Modern Türk Bahriyesinde Eğitim-III

Dr. Funda Songur

Paylaş

Piri Reis Üniversitesi Denizcilik MYO Öğretim Üyesi Dr. Funda Songur, Modern Türk Bahriyesi’nde eğitim konusunu MarineDeal News okuyucularına özel yazdı.

Bahriyede eğitimi konu alan bu yazı dizimin Osmanlı Dönemi üzerine odaklanan iki bölümü, önceki sayılarda yayımlanmıştı. Yazı dizimin üçüncü ve son bölümü ise Cumhuriyet döneminde denizcilik eğitimi hakkındadır. Zira milletlere ait kurum ve kuruluşların tarihleri, geçmişle bağı yadsınamayan olgular içerir. Tarihi gelişim içerisinde birbirinin mirasçısı olan bu oluşumlar, devletlerin tarihinde kümülatif bir bilgi yığını şeklinde karşımıza çıkar. Bugün Türk denizciliğinde var olan kurum ve organizasyonların geçmişle muhakkak bir bağı vardır ve eğitim gibi önemli bir kurum, bunun istisnası değildir. Bu nedenle bu yazı dizisinin ilk iki bölümü, Cumhuriyet Dönemi’ni anlamak için önemli ipuçları barındırmaktadır

Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik olarak çıkması, büyük bir milletin küllerinden doğacak bir tarih yazmasının başlangıcını temsil eder. Dünya tarihinde önemli bir yeri olan ve sayısız düşmana karşı yıllar süren Millî Mücadelemiz, 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan’ın imzalanmasıyla başarıya ulaşmıştır. 29 Ekim’de Cumhuriyetin ilanını takiben artık temel dava; sosyal, iktisadi, politik ve askerî, tüm yönleriyle ülkeyi kalkındırmaktı. Bu kalkındırmada öncelikle mevcut kapasiteler değerlendirildi ve iyileştirmeler ya da yeniden düzenlemeler hız kesmeden devam etti.

Bilindiği üzere Atatürk bir karacı asker olsa da Deniz Kuvvetleri ile en fazla ilgilenen askerdevlet adamıdır. (1) Araştırmalar sonucu tespit edilen bu yargıyı genişleterek, ticari denizciliğin gelişimini iktisadi bağımsızlığı öncelediği için ve denizci olmanın gerekliliğini kültürel olarak tüm ülkeye yayılmasında gördüğü için denizciliğin tüm yönleriyle gelişimini destekleyen ve yöneten asker-devlet adamı şeklinde ifade etmek mümkündür. Çünkü Atatürk döneminde Türk denizciliği ticari, askerî, kültürel ve uluslararası ilişkiler bağlamında tüm boyutlarıyla ele alındığından denizcilikte üstün bir gelişim katedilmişti. (2)

Denizcilik eğitimine baktığımızda öncelikle Osmanlı’dan devreden kuruluşların varlığı göze çarpar. 1773 yılında kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun (Bahriye Mektebi), bu kuruluşlardan ilkidir. Mektep öğrencileri Millî Mücadele boyunca da varlık göstermişti ve Fahri Çoker’in (3) aktardığı bilgiye göre o dönemde Samsun’da bulunan öğrenciler için bir okul açılmışsa da öğrenciler eğitime katılmadığı için okul faaliyet gösterememişti.

Bahriye Mektebi, 1924 yılında kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. Bu Kanun, eğitim öğretim faaliyetinde bulunan tüm kuruluşları aynı çatı altında toplayarak eğitim karmaşasını ortadan kaldırma amacı taşıdığı için Bahriye Mektebi de istisna olmamıştı. Fakat sadece bir yıl sonra idari ve mali olarak Milli Savunma Bakanlığı’na eğitim-öğretim açısından da Genelkurmay Başkanlığı’na bağlandığı görülmektedir.

1928 yılında dönemin Genelkurmay Başkanlığı tarafından okula Deniz Lisesi adı verilmiş ve müfredatı askerî liseler kapsamında güncellenmiştir. Heybeliada’da kullanılmakta olan binalar da Deniz Lisesi’ne bırakılmış ve Deniz Harp Okulu olarak ayrılan kısım aynı yıl Kasımpaşa’ya taşınmıştır. Deniz Lisesi mezunları, gemiye çıkıyor, seyir eğitimini (4) tamamlayanlar teorik eğitimine Deniz Harp Okulu’na giderek devam ediyorlardı. Bu eğitimi tamamlayanlar ayrıca Genelkurmayın talebi üzerine askerî alanda doktor, hâkim, mühendis gibi meslekleri edinmek üzere eğitim alabiliyorlardı.

1928 yılında Deniz Harp Okulu olarak ayrılan ve ilk iki yıl Kasımpaşa’da eğitim veren okul, yetersiz koşullar nedeniyle Heybeliada’ya geri taşındı. Böylece yeniden birleşen Bahriye Mektebi, Deniz Harp Okulu ve Lisesi Müdürlüğü adı altında hizmet vermeye başladı. Müdürlük seviyesinde yürütülen okul 1935 yılında Komutanlık oldu. Lisenin ve Harp Okulunun müfredatları ise birbirinden farklıydı. İlkinde birkaç ders dışında lise düzeyi dersleri verilirken ikincisinde meslek dersleri ağırlıktaydı.

Deniz Kuvvetleri’ne subay kaynağı olan bu okul, Türk denizcilik modernizasyonu için oldukça önemliydi. Deniz Kuvvetleri’nin oldukça zor yetişen personeli, ayrıca modernleşen Türkiye’nin unsurlarını kişiliğinde taşımayı bilen bir personel olarak bu okuldan mezun olacaktı. Okula alınacak öğrencilerin standardı ve sınavdan geçen öğrencilerin son onayları Genelkurmay tarafından tamamlanıyordu. (5) Derslerin verilmesi, yemekhane ve yatakhane düzenleri, denetlemeler, sağlık takibi, üniformalar, okul Komutanlığı tarafından kontrol ediliyordu.

Bu okulun dışında, 1929 yılında Genelkurmay Başkanlığı tarafından alınan bir kararla Deniz Harp Akademisi kurulmuştur. 1948 yılına kadar İngiliz ve ardından Amerikan sistemiyle eğitim verilmiş, yabancı subaylar da eğitimde görev almıştır.

Her ne kadar ülkemiz II. Dünya Savaşı’nda savaşan taraf olmadıysa da savaşın etkilerini hissetmiştir. Bu etkiler okulların İstanbul’dan taşınmasını gerektirmiştir. Heybeliada’da bulunan okullar 1941 yılında Mersin’e taşınmış ve savaşın bitişine kadar İstanbul’a dönüş yapmamışlardır.

1946 yılında, ilk defa “Deniz Okullar ve Kurslar Komutanlığı” kurulmuş ve 1950 yılında ismi Deniz Eğitim Kolordu Komutanlığı olarak değiştirilmiştir. Komutanlık, takip eden yıllarda da adı ve bağlısı okul ve kursları değişen diğer okulları ve çeşitli kursları bünyesinde barındırmıştır. 1998’de Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığı kurulmuştur. (6)

Bahriye Mektebi 1948 itibarıyla, 1954 yılına kadar sürecek olan isim değişikliği ile Deniz Harp Okulu ve Koleji Komutanlığı olmuştur. 1953 yılında yalnızca bir yıl için Deniz Koleji eğitim yılı dört yıla çıkarılmıştır. 1954 yılında tekrar Deniz Harp Okulu ve Lisesi Komutanlığı adıyla normal lise eğitimi, Deniz Harp Okulu da dört yıllık eğitim sürecine geçmiştir. Görüldüğü üzere okullardaki eğitim süreleri ve müfredat konuları belli bir standardı korumamış, ihtiyaçlara istinaden sürekli bir değişiklik içinde sürdürülmeye devam etmiştir.

1955 yılında Deniz Harp Okuluna ilk kız öğrenciler alınmış ve 1959 yılında ilk mezun verilmiştir.

1957 yılında bugünkü Kurtarma ve Sualtı K.lığı’nın çekirdeğini teşkil eden “Dalgıç Okulu ve Kıtası” kurulmuş, Sualtı Kurtarma K.lığı böylece faaliyete geçirilmiştir. Bu dönemde kurulan okullar gelecekteki önemli kuruluşların da çekirdeği olmuştur.

1963 yılında lise ve harp okulu binaları ile yönetimi Deniz Lisesi Komutanlığı ve Deniz Harp Okulu Komutanlığı olarak birbirinden ayrılmıştır. Yıllarca yurt dışına eğitim için gönderilen Türk öğrencileri vardı ama 1967 yılında ilk defa dost ve müttefik ülke öğrencilerine Deniz Harp Okulu’nda eğitim- öğretim verilmeye başlandı. Deniz Harp Okulu’nda dal programları 1973 yılında ilk kez uygulandı. (7) Böylece 1974-1975 eğitim-öğretim yılından itibaren öğretim süresi 4 yıla çıkarılmış, eğitim-öğretim sistemi; Elektrik- Elektronik, Makine, Yöneylem Araştırması-Yönetim, Kontrol Sistemleri, Gemi İnşa, Oşinografi ve Uluslararası İlişkiler bilim dalları çerçevesinde şekillendirilmiştir. 1984 ve 2000 yıllarında eğitim-öğretim sistemi yeniden değerlendirilerek ana bilim dalları yeniden düzenlenmiştir. (8)

1985 yılında İstanbul Tuzla’daki binaların inşası tamamlanmış ve Deniz Harp Okulu Tuzla’ya taşınmıştır. Heybeliada’daki tesisleri Lisenin kullanımına bırakılmıştır. Deniz Lisesi, yoğun bir dil programı oluşturarak geleceğin subaylarını yabancı dil konusunda üst seviyeye çıkarmak üzere programlar sürdürmüş ve mezunları yüksek yabancı dil beceriyleriyle eğitimlerine devam etmiştir. 1991 yılında Deniz Harp Okulu’nun Türk eğitim sistemi içindeki denkliği de çözümlenmiştir. Aynı yıl sivil lise mezunlarından kız öğrencilerin yeniden okula kabul edilmeye başladığı görülmektedir.

Subay kadroları dışında ihtiyaç duyulan astsubaylar için Deniz Astsubay Okulu bulunmaktaydı. Osmanlı’dan devreden bu gedikli sınıf, 1924 yılında Gemici Gençler Mektebi, takip eden yıllarda Deniz Gedikli Küçük Zabit İhzari Mektebi, Deniz Gedikli Küçük Zabit Hazırlama Mektebi ve 1939’da Deniz Erbaş Hazırlama Okulu ve Deniz Gedikli Erbaş Ortaokulu adlarını alarak eğitim-öğretimine devam etmiştir. (9) Astsubay Okulunun, Deniz Mektebi ve Kurslar Müdürlüğüne bağlı olarak eğitim yerleri ve süreleri, adı gibi birçok kez değişiklik göstermiştir. Bu okul da savaş nedeniyle Mersin’e taşınmak zorunda kalmıştır. 1952 yılında Deniz Astsubay Hazırlama Orta Okulu adını alan okul 10 yıl sonra Deniz Astsubay Okulu olmuş ve Deniz Astsubay Hazırlama Okulu Komutanlığı’na bağlanmıştır. 2003 yılı itibarıyla Deniz Astsubay Meslek Yüksek Okulu olarak hizmet vermeye başlamıştır.

Deniz Kâtip Okulu, Deniz İkmal Okulu, Deniz Telsiz ve Elektrik Fen Tatbikat Okulu, Deniz Yedek Subay Okulu, Mızıka Çırak Okulu, erken Cumhuriyet Dönemi’nde eğitim hizmeti veren diğer okullardır. (10) 1925’te açılan sınıflardan biri olan Katip Sınıfı 1928 yılı sonunda kaldırıldı ve akabinde Deniz Levazım Sınıfı oluşturuldu. Bu alanda olmak üzere Deniz Harp Akademisi’ne bağlı olarak kurs maiyetinde çeşitli dersler verildi. 1941 yılında Ankara’da Yüksek Levazım Okulu açılsa da 1949’da kapatıldı. Aynı yıl Deniz Levazım Okulu yeniden açıldı. 1982 yılına kadar hem eğitim yeri hem okulun adı değişikliğe uğradı ve 1982 yılında İkmal Bölüm Başkanlığı adını alarak Karamürsel Eğitim Merkezi Komutanlığı’na bağlandı. Yine isim değişiklikleri ile hizmetine devam etti ve 2003 yılında İkmal ve İdari Bölüm Başkanlığı adını aldı. İkmal sınıfı subayları, yedek subaylar, astsubaylar, personel ve sivil memurlar bu okulda eğitim almışlardır. (11)

2016 yılında Milli Savunma Üniversitesi’ni kuran kanun ile Harp Akademileri, Askeri Liseler ve Astsubay Hazırlama Okulları kapatılmıştır. MSÜ akademik birimleri, (1) Rektörlüğe bağlı Kara Harp Okulu, Deniz Harp Okulu ve Hava Harp Okulu (2) Rektörlüğe bağlı Kara Astsubay Meslek Yüksekokulu, Deniz Astsubay Meslek Yüksekokulu, Hava Astsubay Meslek Yüksekokulu ve Bando Astsubay Meslek Yüksekokulu ve Yabancı Diller Yüksekokulu ve (3) Rektörlüğe bağlı Müşterek Harp Enstitüsü, Kara Harp Enstitüsü, Deniz Harp Enstitüsü, Hava Harp Enstitüsü, Alparslan Savunma Bilimleri ve Milli Güvenlik Enstitüsü, Atatürk Stratejik Araştırmalar ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Fatih Harp Tarihi ve Araştırmaları Enstitüsü şeklinde teşkil edilmiştir. (12)

Denizciliğin askerî tarafı için askerî okullar açılmıştı ama ayrıca sivil denizcilerin de yetiştirilmesi gerekiyordu.

Gemi Yapı Teknik ve Meslek Lisesi’nin çekirdeği olan Makine, Motor ve Elektrik Okulu 1927 yılında kuruldu, 1938’de Denizbank’a bağlandı ve 1945 yılı itibarıyla da Orta Sanat Okulu oldu. Nehari Tüccar Kaptan ve Çarkçı Mektebi Osmanlı Dönemi’nden devreden okullardandı. 1933 yılında Fabrika ve Havuzlar İşletmesi Müdürlüğü’ne, Çırak Okulu adıyla bağlandı. Uzun yıllar faaliyet gösterdi. 1928 yılında Marmara Adası’nda Marmara Balıkçılık Mektebi açıldı. Öncü bir mesleki eğitim kuruluşu olan bu okul, ilkokul eğitimi seviyesinde eğitim veren yatılı bir okul olarak çeşitli alanda balıkçılık eğitimleri verdi. (13)

Sivil sahada ilk olan kuruluş Millî ve Hususî Ticaret-i Bahriye Kaptan ve Çarkçı Mektebi idi. Hamit Naci Öndeş öncülüğünde kurulmuş olan bu okul, Osmanlı’dan devreden eğitim kuruluşlarındandır. Mali sıkıntıları nedeniyle 1928’de Âli Deniz Ticaret Mektebi adını alarak İktisat Vekaleti’ne bağlandı. Daha önce de olduğu gibi güverte ve makine bölümleri bulunan okulda kaptan ve çarkçı yetiştirilmekteydi. Okul, lise ve yüksekokul seviyesinde hizmet verdi. 1934 yılında Yüksek Deniz Ticaret Mektebi adıyla ve değişiklik gösteren eğitim süreleriyle yatılı olarak hizmet vermeye devam etti. Lise ve yüksekokul denkliğini alarak 1938 yılında Münakalât Vekâleti tarafından idare edildi. (14) 1946 yılında okulun adı Yüksek Denizcilik Okulu oldu, lise eğitimi kaldırıldı ve eğitimöğretim süresi dört yıla çıkarıldı. 1981’de Deniz Kuvvetleri’ne bağlanarak Tuzla’ya taşınan bu okulun devamı niteliğinde olan İTÜ Denizcilik Fakültesi denizcilik alanında eğitim vermeye devam etmektedir. Türkiye’de sivil denizcilik eğitimi, çeşitli bölümler ve farklı seviyede eğitim kuruluşlarıyla sürmektedir. Denizcilik okulları İstanbul ve İzmir başta olmak üzere 1980’lerde kurulmaya başladı ama 1990’larda ülke genelinde artış trendine girdi. 1970’lerde Beykoz ve Ordu’da kurulan iki lise en eski kuruluşlardandır. (15)

Türk denizciliğinin dünya ölçüsünde varlık göstermesine olanak sağlayan kuruluşlar Türkiye’de denizcilik eğitimi veren Yükseköğretim Kurulu’na bağlı lisans ve ön lisans düzeyinde eğitim veren üniversiteler ile Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaöğretim kurumları ve özel öğretim kurumlarıdır. İMEAK DTO 2023 (16) istatistiklerine göre ülkemizde 47 lise, 15 meslek yüksekokulu ve 12 fakülte 15.016 öğrenciye deniz personeli eğitimi vermektedir. 9.304 öğrencisi olan meslek yüksekokulları ile fakülte öğrencisinin yalnızca yüzde 0,9’u kız öğrencidir. Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği de en çok tercih edilen daldır. Yükseköğretim kurumlarından Pîrî Reis Üniversitesi’nin kurucu vakfı olan Türk Deniz Eğitim Vakfı düzenlediği kurslarla, 1995 yılından bu yana binlerce zabitan yetiştirmiştir. Üniversite ise 2008 yılından günümüze gemilerde görev alacak denizci personel yanı sıra denizcilik sektörünün tüm sahalarına yönetici ve ara personel yetiştirmekte olan ülkemizin tek denizcilik ihtisas üniversitesidir.

‘Türkiye denizci ülke midir?’ sorusu tartışmalı cevaplara sahiptir. Ama düz bir şekilde evet ya da hayır diye cevap vermek pek mümkün değildir. Bilincine sahip olunması gereken husus Türkiye’nin denizci devlet olma gücüne sahip olduğudur. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bunu yıllar önce şu şekilde dile getirmiştir:“En güzel coğrafi vaziyette ve üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile, en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz; denizciliği, Türk’ün büyük millî ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız”.

NOT: Fotoğraflar için Sayın Barbaros Büyüksağnak ve Sayın Hakan Gürkan Beylere çok teşekkür ederim.

(1) Rasim Ünlü, Cumhuriyet Döneminde Türk Denizcilik Eğitimi, Türk Denizcilik Tarihi II, Zeki Arıkan, Salih Özbaran, İdris Bostan, Lütfü Sancar, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, İstanbul Deniz Basımevi, 2009, 285-297.

(2) Funda Songur, Atatürk İçin Türk Denizciliğinin Anlamı ve Erken Cumhuriyet Dönemindeki Yansımaları. Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları, (41), 141- 177, 2022.

(3) Fahri Çoker, Bahriye Mektebimiz (Deniz Harp Okulu ve Lisesi), Ankara: DZKK. Yayınları, 1973.

(4) Seyir eğitimleri, Hamidiye, Berk, Turgutreis ve Mecidiye gemilerinde yapılmıştır.

(5) Rasim Ünlü, age.

(6) Türk Bahriyesinin İlkleri, Deniz Basımevi Müdürlüğü, İstanbul, 2014.

(7) Türk Bahriyesinin İlkleri.

(8) Deniz Harp Okulu, https://dho.msu. edu.tr/sayfalar/00_Anasayfa/01_Sabitler/ tarihce/DHOTarihce.pdf.

(9) Ferdi Uyanıker, “Türk Donanmasında Deniz Gedikli Sınıfının Doğuşu, Eğitimi Vve Gelişimi”, Türk Askerî Eğitim ve Öğretim Tarihi Sempozyumu Bildirileri 16-17 Eylül 2021, Cilt II, 197-239, https://msu.edu.tr/docs/FatihHATEN/ Turk_Askeri_Egitim_ve_Ogretim_Tarihi_ Sempozyumu/C.II.pdf

(10) Rasim Ünlü, Atatürk Döneminde (1923-1938) Cumhuriyet Bahriyesinin Oluşumu ve Gelişim Süreci, Doktora Tezi, 1996.

(11) Namık Gökçay, Deniz İkmal Eğitimi ve Okulları (1699-1999), İstanbul, 2005.

(12) Milli Savunma Üniversitesi, https:// msu.edu.tr/tarihce.

(13) Songur, Funda. “Erken Cumhuriyet Dönemi Türk Denizcilik Kuruluşları (1923-1950)”. Cumhuriyet Erdemdir Gençlerin Gözüyle Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı, Ed. Behçet Kemal Yeşilbursa, Çanakkale, Paradigma Akademi, 2023, ss. 291-345.

(14) T.C. Ulaştırma Bakanlığı 1923–1973, 50 Yıl, Ankara, Ulaştırma Bakanlığı, 1973.

(15) Mutlu Karakaya, Cumhuriyet Döneminde Ticari Denizcilik Eğitiminin Tarihsel Gelişimi (1928-1981), Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2011.

(16) İMEAK Deniz Ticaret Odası, https:// www.denizticaretodasi.org.tr/ media/SharedDocuments/sektorraporu/ 2023/DenizcilikSektor_Raporu%20 2022_21.08.2023_web.pdf.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın