Belçika Başbakanı’nın kriz günlüğü

Senem Aydın Düzgit

Belçika’nın önceki dönem başbakanı Yves Leterme 20-21 Mayıs tarihlerinde İstanbul Bilgi Üniversitesi’ni ziyaret etti. Mart 2008 – Aralık 2008 tarihleri arasında Başbakanlık yapmış olan Leterme, şu anda da Hıristiyan Demokrat ve Flaman Partisi’nin lideri olarak aktif siyasete devam ediyor. Leterme’in başbakanlık döneminin en önemli olaylarından biri şüphesiz ki halen içinde bulunduğumuz küresel krizin çıkışıydı. Leterme, küresel krizin sonuçlarından belki de en çok ve de en çabuk etkilenen Avrupalı siyasi lider oldu. Fortis’in Belçika ayağının Fransız BNP Paribas’a satılmasını takiben bankanın hissedarları, bu satış sürecinde danışılmadıkları ve bilgilendirilmedikleri gerekçesiyle, Belçika devletine dava açtılar. Davayı Belçika devleti kazansa da, temyizde satışın durdurulması kararı onaylandı. Bu kararın açıklanmasının ardından üst mahkemenin başkanı, hükümet görevlilerinin hakimleri kararlarında etkilemeye çalıştıklarına dair bir açıklama yayınladı. Bu açıklamanın ardından Kral’a istifasını sunan Leterme, istifasının kabulünün ardından görevden ayrıldı.
Leterme’in İstanbul ziyareti de, tahmin edileceği üzere, finansal kriz odaklıydı. Özellikle de krizin ilk günlerinde yaşadıklarına dair aktardıkları dikkate değer nitelikteydi. Lehman Brothers’ın iflasının ardından Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet’yi acil toplantıya çağırarak neler yapılması gerektiği konusunda danışan Leterme, Trichet’nin ona bu konuda ne yapabileceği ile ilgili hiçbir öneride bulunamayacağını, çünkü daha önce böyle bir deneyimin yaşanmamış olduğunu ve hiçbir şekilde buna hazırlıklı olmadıklarını söylediğini aktardı. Trichet’nin ona bir şeyler yapmak için akşam saat 10’a kadar zamanı olduğunu hatırlattığını belirten Leterme, küresel ve görülmemiş hızda bir krizle karşı karşıya olduklarından, Singapur ve Avustralya borsalarının açılışını hesap ederek önlem almaları gerektiğini Trichet’nin özellikle vurguladığını belirtti. Fortis’le yaşananların ardından Avrupa Merkez Bankası’nın diğer Belçika bankalarıyla ilgili olarak kendisini uyardığını aktaran Leterme, söz konusu bankaları görüşmeye çağırdığı sabah kendilerinden herhangi bir devlet yardımı talebi gelmediğini, aynı günün akşamında ise acil devlet yardımı talep edildiğini anlattı. Leterme’in anlattıkları, Avrupa bankalarının krize ne kadar hazırlıksız yakalandıklarını göstermesi açısından çarpıcıydı. Leterme, merkez bankaları ve hükümetler sayesinde finansal sistemin işlemeye devam ettiğini, ancak Fransız ve Alman hükümetlerinin özellikle de otomotiv sektörüne yönelik alınan bazı kararlar vesilesiyle Avrupa Birliği içerisindeki rekabet kurallarını ihlal ettiğini de belirtti.
Atılan tüm adımlara rağmen bu boyutta bir krizin tekrar yaşanmasını engellenmesine yönelik bir tartışmanın halen yaşanmadığını belirten Leterme, Amerika’da iç talebin halen düşmekte olduğuna, Avrupa ve Asya’da da benzer bir tablo bulunduğuna dikkat çekti. Durum buyken, uzun vadeli çarelerle ilgili halen bir fikir birliğine varılamıyor olması, küresel aktivitenin daha da zayıflaması riskini ortadan kaldırmıyor.

Bunu Paylaşın