İlk yüzyılın Roma İmparatorluğu, “tek bir ekonomik birim”di. Emtia ve ürünlerin mübadelesi üzerinde oluşmuş bir ekonomi. Ticarete konu en mühim dört temel başlık vardı; buğday, şarap, yağ ve köleler. 2022 yılında “tek bir ekonomik birim” olmadığı malum! Kölelerin yerini de makineler alınca en mühim başlıklar; tahıl, petrol, doğalgaz ve gübre oldu
Bunların önceliğinin artmasının ana sebebinin Rusya–Ukrayna Savaşı olduğunu hatırlatmamıza gerek yok sanırım. Fakat ilk yüzyıldan farklı olarak bu emtiaların bir yerden bir yere taşınması da önemli bir başlık haline geldi. 2021 yılında navlun endeksi üzerinden ün yapan sektör, 2022 yılında ticaret rotaları bakımından hayati bir sektör olduğunu tekrar gösterdi. Piyasalar için de farklı bir öğreti oldu. Küresel ekonominin devamı için sermaye ile bilgi-teknolojinin seyahat etmesi gerektiğini vurgularken, artık yoğun emtia hareketinin de şart olduğu daha net anlaşıldı.
2022 yılını değerlendirmeden evvel 2021 yılından kısaca bahsetmek lâzım…
2021 yılında deniz taşımacılığı nadir yıllarından birini yaşamıştı. Belki de tarihte ilk defa bu derece konuşuldu, takip edildi. Sektörle ilgili sınırlı bilgisi olanlar bile navlunları takip etti. Taşımacılık; ticaretin kâr, zarar veya hacmini etkileyen bir sektördür. Hatırlarsak, 2021 yılında Fed, ECB gibi küresel piyasaları etkileyen büyük merkez bankaları; navlunların, enflasyonu tırmandırdığını -üstü kapalı şekilde- savunuyordu. Gerçi bunun tam olarak öyle olmadığını 2022 yılında test etmiş olduk.
Navlun endeksine ek olarak, liman kapanmaları-açılmaları, limanlardaki yoğunluk, bekleme listesindeki gemi adetleri, boş konteyner kıtlığı, salgın sebebiyle azalan iş gücü, şoför eksikliği vs… 2022 yılına girerken navlunlar düşmeye başlamıştı. Durgunluk yaşayan konut sektöründen lojistik sektörüne yapılan insan kaynağı transferi, boş konteynerlerin daha efektif kullanılması, limanların pandemi öncesindeki performanslarına kavuşmaları navlun endeksindeki düşüşe önemli katkı sağladı. Bir bakıma 2021 yılındaki problemler çözülmeye başladı ama…
Ukrayna-Rusya Savaşı
Rusya’nın Ukrayna’ya saldıracağı yönünde gizli kalması gereken istihbarat bilgilerinin kamu ile paylaşılmasına rağmen, buna ihtimâl vermeyen piyasa, şubat ayındaki saldırı ile şok oldu. Ukrayna’da yaşanan savaş navlun endekslerinin aşağı çekilmesine katkı sağlarken, bu defa da yerküremizin tahıl deposu olan savaş bölgesindeki ürünlerin dünyanın geri kalanına nasıl ulaşacağı gündeme geldi. Akabinde diğer hayati emtia olan petrol dağıtımı tartışıldı. Deniz taşımacılığı bu sefer navlun endeksi üzerinden değil fakat bu emtiaların taşınması bakımından gündem oldu. Boğazlar’daki trafik, normalde Boğazlar’ın ismini bilmeyen ülkeler tarafından bile mercek altına alındı.
Tahılın ihtiyaç olan bölgelere taşınamaması hem tahıl fiyatlarını yükseltirken hem de açlık tehdidini canlandırdı. Aynı dönemde bir diğer ihtiyaç gübre ve gübre üretimi için gerekli hammadde açığıydı. Bu ürünlerin de Karadeniz Bölgesi’nden taşınması için deniz taşımacılığı tek alternatifti.
2010’larda petrol ambargosu ihtimâline karşın, ucuz enerji olan Rus doğalgazı Avrupa Birliği’nde yaygın hale geldi. Aslında trajikomik bir şekilde Avrupa Birliği enerjideki kokutucu ambargo olasılığını Ruslara devretmiş oldu. Nihayetinde, Rusya’nın doğalgaz tehdidi, Birliği LNG kullanımına itince bu defa da LNG taşımacılığı, deniz taşımacılığında ayrı bir alt başlık olarak takip edilmeye başlandı. Toparlamak gerekirse 2021 yılında navlun endeksi ile gündemde yer alan deniz taşımacılığı 2022 yılında savaşın patlaması sebebiyle, emtia taşımacılığı yönünden gündemdeydi. Dolayısıyla, 2022 yılında sektörün popülaritesinde azalma olduğu söylenemez. Sadece odağımız navlun endeksinden emtia rotalarına çevrildi.
Peki 2023 yılındaki gündem neler olabilir?
Navlun endeksindeki düşüşün durması ve sabitlenmesi ana beklenti diyebiliriz. Ukrayna-Rusya Savaşı’nın devam edeceği öngörülürse, ana risk küresel ekonomik durgunluk olacak gibi görünüyor. Hatta beklenenden daha sert bir resesyon dahi olabilir. Kanımca resesyon 2023 yılının son çeyreğinde hissedilebilir. Zira Avrupa Birliği’nin son çeyreğe kadar yukarıda saydığımız krizlere dayanma gücü yerinde gibi… Çin’in pandemi sebepli kapanma olasılığı talep ve üretim tarafında zayıflama gösterebilir. Öte taraftan, Çin’deki kapanmalar limanlarda yavaşlamaya sebep olursa bu defa navlun endeksi yukarı hareketlenebilir. Ancak bu hareket sınırlı olacaktır, zira 2021 yılındaki gibi bir yükseliş beklemek yanlış olur.
Burada yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.