İlginç zamanlar ve bozulan ezber

Sezin Morkaya Slaats

Avrupa Birliği’nin ezberi bozulurken daha pek çok kurum da kendini farklı meselelerle karşı karşıya buluyor. ‘Occupy Wall Street’ protestoları, Arap Baharı, Avrupa’nın içinden bir türlü çıkamadığı finansal kriz; dünyada bozulan ezbere işaret eden olaylardan birkaçı. Bu olaylar son dönemde çok ses getirse de dünyanın ezberinin bozulduğuna dair gerek  küçük gerek büyük daha pek çok olay rahatlıkla sıralanabilir. Bunlar arasında dünyadaki güç dağılımında yaşanan büyük değişiklikler, dünya ekonomisindeki devinimin Çin eksenli olarak Doğu’ya kayması, Türkiye- İsrail ilişkilerinde kötüleşme, Ortadoğu’nun bir kez daha Rusya, Batı dünyası ve Çin arasında iddialaşma alanı haline gelmesi, dünyanın yönetişim sisteminde iyice beliren eksiklik ve bozukluklar ve Arap ülkelerindeki rejim belirsizlikleri sayılabilir.
Aynı ezber bozulumu Türkiye’nin dış politika konularında da benzer yeni zorlukları beraberinde getiriyor. Şu ana kadar Türkiye komşularıyla sorunlarını halletme yoluyla kendi etrafında istikrar ortamı yaratma amacına yönelik hareketlerde bulundu. Fakat Arap ülkelerinde büyük değişiklikler devam ederken bu tür bir istikrar ortamı yaratmak hayli güç. Bölgedeki politik istikrarsızlık ve genel olarak dünyadaki Batı’yı da kapsayan belirsizlikler Türkiye’yi dış politikasını sürekli yeniden tanımlamaya ihtiyaç duyar hale getirebilir.

NATO’nun önceliği de değişti
Dünyada değişim devam ederken ve güç dağılımı hızla farklı yöne giderken güvenlik konularında da aynı ezber bozulması söz konusu. Arap Baharı ile gelen büyük değişiklikler rejim meselesinde oluşabilecek istikrasızlık ve şüpheleri de beraberinde getiriyor. Tüm bu yeni değişkenler dünyada güvenlik paradigmalarını da yeniden gözden geçirtiyor.
Zaten uzun zamandır kendisini ve stratejilerini yeniden tanımlamak durumunda olan NATO kurumunun bu yeni zorluklara da farklı stratejiler geliştirmesi bekleniyor. Sürekli ekonomik krizlerle boğuşan dünya ekonomisi ve bu ekonominin belirsizliği göz önüne alındığında güvenlik-ekonomi ilişkisinde daha mantıklı bir dengenin mecburiyetinden dolayı sıkça NATO’nun nasıl para harcadığı ve ‘Smart Defense’ konuları gündeme geliyor. Şu an NATO da dahil pek çok kurum kendini çok daha iyi anlatmak durumunda. Aslında zaten NATO bir süredir hard-core güvenlik meselelerinden sivillerle ilgili meselelere yönelmiş durumda. Güvenlik meselelerini direkt vatandaşla ilişkilendirme, ‘public diplomacy’e önem verme, daha çok sosyal medyanın kullanılması, kamuoyuna NATO’yu anlatma ve güvenlik meselelerini kamuoyuyla ilişkilendirme NATO’nun önceliğinde.
Uluslararası kurumların, dünya finans piyasalarının, devletlerin ve toplumların bu sürekli bozulmakta olan ezbere nasıl reaksiyon vereceği daimi bir merak konusu. Dünyanın yönetişim sistemindeki gitgide büyüyen eksiklikler ve bozukluklar, dünya genelinde çok ciddi boyutlara ulaşmış; her an sosyal patlamalara sebep olabilecek işsizlik sorunu alarm niteliğinde. Belli ki Çinliler’in birisine kızınca beddua amaçlı söyledikleri ‘ilginç zamanların’ birinde yaşıyoruz bizler.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın