• TR
  • ENG
MarineDeal News
  • Haberler
  • Yazarlar
  • Piyasa
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Deniz Ticareti
  • Deniz Savunma
  • Jeopolitik
  • Analiz
  • Çevre
  • Video Arşiv
Aa
Bildirim
Son yayınlananlar
Ümit Özdağ: “PKK ile yapılan pazarlıklar Cumhuriyete ortak getirme girişimidir”
Gündem
Rusya’nın Novorossiysk Limanı kullanılamaz hâle geldi
Dünya Jeopolitik Limanlar ve Marinalar Lojistik
CMA CGM plans to invest in the Port of Hamburg
English Edition Limanlar ve Marinalar Lojistik
İran’ın, BAE açıklarında bir tankere saldırdığı iddia ediliyor
Deniz Savunma Dünya
81 yıl sonra aynı acı: Ahıska Türkleri sürgünü için anma mesajı
Gündem
Aa
MarineDeal NewsMarineDeal News
  • ANA SAYFA
  • HABERLER
  • YAZARLAR
  • PİYASA
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • DENİZ TİCARETİ
  • DENİZ SAVUNMA
  • JEOPOLİTİK
  • ÇEVRE
  • ENGLISH
Search
  • TÜM HABERLER
    • Piyasa
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Deniz Ticareti
    • Deniz Savunma
    • Jeopolitik
    • Çevre
    • English
  • YAZARLAR
    • Yeşim Yeliz Egeli
    • Meltem Aydın Süloğlu
    • Gökhan Esin
    • Barışcan Yücel
    • Atilla Yeşilada
    • Bartu Soral
    • Gürcan Elbek
    • Yüce Yöney
    • Emin Yaşacan
    • Cihangir Dumanlı
    • Serter Tuçaltan
    • Levent Akson
    • Haluk Mustafa Baybaş
    • Özhan Bakkalbaşıoğlu
    • Yaşar Canca
Bir hesabınız var mı? Giriş Yap
Bizi takip edin
  • MarineDeal News

‘Duman’ işaretleri

Yüce Yöney
  • Yüce Yöney
  • Yükleme Tarihi: 04.07.2022 10:01 | Son Güncelleme: 20.01.2023 09:30
    yuceyoney@www.marinedealnews.com
Paylaş
Paylaş

Yakın zamanda üst üste gelen zamlarla, yüksek vergi oranlarıyla, siyasette sık telaffuz edilmesiyle tekrar gündemdeki yerini hatırlatmışken üzerine iki satır yazmamak olmaz. Buyrun, tütünlü hallerin Dünyamızdaki yansımalarına…

Önce bir konuya açıklık getirelim. Nasıl oluyor da bu kadar pahalıyken insanlar hâlâ tütünden vazgeçmiyor? Cevabı yaklaşık üç yüzyıl önce yapılmış gravürcü ve yayıncı Martin Engelbrecht’in portresinin altından okuyalım:

Ara başlıklar
Pipo, puro, sigara“Tütünü burnunuza götürünüz”Tercih meselesi

“Ey tütün, seni içtiğimde hem keyif hem huşu içinde

Bilincine varırım, gerçekte ben neyim.

Kedersiz bir duman, hafif bir rüzgâr, bir gölge

Toprak pipo etten bedenin iskelesi

Sen hem bu kadar iyi hem bu kadar tinselken

Sana ödediğim parayı kim çok görebilir ki?”

Her ne kadar günümüzde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tütünün yaygın kullanımı için “tütün salgını” ifadesini dile getirmekten çekinmiyor ve yılda sekiz milyondan fazla insanın ölümüne sebep olduğuna dikkat çekiyorsa da bunun insanları, yüzyıllardır yerleşmiş bir gelenek olan tütün içmekten alıkoymadığı ortada. Belki hâlâ tütünü, 1700 tarihli, Ölçülü Enfiye Kullanımı Üzerine başlıklı metinde olduğu gibi algılayanlar vardır. “Tütün beyni ve sinirleri daha kuru ve dayanıklı yapar. Bunun sonucu, sağlam bir muhakeme gücü, daha berrak ve açık bir zihin ve daha sağlam bir ruhtur.”

Son dönem tütün ve içkiyle bağlantılı konuşmalarda sık rastlanan kuru ve sulu ifadelerine pek girmeye gerek yok, ancak söyleyelim ki, bu tanımlamalar farklı anlamlarda eskiden de yapılan bazı tartışmalarda yer alıyordu. Mesela, Keyif Verici Maddelerin Tarihi adlı kitaba göre, 17’nci yüzyılda tütün içmenin kuru içki içmeye benzetilmesi şaşırtıcı değildir. Tütünün “kuru” özelliğinin o dönem bir başka keyif verici madde olan kahve ile arasında “gizli bir bağ” kurduğundan söz eder kitap. “17’nci ve 18’inci yüzyılların tıbbına göre kahve kuru bir maddedir ve en büyük özelliği insanın beden sıvılarını kurutmasıdır.” Aynı dönemin tıbbı tütün için de benzer yaklaşımdadır. Onun da bir beden sıvısını, sümüğü kuruttuğu söylenir. Tütünle ilgili bir el ilanında yer alan şu ifadeler dönemin algısını göstermek için yeterli sanki. “Tütün içmek… sümüğü ve uyuşukluk veren sıvıları da kurutur; hidropsiyi engeller, zira bu duman sıvıları dışarı atar ve bedeni zayıflatıp inceltir; pipoyla çekilen bu duman nefes darlığına, akciğer iltihabına ve öksürüğe karşı çok iyi bir ilaçtır, ayrıca yoğun, ağır akıntı ve sıvılara karşı da birebirdir.”

Günümüzün tıbbının aynı fikirde olmadığını söylemeye gerek yok. Ancak eğer günümüzde bilime kulak vereceksek DSÖ’nün açıklamalarında sadece insan bedeniyle ilgili kısmı okumamalıyız; aynı zamanda yayınladığı Tütün: Gezegenimizi Zehirliyor başlıklı raporda anlatılanlara da dikkat kesilmek lâzım. Burada tütünün üretim ve tüketiminin yıllık 80 milyon ton karbon salımına neden olduğunu belirtiliyor. Rapora göre, tütün üretimi için yıllık 22 milyar ton su kullanılıyor. Dünya genelinde her yıl orman alanlarının yüzde 5'i tütün yetiştirmek için ormansızlaştırılıyor. Sigara tüketimiyle iki milyon ton paket atığı oluşuyor ve her yıl 4,5 trilyon izmarit çevreye saçılarak su ve toprağı zehirliyor, hatta orman yangınlarına neden oluyor. Tütünün üretiminden tüketimine endüstriyel yaşam döngüsü yıllık toplam 25 milyon ton atığa neden oluyor. Bu konuda Türkiye’ye dair bir veriyi de Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği açıklamıştı. Türkiye'de 2018 verilerine göre 118,5 milyona yakın sigara tüketildi, bunun sonucunda günlük 57 ton, yıllık ise 21 bin ton atık oluştu.  

Pipo, puro, sigara

Sigara tütün içmenin günümüzdeki en yaygın biçimi. Ama biliniyor ki tütünün pipoyla içilen döneminden giderek basitleşerek bugüne gelişinde puro gibi aşamalar var.

Bakmayın puronun zaman içinde toplumun zengin kesimini simgeleyen bir imge haline gelişine; 1800’lerde devlet sokakta tütün içenleri tehditkâr devrimciler olarak görüyordu. Bu durum Keyif Verici Maddelerin Tarihi’nde şöyle anlatılır. “Tütünün, daha doğrusu o dönemde hâkim tütün içme biçimi olan puronun bunca siyasi anlam kazanmasına katkıda bulunan olgu, o dönemdeki puro sarıcıların işçi hareketinin en militan avangardı olmasıdır belki de. Bu kesim Almanya’nın ilk ve en radikal sendikasını kurar.”

19'uncu yüzyılın başlarında puronun ortaya çıkışı tütün içiminde bir devrimdir adeta. Artık yaprakların kıyılması, piponun doldurulması, bittikten sonra temizlenmesi gibi işlemler puroyla geride kalmıştır. Puronun ucunu kesip yakmak yeterlidir. Duman

Sigara da günü geldiğinde puroyla aynı mantıkla hemen yaygınlaşmıştır. Basitlik ve üretim süreçlerinin gelişimine paralel olarak hız faktörü onun yaygın kullanımında önemli bir unsurdur.

“Tütünü burnunuza götürünüz”

Ancak tütün kullanımından bahsediyorsak sanırım hiçbir biçimi enfiye çekmek kadar ilginç değildir. Avrupa’daki enfiye tüketimi 1700’lerde çok yaygındır. Hem sarayda hem burjuvalar arasında çok popülerdir, hatta kiliselerde rahiplerin, keşişlerin arasında da…

Enfiyenin İspanya’dan Fransa’ya geçerek yaptığı yolculuk kısa sürede Avrupa’da benimsenmesiyle doruğa ulaşır. Enfiye çekmek toplumsal ilişkilerin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Artık herkesin bir enfiye kutusu vardır. Toplumsal bir ritüel olarak enfiyenin nasıl ikram edileceği, kutusunun hangi elle, nasıl kullanılacağına dair klavuzlar bile yazılır.

“Enfiye kutusunu sol elin parmaklarıyla tutunuz. Enfiye kutusunu elinizde doğru konuma getiriniz. Parmağınızla enfiye kutusuna vurunuz. Enfiye kutusunu açınız. Enfiye kutusunu bulunduğunuz topluluğa ikram ediniz. Enfiye kutusunu geri alınız. Enfiye kutusunu hep açık tutunuz. Parmağınızla kutunun kenarına vurarak tütünün bir yerde toplanmasını sağlayınız. Tütünü sağ elle dikkatle alınız. Tütünü burnunuza götürmeden önce bir müddet parmaklarınızın arasında tutunuz. Tütünü burnunuza götürünüz. Yüz ifadenizin çarpılmamasına dikkat ederek iki burun deliğinizle birlikte çekiniz. Hapşırınız, öksürünüz, tükürünüz. Enfiye kutusunu kapatınız.”

Enfiyenin sarayda olduğu gibi kentlerde de benimsenmesi haliyle günlük hayatın toplumsal tarihi üzerine çalışanların ilgisini çekmiştir. Aralarında 18’inci yüzyıldaki sakalsızlık modasını yaygın enfiye kullanımıyla açıklayanlar olmuştur. Bu yaklaşıma göre, tütünü buruna rahatça çekebilmek için burun deliklerinin önündeki kıllar engeldi; o dönem bıyıksızlığın yaygınlaşmasının ana unsuru buydu.

Tercih meselesi


Sigara toplumsal hayata girdiğinden beri kendine ait bir kültür yaratmakla kalmadı, referans noktaları da oluşturdu. Günümüzde “Bir sigara içimi mesafe” hemen herkes için kabul edilebilir kısa uzaklık anlamına gelir. Aynı şekilde “bir sigara molası” herkesin anlayış gösterebileceği bir zaman aralığını ifade eder. Sigara hızlı bir tüketim nesnesidir ama aynı zamanda “yavaş” bir puro kadar keyif verici, rahatlatıcıdır. Ve fakat unutulmamalıdır ki aşırı kullanımı öldürücü olabilir. Sadece kullanan için değil, pasif içiciler için de. DSÖ sigaranın yılda sekiz milyondan fazla insanın ölümüyle ilişkili olduğunu söylerken bu ölümlerin 1,2 milyonunun pasif içicilikten kaynaklandığını da vurgular.

Diyeceğim, sigara içmek göz ardı edilemeyecek keyiflerden elbette, ancak bu bir tercih olmalı hayatta; içeceksek işin sağlıkla ilgili sonuçlarının bilincinde olarak içmek lâzım. 90’lı yıllarda, Fol dergisinin ilk sayısında, yılların tütün kullanıcısı olarak Murat Belge’nin yazdığı Sigaraya Serenad yazısındaki sözleri geliyor aklıma… “Sağlıkla ilgili kısmı beni ilgilendirmiyor, dedim; ama ilgilendiriyor. İnsanın paradoksları bitmez. Bir süredir çocuklarım fena halde sigara içiyor ve ben buna fena halde üzülüyorum.”

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Aşağıdakiler de ilginizi çekebilir

Ümit Özdağ: “PKK ile yapılan pazarlıklar Cumhuriyete ortak getirme girişimidir”

81 yıl sonra aynı acı: Ahıska Türkleri sürgünü için anma mesajı

CHP: “İmamoğlu iddianamesi programımızı etkilemez”

İmamoğlu’nun yeni X hesabına da erişim engeli!

KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman Anıtkabir’i ziyaret etti

ETİKETLER: DSÖ, duman, Dünya Sağlık Örgütü, Kişisel tercihler, Pipo, Puro, Sağlık, Sigara, Tütün, YAZARLAR
Bunu Paylaşın
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp LinkedIn Linki kopyala Yazdır
Paylaş
Avatar photo
By Yüce Yöney
yuceyoney@www.marinedealnews.com
Web Banner

Yazara Ait Diğer Yazılar

Yazmasına yazıyorum da bir sor bakalım, nasıl
10/11/2025

Vakit tanışmak için geç mi?
07/11/2025

Derdimiz arka kapak olsun
09/09/2025

Gülmek cesaret ister
30/05/2025

Eski insan yeni dünyaya uyar mı? 
09/05/2025

Arama

Kategoriler

Arşivler

Legal

  • Kişisel Verileri Koruma Kanunu
  • Ziyaretçi Aydınlatma Metni
  • Çerez Politikası
  • Kişisel Verileri Saklama ve İmha Politikası
  • KVKK Başvuru Formu

MarineDeal News Künye

İmtiyaz Sahibi: MDN Yayıncılık, Matbaa, Reklam, Organizasyon ve Tur. San. Tic. Ltd. Şti. adına Yeşim Yeliz Egeli
Kuruluş: 1 Ocak 2008
Genel Yayın Yönetmeni: Yeşim Yeliz Egeli yesimegeli@marinedealnews.com
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu): İlyas Öztürk mdn@marinedealnews.com
Video Editör: Halis Kılıç
Haber Merkezi: Yüce Yöney, Barış Özgür, Barışcan Yücel
Abonelik: asistan@marinedealnews.com
E-posta: mdn@marinedealnews.com
Tel: +90 (212) 343 2005
Adres: Merkez Mah. Perihan Sk. No.118/5 34360 Şişli, İstanbul, Türkiye

Bizi sosyal medyada takip edin

Okuma listesinden çıkartıldı.

Geri al
Welcome Back!

Sign in to your account

Üye ol Şifremi Unuttum