Geçen yılın ekim ayında “taşıma kapasitesi talebin üstünde kalıyor” demiştik. Tahmin ettiğimiz şekilde taşıyıcılar arasındaki yük kapma oyunları başladı. Taşıyıcıların bu oyundan kaçması mümkün değildir. Talep azaldıkça, mücadelenin daha da sertleşeceği bu ortamda ayakta kalmaya devam etmek zorundalar. Bu da navlunların daha da düşebileceği anlamına geliyor
Pandeminin ilk aylarını hatırlayacak olursak; 2020’nin başlarında Çin yeni yılı sebebiyle, her zamanki gibi fabrikalar kapanmıştı, daha sonra tatil uzatıldı, akabinde pandemi başladı. Wuhan kapandı/kapanıyor derken, limanlar da kapandı. Birçok sefer iptal oldu. Gemiler demirde beklemeye geçti. Akabinde dünya limanları ya kapandı ya da yavaşladı. Her şey çok ani olmuştu. O dönemki hesaplara göre gemi kuyruklarının konteyner taşıma kapasitesine olan negatif etkisi yüzde 11’di! Yani beklemeler yüzünden gemi kapasitenin yüzde 11’i erimiş, verimsiz hale gelmişti. Sektör için kötü gibi gözüken bu dönem, navlunlar bakımından “super bull cycle” denilen yükseliş trendinin başlangıcıydı. Sektör olağandışı güzel bir döneme girdi. EBITDA’lar fırladı.
Pandemi döneminde taşıyıcılar azalan talebe tepki olarak kapasiteyi, talebe paralel şekilde usulca azaltmıştı. Bu şekilde kapasite kullanımını, mali açıdan en kârlı orana taşıdılar. Bu kısa hatırlatmadan sonra yavaşça detaylara girelim.
2022 yılında, 2021 yılına kıyasla yüzde 4 kayıp öngörülüyor
BIMCO, 2022 yılında küresel konteyner hareketinin, 2019 yılına kıyasla sadece yüzde 1-1,5 oranında artacağını varsayıyor. 2021 yılına göreyse yüzde 4 kayıp yaşanacak. Yeni inşa edilen gemilerle birlikte filo kapasitesi artarken, talep düşüyorsa navlun endeksindeki inişe şaşırmamak lâzım.
Sektörün fotoğrafını çektiğimizde kapasite fazlası oluştuğunu söylemek mümkün. Haliyle navlunlar da aşağı yuvarlanıyor.
Geçen yılın ekim ayında, tüketici talebindeki daralma neticesinde yük miktarının azaldığını, gemilerdeki boş slotların arttığını ve dolayısıyla taşıma kapasitesinin talebin üstünde kaldığını belirtmiştik. Tahmin ettiğimiz şekilde taşıyıcılar arasındaki yük kapma oyunları başlamış oldu. Diğer bir tanımla “navlun savaşları” başladı. Eğer bu tanımlamaya katılıyorsanız, navlun fiyatlarındaki düşüşün rekabet kaynaklı olduğunu onaylamış oluyoruz. Taşıyıcıların bu oyundan kaçması mümkün değil. Hatta talep azaldıkça aralarındaki mücadele daha da sertleşecek. Bu da navlunların daha da düşebileceği anlamına geliyor.
Shanghai – Los Angeles arası navlun, uçak biletine yaklaştı
Tuhaf ama 14-15 ay önce gemide boş yer arayan yük sahipleri, şu sıralar en düşük fiyat teklifini arıyor. Bu durum taşıyıcılar için ani bir tecrübe oldu, öyle ki navlun endeksi neredeyse Pandemi öncesi seviyelere geldi. Fırsat dönemi devam ediyor. Öyle ki, konteyner navlunu, uçak bileti ile aynı değere yaklaştı. Şubat ortasında Shanghai – Los Angeles arası 40’lık konteynerin navlunu yaklaşık 2 bin dolar. Keşke konteyner içinde seyahat imkânı olsaydı çünkü aynı rotada bir yetişkinin uçakla seyahati 1.800 dolar civarında! Hatta navlun değeri bu şekilde düşmeye devam ederse birkaç hafta içinde değerler eşitlenebilir.
“Super Bull Cycle” dönemseldir
Uzmanlara göre, navlun endeksi bu döngüyü sıkça yaşıyor. 2017’den sonra, 2018 yılında düşmüş, 2019’da tekrar yükselmişti. İniş-çıkış farkı hiçbir zaman Pandemi dönemindeki kadar sert olmamıştı. Bunu özellikle belirtmekte fayda var çünkü döngü yükseliş aşamasına geçtiğinde 10 bin dolar seviyelerine ulaşmasını beklememek lâzım, elbette sıra dışı bir olay olmazsa!
2020 yılından 2022’ye kadar taşıyıcılar için kârlı geçen bir dönemdi. Konteyner taşıma şirketlerinin; faiz, vergi öncesi kârın (“EBIT”) gelire oranı yani “EBIT marjin” olarak adlandırılan oran 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2,6 iken 2022 yılının aynı döneminde yüzde 57,4’e yükseldi. Drewry’nin hesaplarına göre sektör 2022 yılında 290 milyar dolar faaliyet kârı elde etti. 2023 yılında bu değerin 15 milyar dolar seviyesine çakılmasını bekliyorlar.
Unutmamamız gereken diğer bir olgu da şu: Yarış durdurması zor bir dinamiktir! Öte yandan, bu yarıştan fayda sağlayan bir grup da var elbet; yük sahipleri.
Yarışı durdurmak zordur, eğer ortam değişmez ise… Ama hiçbir şey kalıcı değildir. Elbette gün gelecek, küresel enflasyon sona erecek, ekonomi süratlenecek, arz-talep dengesi yani kapasite olması gereken seviyeye ulaşacak. Demek ki bugünün kazananları da ebediyete kadar kazanacak değil. Charles Darwin’in yazdığı gibi, hayatta kalan tür, değişime en iyi ayak uyduranlardır.
Burada yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.