok nadide bir ülkeyiz. Bu nedenle borcumuzu Ulu Önder’e ve silah arkadaşlarına, Cumhuriyeti kuran ve yaşatan herkese ödemeliyiz diye düşünüyorum ve hepimizin de bir borcu olduğunu düşünüyorum.

O fırsat eşitliği sayesinde okumuş bir kadın olarak şu anda beni heyecanlandıran şeylerden bir tanesi bu birikimi kız ve erkek çocuklarına yayabilmek ve rol model olabilmek çok önemli. Ben mesleğe ilk başladığımda bunu anlamıyordum. Çünkü ailemde ve okulumda böyle bir ayrımcılık görmedim. Fakat meslek hayatında özellikle bizimki gibi erkek egemen mesleklerde kadınların dezavantajlı noktalarını ve sorunlarını birebir yaşadığım için algılar ve fark eder noktaya geldim.

‘Mücadele etmemiz gerekiyor

Biz yetişirken de toplumda bu kadar kadınla alakalı gündem yoktu. Kadına şiddet ve kadın cinayetleri belki son dönemde arttı belki de medyanın gücü sayesinde yeni duyar olduk. Bunu da gördükçe ve fark ettikçe hem zorluklarımız olduğunu hem de bunlarla mücadele etmek gerektiğini gördüm. Bunlarla mücadele etmek gerekiyor ama herkes için aynı şekilde kolay değil. Ben bunları atlamayı öğrendim. Bu kodları ailede görmediğim için sorunların kendimde değil karşı tarafta olduğunu bilerek bu engelleri atlayabildim.

‘Kadınlar iş hayatında dezavantajlı durumda

Her sektörde kadınların çok ciddi sorunları var. Kız kardeşim de sinema sektöründe biz de beraber atlamayı öğrendik. Benim bir etki alanım vardı. Şirketimiz varken etki alanım vardı, Şehir Hatları’nda bir etki alanım vardı. Biz de kendi işimizde kadın istihdamını yüzde 290 artırdık. Şehir Hatları’nda tamamen cinsiyetten bağımsız liyakat temelli işe alımlar yaptık ve bu çok büyük bir gurur. Çünkü bir kurumsalı değiştiriyorsunuz, bir sistem kuruyorsunuz. Şehir Hatları artık o kurduğumuz sistemle devam edecek.

‘Kamu bütçesini ve ecdat mirasını korumak görevimiz

Belediye başkanlığı konusunda beni en çok heyecanlandıran İstanbul’a dokunduktan sonra, yani bir ecdat mirasını bir yadigârı kurtardıktan ve kamusal olarak çalıştırdıktan sonra ki bunun da şöyle bir anlamı var: Biz kamu bütçesi kullanıyoruz, yani hepimizin vergilerinden ayrılan paylar bize geliyor, biz o parayı tekrar vatandaş için harcıyoruz. Biz o parayı yani vatandaşın cebinden çıkan parayı azalttık. Burayı doğru işletiriz dedik. Yüzde 99 olan İBB bağını yüzde 75’e düşürdük. Yani kamuya yüzde 24 ek kaynak yarattık. 

Şeffaf harcamaya çok önem gösterdik hem İBB olarak hem şirket olarak. Bunların her biri açıklandı, Sayıştay denetimindeydik. İstihdamı artırdık, deniz ulaşımını canlandırdık, vapur kazandırdık, deniz taksileri ürettik, fırsat eşitliği sağladık. Bunun gibi pek çok konumuz var. İstanbul’a hizmet edince, bu etki alanını biraz daha genişletmek istedim. Belediye başkanlığı fikri de oradan geldi.

Sinem Dedetaş
Sinem Dedetaş Üsküdar Belediye Başkan Adayı

’41 söz içerisinde denizciliğe dair madde yoktu

Aileniz nasıl karşıladı? Biliyorlar mıydı, sürpriz mi oldu?

Ben 2011 yılında partiye üye oldum. Sayın Kılıçdaroğlu’nun “41 sözü” vardı o zaman. O dönem baktım denizcilikle ilgili hiçbir madde yoktu 41 sözün içinde, o zaman da mesleğe başlayalı epey zaman olmuştu. “Denizcilik var, biz bir sektörüz, bu çok stratejik bir sektör” demek için üye oldum partiye aslında. Önce Milletvekili aday adayı olmuştum. Evde de hep cesaretlendirildim. Böyle de bir gündem oluşunca, teşvik de olunca cesaretlendim ve partimizin kapısını bir kere daha çaldık.

Bu konuda ben de size teşekkür ederim çünkü denizcilerin kesinlikle siyasette yer almaları, ülke yönetiminde sorumluluğu paylaşmaları gerekiyor. 

‘Siyasi işten çıkartmalar yapmadık, yapmayacağız

Üsküdar Belediye bütçesi Şehir Hatları bütçesi kadar aslında yani benzer bir bütçeyi daha önce yönettiğimi söylemek isterim. 

İkincisi, 2019 yılında da benzer bir korku oldu, “gelecekler, sizi işten atacaklar” gibi, biz bunu yapmadık. Liyakatlı çalışan herkesle çalışmaya devam ettik. Siyasi işten çıkartmalar yapmadık. Disiplin suçu olmadığı sürece ya da istifa etmediği sürece herkesle yolumuza devam ettik. Birtakım kritik pozisyonlarda müdür değişimleri oldu, bunların da hiçbiri kavga dövüşle değil karşılıklı iletişimle anlaşarak bitirildi. Siyasi herhangi bir gerekçeyle kimseyi işten çıkartmadık. Öyle bir bakışımız yok. 

Yani “kutuplaştırma” yönetimi kolaylaştıran bir şey, çok fazla dile geliyor, korkutuluyor insanlar ama ben bu korkuların insan onuruna yakışmadığını düşünüyorum. Artık bu tür korkuları bitirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Devlette, kamu kurumlarında süreklilik esastır. Gelen kişi hizmet etmeye geliyor. Bizim geldiğimiz yerdeki herhangi biriyle derdimiz yok. Biz burada Üsküdar’a en iyi hizmeti nasıl veririz diye bakıyoruz. 

Ulus devletleri küresel rekabette birbirinden ayrıştıran, iyi yönetim uygulamalarıyla nitelikli insanları ve kalıcı yatırım sermayesini çekebilmeleri. Üsküdar Belediyesi’ne bu konuda ne gibi sorumluluklar düşüyor? Siz ülkemizin tanıtımında bu anlamda neler yapmayı planlıyorsunuz. Yapay zekâ uygulamalarının belediyeciliğe entegrasyonu konusunda planlarınız var mı?

Konuşmamız gereken konular bunlar aslında. Diğerleri korkuların ve siyasetin konuları. Biz Üsküdar’ı konuşmalıyız, bu kadim ilçeyi. İstanbul’un genelinden Üsküdar’a baktığımızda gerçekten çok kadim bir yer görüyoruz. Boğazın incisini görüyoruz. İçine girdiğimizde çok sorunları olan, çok içine kapanık bir Üsküdar görüyoruz. Kültürel mirasın yüzde 47’si Üsküdar’da ama esnafa bakıyorsunuz bu nimetlerden bu anlamda hiç faydalanamamış. Turistin yüzde 5’i Üsküdar’a uğruyor.

Bunda Üsküdar’ın huzurlu ortamını, aile hayatını koruyarak sağlayabiliriz. 12’inci 13’üncü yüzyıldan tarihi eserlerimiz var. Bunu hem İstanbullular hem dünyada insanlar görmek ister. Bu nedenle kalkınmanın birinci etabında turizm rotaları belirliyoruz. “İnanç masası” kurmuştuk mesela, güzel çalışmıştı.

Üsküdar’da inanç turizmi yapmayı planlıyoruz, “Mimar Sinan Rotası” planlıyoruz ki belediyenin teşvikleriyle birlikte bir süre sonra bu kendi başına dönen bir iş haline gelir. Burada esnaflar da kalkınır. Burada aynı zamanda prestij mahallelerimiz var. Kuzguncuk, Çengelköy, Kandilli gibi. Kandilli’ye Boğaz Kanunu’ndan dolayı çivi çakılamıyor ama Meclis’te bizim bir teklifimiz var, çoğunluğu elde edebilirsek bir defaya mahsus Kandilli depreme dayanımlı hale getirilebilinecek. 

Turizm konusunu da değinmem gerek, vatandaşın kapısından çıkmayacak hale geldiği bir turist yoğunluğundan bahsetmiyorum. Güvenliği ve kalkınmayı birlikte sağlamaktan bahsediyorum.

Galataport açıldı, büyük hat sahibi yolcu gemileri Salıpazarı’na gelmeye başladı, ancak turistler limana iner inmez hızlıca tarihi Yarımada’ya yönlendiriliyor. Bu kitle için Üsküdar’a özgü mutlaka görülmesi gereken tarihi/turistik neler var? 

Farklı turizm rotalarıyla, hem merkez mahallelerde hem sahil mahallelerinde çok fazla yapı var. Camisi, kilisesi, sinagogu hepsinin bir arada olduğu yapılar var. İkincisi burada esnafla ilgili iyileştirmeler düşünüyoruz.

Prestij caddeleri gibi, tarihi pasajlarımız, balıkçılar çarşımız var. Bunların iyileştirilmesi gerek. Bunların, dokusunun iyileştirilmesi, dokunun oluşacağı dokunuşların yapılması lâzım. Mahalle anlamında, şehrin nadide kalan alışkanlıkları var İstanbul’da onun korunması gerekiyor.

Mesela Yavuztürk’ü herkesin imrendiği bir yer yapmak istiyorum. Orada bir dönüşüm yapmayı planlıyorum. Artı kata ihtiyacı yok oradaki binaların, biz dünya görmüş insanlarız memleketimizde de iyi olan planlamaları yapmak, yaşama katmak istiyoruz.

Bir Barcelona şehir planlamasını düşünün. Bu tip şehir planlamaları herkesin yaşam alanının olduğu bir yer olmalı. Burada gençler haklı olarak stadyum istiyorlar, sanatsal faaliyet istiyorlar. Gençlerimizin hayat kalitesini iyileştirirken atanamayan öğretmenlerimize, sanatçılarımıza bir istihdam da yaratıyoruz planladığımız projelerimizde. Bunları yapacak alanımız da var görgümüz bilgimiz de…

Denizden karaya doğru Üsküdar’a bakarken Üsküdar’da neyi değiştirmeyi planlıyorsunuz?

Boğaz görünümünden etkilenmeyen bölgelerin imar planları şu an Meclis’te. Biz kaldırımları planlamış sosyal donatı alanları planlanmış bir Üsküdar istiyoruz.

Üsküdar’a bir denizcilik müzesi çok yakışırdı, sizce? 

Vaatlerimiz arasında var. “Sinem’de yaşam var” başlıklı tanıtım broşürlerimizde Denizcilik Teknolojileri Deneyim Müzesi var. Üsküdar’a çok yakışır. Üsküdar bunun için çok güzel bir ilçemiz. Aynı zamanda DTO ile görüşmüştük, Üsküdar’a bir Deniz Şehitleri anıtı da düşünüyoruz. 

Sinem Dedetaş
Sinem Dedetaş

‘Üsküdar’da denizcilik kültürünü yaygınlaştırmalıyız

Üsküdar’ın bu kadar deniz bağlantısı olmasına rağmen denizcilik tarafı hâlâ eksik. Çeper’e gittiğinizde Üsküdarlı olup da hâlâ vapura binmemiş vatandaşlarımız var. Bunun teşvik edilmesi gerekiyor. Bir de artık temel ihtiyaçları bir tarafa bırakıyorum öncelikle gençlerimiz var. 

‘Gençlere umut vermek gerekiyor

Üsküdar’ın yüzde 13’ü gençlerden oluşuyor bu gençlere umut vermemiz lâzım. Ben Ar-Ge ile uğraştım, mühendisim, teknoloji ve bilim tarafını da katmamız gerek. Gençlerin bu ülkede kalma hayallerini oluşturmamız gerek. Bunlardan biri de Üsküdar sinemamız. Gençler için ücretsiz bir sinema… Mahalle koruları olmalı diyoruz, yani Üsküdar’ın çok büyük zenginlikleri var.

1 Temmuz, Denizcilik Bayramımız. Ülke genelinde çok sönük kutlanıyor. Siz Üsküdar’a ve gençlere neler katmayı düşünüyorsunuz. Eğlenmeyi özler olduk… Kazanırsanız, festival düzenleme hayaliniz var mı? 

‘Festivaller kenti Üsküdar

“Festivaller kenti Üsküdar” da vaatlerimizden biri. Alanlarımız da var. Üsküdar’da alan var, yaratabiliyoruz da. Festivaller yapmayı düşünüyoruz. Herkese hitap etmeyi düşünüyoruz. Seçmeni ben ayırmıyorum ama yaşam tarzı ve beklenti olarak herkese hitap etmeyi ve kimsenin yaşantısına zarar vermemeyi düşünüyoruz. Her gencimize hitap etmek istiyoruz. Rock müzik sevene de tasavvuf sevene de ya da ikisini de sevene veya sevmeyene de hitap etmeyi planlıyoruz. Bir yöneticiysen, yönettiğin kitlenin sesini duyman lazım. Biz insanların ne istediğini dinleyeceğiz ve ortak aklı kuracağız.

‘Amatör denizcilik teşvik edilmeli

Amatör denizcilik konusunda da zayıfız, amatör denizcilerin Üsküdar’a kolay ulaşabilmesini sağlamak da planlarımız arasında. Yetki alanımızda olan alanları denizcilere kolay kullandırtmak amacımız. Denizcilik ve festivalleri birleştirip, biraz neşeli, canlı tabii ki huzuru bozmadan, komşularımızın hassasiyetlerini bozmadan… Herkesin huzurlu olacağı ve bir yandan da hayata katılabileceği, özenilen bir Üsküdar hayal ediyoruz. 

Üsküdar’da deniz parklar yaratılabilir mi?

Yaratılabilir. Bir balıkçı barınağımız var mesela, bunu projelendirdik. Burası da onlardan biri olabilir. Bunlarla alakalı projelerimiz var.

Sinem Dedetaş
Sinem Dedetaş

Halk denizle buluşamıyor. Tüm İstanbul için bunu söyleyebilirim. Halkın denizcileşmesini istiyoruz ama buna engeller koymuşuz. Bu konuda planlamalarınız olacak mı? Türkiye denizcileşirse neler kazanır? Halk denizcileşirse mi devlet denizcileşir, yoksa devlet denizcileşirse mi halk denizcileşir?

Bizim şu anki durumumuzda devletin denizcileşmesi lâzım. Kimse durduk yere bir gemi inşa edip, suya indirebilecek imkâna sahip değil. Önce teşvikle başlanması lâzım. Önce devletin ya da bizim gibi inşaların denizcileşmeyi kolaylaştırması lâzım ki insanlar bunun olabildiğini görsün. Bir süre sonra vatandaş buna sahip çıkacaktır diye düşünüyorum. 

Biz alanları güzelleştirip, işgalden kurtarıp kamuya açtıkça, değer artacak ve gerisi gelecek.

Belediyelerde eleştirdiğim bir nokta, doku eksikliği. Herkes kendine özgü bir proje getiriyor ve tarihi doku bozuluyor. Safranbolu Evleri’ni insanlar görmeye gidiyor, çünkü korunan bir doku var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Tam olarak hayalim bu. 50-60’lardan kalan kimlikli binalar var. Bunların dönüştürülmesi gerekiyor ama dönüşüm yaparken de komşularımıza sorarak, kimlikli bir dönüşüm yapmamız gerek. Tüm sorunları da çözülmüş bir dönüşüm yapmamız gerek.

Kazanırsanız bir miras devralacaksınız. Üsküdar nelerden mahrum bırakılmış? Seçilirseniz Üsküdar’da neleri mutlaka koruma altına alacaksınız?

Üsküdar’da deprem dayanımlı ev eksik kalmış. 99 depremi öncesi konut stoğu yüzde 70’te. Belediye ve Rasathane ile yapılan çalışmalarda öncelikli mahalleler belirlendi, bir an önce bu dönüşüm işlerine başlamamız lâzım. Üsküdar’ın bir yol problemi var, ulaşımdan ziyade yolların kendisi problem. Aynı zamanda parklanma bir problem. Binayı yıkıp depreme dayanıklı hale getirmek çözüm değil. Aldığımız miras bu ama bırakacağımız miras bu değil. Bunu da o yaşam donatı dediğimiz şekilde, yaşanabilir hale getirmek çok önemli. Taziye evleri eksiği var, sosyal alan olmadığı için büyük problem. Parklar, sorun. Korular olduğu için verisel olarak yeşil alan yeterli gözüküyor fakat mahallelere girdiğinizde bunun eksik olduğu görülüyor. Bunları çözeceğiz.

Üsküdar’da çok fazla yokuş var, bir taraftan merdivenler var. Bir merdiven ilçesi aslında Üsküdar. Fakat bir kimliği yok. Bir kimliği olması lâzım aslında. Üsküdar merdivenleri niye denmesin? Bu dönüşümü doğru yapınca değer katacak. Üsküdar, İstanbul’dan önce fethedilmiş bir yer. Fetih buradan izlenmiş. Dönüşümü doğru yapınca çok nostaljik, huzurlu, gezmesi kolay, eserlere ulaşımı kolay bir Üsküdar olacak karşımızda. Bunu rahatlıkla vaat edebiliriz.

Ülkemizden başka ülkelere göç eden gençler kanayan yaramız. Milli servet artmalı ki refah artsın bu yalnızca maddi olarak da değil mutlu da olalım. İnsanımız yerinde yurdunda kalsın. Haliyle milli serveti artırmada yerel yönetimlere düşen sorumlulukla siz neler yapacaksınız?

Tasarrufu artırmak lâzım. Bazı yerlerden kısamazsınız. Bu çöpler toplanacak. Bazı şeyler artmalı örneğin sosyal yardımlar artmalı. Bunu bir tasarrufla yapabiliriz. Biraz farklı bakmalıyız. Kalkınma konuştuk, rotalar konuştuk, hibeler var. Bunu Şehir Hatları’nda yaptık. Üsküdar’da da bu anlamda, kendi kaynaklarını büyüterek, akıllı planlamalarla, akıllı işletmeyle bu yapılabilir. Vatandaşın ihtiyaçları var, emekli lokali diyoruz, kent lokantası diyoruz bunları esnafla birlikte yapmayı planlıyoruz. Onların da kalkınması için hep beraber yapmayı düşünüyoruz. Tasarrufla, doğru planlamayla kaynak çıkartacağız.

Üsküdar’ın tarihi eserlerini ve değerlerini ortaya çıkarttıkça refah ve kalkınma artacak. Ayrıca teknoloji olmazsa olmaz tabii ama bunları ancak Belediyenin içine girdikçe planlayabiliriz. Dünyadan kopuk bir belediye zaten yaşayamaz. Yerelin de istekleri var bunları gözeteceğiz.

Milli servetimizin tüm asli unsurlarının son yıllarda rakip ulus devletlere akışı, vatandaşın geçici sığınmacılarla baş başa bırakılması son yıllarda her mahalle sakininin büyük derdi. Üsküdar göç alıyor mu, demografik yapı nasıl şu anda? 

Üsküdar şöyle göç alıyor, İstanbul ortalamasına göre az göç alıyor ama mahalle kültürü olduğu için biz göçmenleri mahallenin içinde entegre ediyoruz. Kültüre adapte oluyor. Bozucu bir etki yaratmıyor. Mahalle olmaya devam etmek lazım, insanların tanışıklıklarının azaldığı yerde kültürel bozulmalar yaşanabiliyor. Bu anlamda biz mahalleyi çok önemsiyoruz ve korumaya da devam edeceğiz.

Halkımıza ne mesaj vermek istersiniz?

Halkımıza “yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır” diyorum. 

Ben inanıyorum ki, herkes karşısındakinin samimi olup olmadığını anlıyor. Ben o duyguya çok güveniyorum ve samimiyetimi anlayabileceklerini düşünüyorum. Bir kaygı var, “yapabilirler mi” kaygısı var, “işten atarlar mı, yardımları keserler mi” kaygısı var. Bunları anlıyorum, bunlarla ilgili de geçmişe dönüp yaptıklarımıza bakılmasını istiyorum. Hiç kaygı duymasınlar.

Biz icracıyız, ben bir makam bırakıp aday oldum. Derdim makam olsa o makamı bırakmazdım. 

Sinem Dedetaş ve Yeşim Yeliz Egeli
Sinem Dedetaş ve Yeşim Yeliz Egeli

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın
yesimegeli@marinedealnews.com