CENGİZ KAPTANOĞLU

Aysın Önen

Doğuştan “kaptan”  CENGİZ KAPTANOĞLU

Denizciliğin duayenlerinden Cengiz Kaptanoğlu denizde olduğu kadar karada da kaptanlık yapıyor
[membership level=”0″]

Bu yazının devamı sadece abonelerimize özeldir. Detaylar için lütfen buraya tıklayın

[/membership][membership]

1947 İstanbul doğumlu Cengiz Kap-tanoğlu 17 yaşından beri çeşitli cemiyetler, kulüpler kurup yönetiyor. Oldu olası kaptan köşkünde, yaşadığı topluma ve insana hizmet etmek için yön gösteriyor. O tam bir örnek insan. Zeten kendisi de “hayatımın çizelgesine baktığınız zaman cemiyet hayatımda insana hizmeti her şeyin önününe koyduğum ortaya çıkar” diyor ve yorulduğu anlarda Tuzla’da bir tersanenin girişinde yazan hadisi hatırlıyor:  “Hizmetin en mükemmeli insanlığa yapılanıdır.”
Cengiz Kaptanoğlu ilk, orta ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra Galatasaray İktisat ve İşletmecilik Yüksekokulu’nu bitirdi. Delikanlılık çağındayken, 1956’da taşındığı Kuzguncuk’ta Halka Hizmet Derneği ile Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nde yöneticilik ve başkanlık yaptı. Ayrıca mahalle arkadaşlarıyla birlikte Şeytan Spor Kulünü kurdu: “Kuzguncuk, dört dinin ibadethanelerinin yan yana olduğu insanların huzur içinde yaşadığı önemli bir yerdi ama  Kuzguncuğumuz’da o zaman fakirler vardı. Gelir getirici faaliyetler yapardık. Açık sinemalarımızda yazlık konserler düzenler, zengin muhitin insanlarından teberru toplar, köyün ileri gelen doktorlarıyla konuşur, muhitin yaşlı, muhtaç insanlarına ramazan aylarında, kış aylarında ve hastalık hallerinde ilaç, doktor, erzak, yakacak yardımı yapardık” diye anlatıyor, dernekçiliğe başladığı, toplumsal hizmetin değerini erkenden kavradığı günleri.
Çocukluğundan beri sporla da hep yakından ilgili Cengiz Kaptanoğlu. İlk başkanlığını Beylerbeyi Spor Kulübü’nde yapıyor. Beşiktaş’ta doğduğu için doğuştan Beşiktaşlı kabul ediyor kendini. “Benim her şeyim” dediği Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nde de asbaşkanlık görevini yürütmüş uzun yıllar.

Denize hizmet
Önce okul, sonra iş hayatının yanı sıra yürüttüğü dernek ve kulüp etkinliklerinden denizcilik sektörünü mahrum bırakmadı elbette. Bir asıra yakın zamandır faaliyet gösteren H. İsmail Kaptanoğlu Şirketler Grubu’nun ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan Cengiz Bey, resmi görevleri dışında ülkemizde denizcilik sektörünün gelişimi için gönüllü hizmetlerde de bulundu. Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz bölgelerinde ve İstanbul’da Deniz Ticaret Odası için çalıştı; meclis üyeliği, yönetim kurulu üyeliği, yönetim kurulu başkanvekilliği ve uzun yıllar boyunca (13,5 yıl) DTO’nun başkanlığını yaptı.
Öte yandan, denize hizmetlerine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Deniz Ticaret Odaları konsey başkanı olarak devam etti. Türk Deniz Eğitim Vakfı’nın (TÜDEV) ve Deniztemiz Derneği’nin (TURMEPA) hem kurucularından hem de eski yönetim kurulu üyelerinden.
Cemiyetçi tarafını genlerinden daha çok babasından aldığını söyleyen Cengiz Kaptanoğlu, ayrıca Büyük Kulüp Derneği, Rize Vakfı, Tema Vakfı, Doğal Hayatı Koruma Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının da üyesi.
Halbuki, çocukluğunda çekingen, kendi deyişiyle “çok evhamlı” olduğunu da itiraf ediyor, o neşeli babacan tavrıyla. Hatta ilkokula başladığında annesi üç ay boyunca yanında oturmak zorunda kalmış. Bu korkularını ise insan sevgisiyle, toplum sevgisiyle, insanlarla bir arada olma arzusuyla aşmış.

Siyaset günleri
Kaptanoğlu’nun siyasete girişi de hayatındaki hemen her şeyde olduğu gibi genç yaşında gerçekleşti. 70’li yıllarda Adalet Partisi’nin gençlik kollarına katıldı. AP Üsküdar İlçe Gençlik Kolu başkanlığı, yönetim kurulu üyeliği, İstanbul İl yönetim kurulu üyeliği yaptı. 1980 sonrasında DYP’nin kuruluş çalışmalarına katıldı, İstanbul İl yönetim kurulu üyeliği yaptı. 1995’te partiden ayrıldı. 2002’de AKP’ye katıldı. 3 Kasım 2002’de İstanbul 3. Bölge’den milletvekili seçildi: “Başbakanımız Tayyip Erdoğan’la birlikte milletvekilliği yaptım. 4 sene, 8 ay, 19 gün. Ben Ankara’da denizci bir Meclis yarattım. Denizciliğin geride kalan, gerekli olan tüm mevzuatlarını, kanunlarını düzelttik.”
TBMM’de denizciliği o kadar gündeme taşımış ki Kaptanoğlu, Osmaniye milletvekili Mehmet Kastal’ın kendisine bir gün bağıra bağıra “Ağabey, bir kez askerden konuş ya, hep denizcilikten konuşuyorsun!” diye sitem ettiğini anlatıyor.

Kompozisyonun sonuç bölümü
Cengiz Kaptanoğlu, “Ma-samda bilgisayar yok, e-postam yok” diyor. Şu anda işin aktif kısmını yeni nesle bırakmış durumda. Çocuklarıyla ve yeğenleriyle gurur duyduğunu söylüyor. “Bazı konularda gelip bizden yardım istiyorlar, biz de elimizden gelen yardımı yapıyoruz” diyor. Ama “Ha, yeni neslin bir şeyi eksik” diyor ve ekliyor: “iyi hamal olamıyorlar maalesef. İnsanlığa, topluma, sektörüne, işyerine hizmet var, bunları sıralayacaksın. Birinci görevin işin. İkinci görevin, tali işin nedir? Bir vakıfta veya dernekteysen oralara ayıracağın saat önemli. Genç nesillere en büyük tavsiyem, zaten çok akıllı ve sistemliler, yaşamlarını bir de disipline ederlerse, saatlere her şeyi sığdırırlar.”
Cengiz Kaptanoğlu hayatında çok koşturduğunu, zaman zaman yorulduğunu, ama artık birikimini aktararak hizmet etme yaşına geldiğini düşünüyor: “Bir insan taşıyacaksa 50 kilo biz 150 kiloyu taşıdık ve hiç yorulmadık.Yani ürettikçe ürettik, doğurdukça doğurduk. Ziya Amca (Kalkavan) bana bu yüzden “sen iyi hamalsın” derdi. Artık biz iyi hamal olamayız, ama birikimimizi aktarmak, insanlığa hizmet edebilecek derecede çalışmak, toplum içinde olmak, bunların hepsi bizim bünyemizde. İşleyen demir pas tutmaz. Biz kompozisyonu yazdık. Girişini de, gelişmesini de yaptık, şimdi sonucundayız. E sonucunu da ne kadar yapabilirsek o kadar yapmamız lazım.”
Cengiz Kaptanoğlu’nun her anlattığı dönüp dolaşıp “çalışmak” konusuna dayanıyor. Bu yüzden de, cumartesi ve pazar günlerini hiç sevmiyor.
Denizciliğin duayenlerinden Cengiz Kaptanoğlu geçtiğimiz yılın nisan ayında Lloy’s List tarafından denizcilik sektöründe “Ömür Boyu Başarı Ödülü”ne layık görülmüştü. 2001 yılında ise insanlığa yaptığı hizmetlerden dolayı Melvin Jones Dostluk Plaketi aldı.

[/membership]

Bunu Paylaşın