Geçenlerde Twitter’da dolaşırken görmüştüm; yapay zekâ resim yapıyordu ve tabloları almak isteyenler kuyruk oluşturmuştu. Yani daha öbür dünyaya göçmeden revaçta olma şansına eren ressamlarımız arasına yapay zekâ da katılmıştı. Hiç yaşamamış insan vesikalıkları oluşturabilen yapay zekâ bu kadar ilgimi çekmemişti doğrusu, tablo yapan yapay zekâ… Tablo yapmayı daha çok insana özgü bir yetenek olarak algılarız, hele ki ben de dahil birçoklarımız çöpten adam dahi çizemezken. Tabloyu geçtik roman yazabilir mi yapay zekâ? Belki de yazıyordur, ben bilmiyorum, ama şiir yazmak ?..
Yapay zekânın yazacağı şiiri bilmem de şiir gibi bir dünya yaratacağına inancım günden güne pekişmekte. Kimimiz küreselleşme bitti diyenlerin peşine takılıp küresel ağlarda gezinirken, küreselleşmenin en güzel haliyle daha yeni başladığına inananlardanım. Yapay zekânın yardımıyla daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya yaratacağımıza inancım da günden güne artıyor. Ve sanki bana öyle geliyor ki, bu kaçınılmaz bir süreç.
İnsan soyu olarak hayatta kalma ve lider canlı türü olarak yaşamımızı devam ettirmemizdeki en önemli faktörün mitler oluşturmaktaki başarımız ve oluşturduğumuz bu mitlerin etrafında kenetlenerek bir güç oluşturduğumuz olduğu günümüz filozoflarınca dile getirilmekte. Hatta soyumuzun devamı için bu olgu yeter koşul olarak duruyor. Yapay zekâ yardımıyla bütün küresel kılcallara işleyecek olan aydınlanma ve farkındalık, dünyamızı insan kaynaklı yok oluşun eşiğinden kurtaracağı gibi, şimdiye kadar insanlığı yok oluşa sürükleyen bütün mitleri de silecek. Teknolojinin ve yapay zekânın, en başta gelen mitlerden olan para kavramının içeriğini, konvansiyonel kullanımdaki bir ülkeye bağlı para bririmlerinin tekelinden çıkaracağı gözükmekte. İnsanoğlu özgürleşeceği gibi artık daha az çalışacak ve daha da bolluk içerisinde yaşayacak. Müreffeh ülkelerde görülen nüfus azalması artık bütün dünyaya sirayet edeceğinden, kaynakların kullanılması daha dengeli olacak. Diğer canlı türlerinin yok oluşunun önüne geçileceğinden üretim daha da bereketlenecek. Yapay et üretiminde artık sonlara gelindiğinden de zararlı gaz salınımı en az seviyeye inecek.
Endüstri Devrimi yaşandığında, mesai ve haftasonu gibi kavramların olmadığını düşünürsek bu öngörüyü yanlışlayamayız. Daha bundan 20 sene kadar önce gemi ve kara personelinin sayısını günümüzdeki sayılarla kıyaslarsak ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Daha önceki sohbet yazılarımda da bahsetmiştim; yapay zekâ aktif olarak gezegenimizin bütün sularında gezen vasıtaları izliyor, çoktandır bilgileri biriktirip analiz ediyor. Fazla değil 5-10 sene sonra bambaşka bir risk analizi ile sigorta primleri hesaplanacak. Kimbilir, belki de bu satırların yazarı mecburi erken emekliliğin keyfini müzikle, kitap okumayla, resimle, şiirle sürdüyor olacak.
Yapay zekânın yazacağı şiiri bilmem de şiir gibi bir dünya yaratacağına inancım günden güne pekişmekte. Kimimiz küreselleşme bitti diyenlerin peşine takılıp küresel ağlarda gezinirken, küreselleşmenin en güzel haliyle daha yeni başladığına inananlardanım. Yapay zekânın yardımıyla daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya yaratacağımıza inancım da günden güne artıyor. Ve sanki bana öyle geliyor ki, bu kaçınılmaz bir süreç.
İnsan soyu olarak hayatta kalma ve lider canlı türü olarak yaşamımızı devam ettirmemizdeki en önemli faktörün mitler oluşturmaktaki başarımız ve oluşturduğumuz bu mitlerin etrafında kenetlenerek bir güç oluşturduğumuz olduğu günümüz filozoflarınca dile getirilmekte. Hatta soyumuzun devamı için bu olgu yeter koşul olarak duruyor. Yapay zekâ yardımıyla bütün küresel kılcallara işleyecek olan aydınlanma ve farkındalık, dünyamızı insan kaynaklı yok oluşun eşiğinden kurtaracağı gibi, şimdiye kadar insanlığı yok oluşa sürükleyen bütün mitleri de silecek. Teknolojinin ve yapay zekânın, en başta gelen mitlerden olan para kavramının içeriğini, konvansiyonel kullanımdaki bir ülkeye bağlı para bririmlerinin tekelinden çıkaracağı gözükmekte. İnsanoğlu özgürleşeceği gibi artık daha az çalışacak ve daha da bolluk içerisinde yaşayacak. Müreffeh ülkelerde görülen nüfus azalması artık bütün dünyaya sirayet edeceğinden, kaynakların kullanılması daha dengeli olacak. Diğer canlı türlerinin yok oluşunun önüne geçileceğinden üretim daha da bereketlenecek. Yapay et üretiminde artık sonlara gelindiğinden de zararlı gaz salınımı en az seviyeye inecek.
Endüstri Devrimi yaşandığında, mesai ve haftasonu gibi kavramların olmadığını düşünürsek bu öngörüyü yanlışlayamayız. Daha bundan 20 sene kadar önce gemi ve kara personelinin sayısını günümüzdeki sayılarla kıyaslarsak ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Daha önceki sohbet yazılarımda da bahsetmiştim; yapay zekâ aktif olarak gezegenimizin bütün sularında gezen vasıtaları izliyor, çoktandır bilgileri biriktirip analiz ediyor. Fazla değil 5-10 sene sonra bambaşka bir risk analizi ile sigorta primleri hesaplanacak. Kimbilir, belki de bu satırların yazarı mecburi erken emekliliğin keyfini müzikle, kitap okumayla, resimle, şiirle sürdüyor olacak.
