Vatan için kendini feda edecek bir deniz aracı: ULAQ KAMA

Yeşim Yeliz Egeli

ARES Tersanesi ve Meteksan Savunma’nın birlikte geliştirdiği ULAQ Ailesi’ne asimetrik uygulamaların, harekâtın hatta harbin gidişatını değiştirme potansiyeline sahip yeni nesil bir oyun değiştirici üye katıldı. ULAQ KAMA Sarf Edilebilir İnsansız Deniz Aracı hakkında Ares Tersanesi İnsansız Sistemler Müdürü Onur Yıldırım ve Meteksan Savunma Yönetim Danışmanı Tümamiral (E) Hasan Özyurt, Marinedeal News’e özel açıklamalarda bulundu

Yıldırım: İnsansız hava araçlarındaki başarıların Mavi Vatan’da da yakalanacağına inanıyoruz

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Yüksek Gemi İnşa Makineleri Mühendisiyim. Sekiz yıldır Ares’te görev yapmaktayım. ULAQ Projesi’nin başından bu yana içerisindeyim.

Proje sürecinden bahsedebilir misiniz? Nasıl başladı ve nasıl ilerledi?

2018 yılında kendi öz sermayemizle bu projeye başladık. Ares Tersanesi ve Meteksan Savunma iş ortaklığıyla ULAQ Projesi hayata geçti. 2020 yılında da lansmanını ve atış testlerini yaptığımız ilk prototip ürünümüz ULAQ SİDA ile sektöre giriş yaptık. O noktadan sonra bizim Ar-Ge çalışmalarımız devam etti. Özellikle prototip botumuzun deniz testlerini içeren tecrübeler iyileştirme kapsamında tekniğe entegre edildi. Hem platformun kabiliyetlerinin geliştirilmesi açısından iyileştirme faaliyetlerimiz hem de otonomi noktasında sahadan elde edilen tecrübeler platformlara yansıtıldı.

ULAQ SİDA’da kullanılan yapay zekâ teknolojisinden bahseder misiniz?

Kaptanın kontrol ettiği bir deniz aracından değil, kendi kendine karar alan, denizdeki diğer yüzer cisimlerden sakınma manevrasını, Denizde Çatışmayı Önleme Tüzüğü çerçevesinde icra edebilen bir platformdan bahsediyoruz. Bunun için Antalya biçilmiş kaftan. Özellikle yat tarafındaki yoğun trafik, bizim test ve tecrübelerimizi geliştirebilmemiz için çok önemli bir parkur. Bunun için Meteksan’ın geliştirdiği otonom algoritmaları prototip olarak ULAQ’ta denenmekte. Şu anda da Savunma Sanayii Başkanlığı’nın imzalamış olduğu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın kullanımı için yapılan 12 metrelik ULAQ Silâhsız Deniz Aracımıza da entegre edilmekte.

Şu an ULAQ’a gelen ilgi ve talepler nasıl?

Özellikle son dönemlerde insansız hava araçlarında elde edilen başarıların mavi vatan sınırlarında da yakalayacağına inanıyoruz. Bu noktada insansız deniz araçları üretildikçe hem Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın hem de dost ve müttefik ülkelerin ilgi odağı oldu. Bununla ilgili Savunma Sanayii Başkanlığı ile yürüttüğümüz bir projemiz var. Dost ve müttefik ülkelerle de işbirliği hâlinde olduğumuz bir sürecin içerisindeyiz.

Sizin üretim potansiyeliniz nedir? ULAQ SİDA için arz talep dengesi için öngörüleriniz ne yönde?

Şu an Ares Tersanesi 41 metrekarelik kapalı alanda imalatına devam etmekte. Dört ayrı fabrikamız bir de mobilya fabrikamız var. Hâlihazırda Sahil Güvenlik Komutanlığı’na iki ayda altı tek olacak şekilde seri üretimimiz mevcut. Sahil Güvenlik Komutanlığı’na, Türk deniz polisine ve KKTC’ye 179 adet deniz aracı projemiz, kontrol botu projemiz var. Yani Ares Tersanesi, seri imalat konusuna aşina bir tersane. Bununla ilgili yeterli tecrübeye sahip. Fiziki altyapı olarak 41 metrekare lik kapalı alanımız seri imalat için yeterince büyük. ULAQ için kamu özelinde konuşacak olursak yılda 100 tane üretecek altyapımız mevcut. Diğer konfigürasyonda ULAQ botlarımız, son kullanıcının talepleri doğrultusunda konfigüre edileceği için teknenin boyutları veya üzerine eklenecek yükler tabii ki bizim üretim sürecimizi etkileyecektir. O konuda son kullanıcının isteği netleşmediği için “şu kadar kapasite üretebiliriz” diyemem ama şu anki ürettiğimiz botların sayısı bu konuda kabiliyetli olduğumuzu anlatmak için yeterli diye düşünüyorum.

Ülke güvenliği açısından ULAQ KAMA’nın çeşitli tehdit ve tehlikelere karşı ne gibi savunma sistemleri mevcut?

Biz her ne kadar ULAQ KAMA’yı sarfedilebilir bot olarak lanse etsek de keşif ve gözetim amaçlı da kullanılabilecek bir bot. Bu da aslında sizin uzaklardaki deniz durumunu anlık olarak gözetleyebilmeniz, ULAQ KAMA’nın görev yaptığı sahada tehdit, dost ve düşman unsurları anlık olarak tespit edebilmesi en önemli özelliği. Bu da denizlerdeki durumsal farkındalık açısından en büyük avantajınız oluyor.

ULAQ KAMA için Meteksan ve Ares’in işbirliğinin detaylarından ve bu ortaklığın avantajlarından bahseder misiniz?

Her iki firma da kendi yetkinliklerini bu projeye katmakta. Otonomi ve uzaktan kontrol konuları Meteksan’ın sorumluluğunda ilerliyor. Savunma Sanayi Başkanlığı ile imzaladığımız anlaşmada bize biçilen rol, denizaltı savunma harbine yönelik bir bot konfigürasyonu. Bu görevi yerine getirecek faydalı yük de yine Meteksan Savunma tarafından geliştirilmekte. Aslında kendi evimizdeki yükü kendi botumuza takacağız gibi bir durum var. Bu bizi üçüncü bir firmaya ihtiyaç duymadan üretim anlamında hızlandırıyor. Inhouse bütün problemleri çözümleyebiliyoruz. Bence en büyük avantajımız bu. Onun dışında 2018 yılından beri biz bu konular üzerine araştırmalar yapıyoruz. Özellikle prototip botumuzun yıllara sari saha tecrübelerinden elde edilen bilgi birikim hem ULAQ KAMA’ya hem de müteakip dönemde iş geliştirme faaliyetleri yürüttüğümüz botlara yansıtılacak. Bu kütüphanenin müteakip botlara yansıtılması bizim en büyük farkımız olacak diye düşünüyorum. ı izliyorsunuz, gerektiğinde müdahil oluyorsunuz. “In the loop” da ise sistem bir yere kadar geldikten sonra insan kararına ihtiyacının olduğunu belirtiyor: Saldırayım mı? Saldırmayayım mı? Geri döneyim mi? Geri dönmeyeyim mi? Kritik noktalarda size soruyor.

Özyurt: ULAQ KAMA’nın arkasında yüksek bir yapay zekâ var

Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?

Ben Emekli Tümamiral Hasan Özyurt. En sonuncu görevim Deniz Kuvvetleri Harekât Başkanlığı’ydı. Şu an Meteksan’a danışmanlık yapıyorum.

ULAQ KAMA’da en dikkat çeken noktalardan bir tanesi konteyner veya zırhlı özel kontrolcüye ihtiyaç duymadan hareket edebilme kabiliyetine sahip olması. Bu Türkiye’de bir ilk ama dünyada örnekleri var mı?

Evet, Türkiye’de bir ilk ama dünyada da çok eskiden beri kullanılan bir konsept. Suüstü gemileri gelişmişti ve silâh tehditlerini etkisiz hâle getirecek yeteneklere sahip olmuştu. Dolayısıyla simetrik hâle gelmişti. Asimetrik bir yönü kalmamıştı fazla. Şimdi ULAQ ile içine koyduğumuz yeteneklerle, boyutlarını küçülterek ve teknolojinin sağladığı imkânlarla asimetrik yeteneğe sahip bir ürün geliştirdik.

“İçine koyduğumuz yetenekler” dediniz, peki ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilebilir mi? Ne gibi kabiliyetlere sahip ve neler eklenebilir?

Tabii, geliştirilebilir. Zaten en başında ULAQ KAMA’nın arkasında yüksek bir yapay zekâ var. Hedefini gidip kendisi bulabiliyor. Hedefi bulduktan sonra da bu hedefe kendi belirlediği şekilde hücum geliştirebiliyor. Gerekirse kendini yok edebiliyor, kendisini isterse denize batırabiliyor. Baktığınız zaman aslında bir intihar silâhı. Bir alanı kontrol etmek istediğiniz zaman bu sistemin tespit edilmesi çok zor. Dizaynı itibarıyla kendisini göremiyorsunuz. Çünkü suüstünde kalan kısmı çok az. Bir mayın ya da güdüm mermisi gibi değil. Radarlarla ve elektronik sistemlerle bunu tespit etmek çok zor. Bir de sürpriz faktörlerle birleşince daha etkin bir hâle geliyor. Gemideki savunma silâhları için neredeyse asimetrik bir yetenekten söz ediyoruz. Dolayısıyla diğer silâhları tamamlayıcı nitelikte.

Hedeflerini tespit etme özelliğinin yanı sıra dost-düşman sorgulama ve ayırt etme sistemine de sahip mi?

Bu sistem otonom veya yarı otonom; uzaktan kumandayla yönetilebilen bir sistem. Otonom olarak kullandığınızda programlıyorsunuz, denize bırakıyorsunuz. Kendisi kararlar veriyor ve hücumlar yapıyor. Yarı otonomda da otonomiyi destekliyorsunuz. Aldığı görüntüleri değerlendiriyorsunuz fakat tüm bu modellerin hepsinde insan devrede. İnsan kararı veriyor. Arkada “Human in the loop” veya “human on the loop” prensibi var arkada. “On the loop” dediğiniz zaman makinenin ne yaptığını izliyorsunuz, gerektiğinde müdahil oluyorsunuz. “In the loop” da ise sistem bir yere kadar geldikten sonra insan kararına ihtiyacının olduğunu belirtiyor: Saldırayım mı? Saldırmayayım mı? Geri döneyim mi? Geri dönmeyeyim mi? Kritik noktalarda size soruyor.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın