Tekneler yaza hazır ama…

Yiğit Uygur

Kimi tekneler çoktan denize indi müşterisini bekliyor, kimisi ise inmek üzere. Marinalar da hazırlıklarını tamamladı

Bodrum’un guletleri, tirhandilleri yaza hazır. Her yıl olduğu gibi sektörde günlük tura çıkacak, charter yapacak, dalış meraklılarını engin maviliklere daldıracak dalış tekneleri de dâhil olmak üzere tüm çekek yerlerinde ve tersanelerde hummalı bir çalışma sürüyor. Kimi tekneler çoktan denize indi müşterisini bekliyor, kimisi ise inmek üzere. Marinalar da hazırlıklarını tamamladı. Gökova’nın denize kadar inen çam ağaçlarına ev sahipliği yapan koylarından tutun, Göcek’in laciverde bakan berrak denizine yelken açacak tekneler şimdilerde yolcularını bekliyor.
Yat imalatı ve bakım atölyeleri şu mevsimde tam kapasiteyle çalışıyor. Yalnızca Bodrum ve çevresinde günlük tura çıkan tekneler veya charter yapan yatlar değil, çevre ülkelerden ve dünyanın dört bir yanından gelen tekne sahipleri, Türkiye’yi ve bu sektörde öne çıkan Bodrum’u tercih ediyorlar. Bunun gerekçeleri arasında Türkiye’de tekne bakım, onarım maliyetlerinin dünyanın diğer ülkelerine göre çok daha ucuz olması.
ALG yatçılığın sahibi ve tekne ustası Muzaffer Hunder, el emeği ve işçiliğin ülkemizde ucuz olduğunu ve özellikle ahşap tekne imalatında dünyada çok ileri bir noktada olduğumuzu belirtiyor. Müşterilerinin sürekli müşteriler olduğunu söyleyen Muzaffer Hunder, “Biz Bodrum olarak bu işte iyiyiz, müşterilerimiz yıldan yıla artıyor. Yarımada genelinde 60 -70 civarındaki atölye ve tersanede 6 – 7 bin tekneye bakım onarım yapılırken, tersanelerin kızaklarından da 100 – 150 civarında yeni tekne denize iniyor.
Muzaffer Hunder, özellikle Bodrum yöresinde yat sektörünün günden güne geliştiğinin altını çiziyor ve ekliyor, “Türkiye’de en çok tekne alınıp satılan bölge Bodrum. Bir teknenin karaya çıktığında yıllık bakımı 5 bin lira civarında diye düşünürsek, her yıl 6 – 7 bin teknenin bakıma alındığı Bodrum’da, ekonomiye kattığımız değer, 30 – 35 milyon lira civarında.”
Koylar otel doldu
Sektörde huzursuzluk da yok değil. Bu tür huzursuzluklar her yıl yaşanan türden, devlet politikaları gereği, sahillerimizi, koylarımızı karasal turizme açmak isteyen hükümetler her dönem deniz sektörü ve turizmine darbeler vurdu. Bodrum’un çevresinde bulunan 50 bâkir koy zaman içinde karasal turizme teşvik edildi ve birçoğu otellerle dolduruldu. Günümüzde yaz sezonu içinde Bodrum koylarını ziyarete gelen veya bu bölgede çalışan teknelerin birçoğu çevre koylarda demirleme yapmak zorunda kalıyor.
Bodrum yarımadasında, Salih Adası’ndan, Orak Adası’na kadarki rotada 765 yat barındıracak kapasitede 50 adet koy bulunuyor. Ancak teknik ve coğrafi nedenlerden dolayı yatların demirleyeceği ve barınacağı koy sayısı sınırlı. İMEAK DTO Meclis üyesi, Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi başkan vekili Arif Yılmaz konunun hassasiyetini şu şekilde aktarıyor, “50 koyumuz vardı ancak bunların birçoğunu kullanamıyoruz. Koylar karasal turizme açılarak otellere tahsis edildi. Son yıllarda 17 koyumuzu karasal turizme kaptırdık. 265 yatlık yer kaybediyoruz burada; 20 – 25 yılda olmuş bu. Önümüzdeki 3-5 yılda risk altında olan 337 yat kapasiteli 17 koy daha var. Buralar tapulu araziler, yarın öbür gün yatırım olacak diye korkuyoruz. Son 20 – 25 yılda kaybettiklerimizi 3-5 yılda kaybedebiliriz.”
Yılmaz, Bodrum sularında her gün seyreden 2 bin 500 teknenin koyların işgal edilmiş olması nedeniyle çevre koylarda demirlediklerini ama buna rağmen tersane, atölye ve çekek yerlerinde istihdamın sürekli arttığını hatırlatıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Bodrum’da istihdam yaratan en büyük sektörlerden bir tanesi marinasıyla, çekek yeriyle, su sporlarıyla, günlük turuyla, yat charterıyla deniz turizmidir. Biz 12 ay istihdam yaratıyoruz. Yatta çalışanların çoğu kışın da, tekne karaya çekildiğinde bakımını yapıyor, maaşını alıyor. Otellerde çalışanların ise büyük bir çoğunluğu mevsimlik işçi. Bodrum’da otel sayısını 2 katına bile çıkarsanız, faydasının aynı oranda olacağını sanmıyorum”.
Her ne kadar Bodrum’un koyları eskisi kadar bâkir değilse de, yapılan araştırmalar, Cebelitarık’tan tutun tüm Akdeniz havzasında kirlilik oranı en düşük sahillerin Ege ve Batı Akdeniz’de bulunduğunu gösteriyor. Yaz yine gelecek ve Bodrum’un, Gökova’nın, Göcek’in, Fethiye’nin, Yedi Burunlar’ın koylarını sıcak meltemler yalarken, Akdeniz güneşi altında tekneler yelken açacak, yakamozlar parıldarken yıldızlı gecelerin altında, o eşsiz koylarda tekneler yine demirleyecek.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın