Confoederatio Helvetica

Aysın Önen

Alpler, çikolata, peynir, Heidi, tarafsızlık, gizli hesaplar, saatler, çakılar, kantonlar desem, hatta bunlardan sadece herhangi üçünü söylesem aklınıza İsviçre’den başka bir ülke gelir mi?

Siyasî ve askerî olarak tarafsızlığını ilan etmiş olan İsviçre’nin adını akşam haberlerinde pek duymayız. Ne uluslararası savaşlarda adı geçer, ne de iç çekişmelerle anılır. Yine de hayatımıza fark ettiğimizden çok daha derin sızmıştır bu refah ülkesi. İsviçre Avrupa’nın ortasında, Alp Dağları üzerinde, Fransa, Almanya, Avusturya, İtalya ve Lihtenştayn’la komşu. Büyük değil, denize sınırı yok. Dağlarında inekler otluyor, vadilerinde dünyadaki söz sahibi işletmelerin, uluslararası kuruluşların merkezleri dizili.

“Nevi şahsına münhasır” kantonlar
İsviçre Konfederasyonu’nu oluşturan devletlere “kanton” adı veriliyor. 23 kanton var. Büyüklükleri, mutfakları, nüfus yoğunlukları birbirinden çok farklı. Hatta konuştukları diller de. Tek ortak özelliklerinin taşıdıkları pasaport olduğu halk arasında espri konusu.
İsviçre’nin bazı kantonlarında Almanca, bazılarında Fransızca, birinde İtalyanca konuşuluyor. Hem Almanca hem de Fransızca’nın resmî dil olduğu kantonlar var. Graubünden kantonunda ise Almanca ve İtalyanca’nın yanı sıra Latin kökenli bir dil olan ve nüfusun yüzde 5’i tarafından kullanılan Romanş konuşuluyor.
İsviçre en eski tarihinden bu yana konfederasyonmuş. Ancak 1848’e kadar gerçek bir devlet olarak kabul edilmiyor, zira bu tarihe değin konfederasyondan ayrılmakta özgür otonom kantonların oluşturduğu serbest bir ittifakmış. 1848’de federal bir devlet olarak yapılanan ve kantonlarının yetkisini kısıtlayan İsviçre’de, dış politika gibi alanlarda tek söz sahibi bir merkezî idareye geçilmiş.
İsviçre Federasyonu’nu İsviçre Konfederasyonu olarak adlandırmamızın nedeni ülkenin orijinal adında saklı. Dört resmî dile sahip olan ülke, dillerden herhangi birini kayırıyormuş gibi görünmemek için resmî isim olarak Latince Confoederatio Helvetica’yı (Helvetler/İsviçreliler Konfede-rasyonu) kullanmayı tercih ediyor.

“Dar alanda paslaşmalar”
Serbest ticarete dayalı İsviçre ekonomisi çok güçlü ve dengeli. Ama tamamıyla dış ticarete bağımlı, çünkü ülke herhangi bir yeraltı zenginliğine sahip olmadığı gibi, yerüstü bakımından da fazla şanslı sayılmaz; geniş olmayan alanının hemen hemen tamamı çok yüksek dağlarla kaplı. Dökme hammadde ithal edip yüksek kalitede ürün satıyor. Bu işi de çok iyi yapıyor. 2003 yılında gerçekleştirdiği her bir ton ihracatın karşılığını aynı orandaki ithalat değerinin hemen hemen iki buçuk katı olarak aldı.
İsviçre şirketleri dünya piyasasında müthiş birer rekabetçi olarak tanınıyor. Bazı kollarda ürün ve hizmetlerin yüzde 90’ı ihraç ediliyor. Biz en çok saatlerini ve çikolatalarını tanıyoruz ama kimya ile makine ve elektrik mühendisliği sektörlerinde yaptığı ihracat, toplam ihracat gelirinin yarısından fazlasını oluşturuyor.
Ülkenin ana ticaret ortakları AB üyeleri. Birliğe üye olmayı sürekli reddetmesine rağmen, alışveriş ortaklarını, açık arayla birinci olan Almanya’dan sonra genellikle İtalya, Fransa, Avusturya, ABD ve İngiltere oluşturuyor.

Ekonomide kilit sektörler
İsviçre şirketlerinin çoğu küçük veya orta ölçekli. Teşebbüslerin yüzde 90’ından fazlası 250’den az tam zamanlı işçi çalıştırıyor ve toplam işgücünün yarısından fazlasını bünyesinde barındırıyor. Bunların yüzde 88’i 10’dan az çalışana sahip şirketler.
Ülke dünyanın önde gelen kimyasal ve tıbbî malzeme üreticileri arasında bulunuyor. Kimya endüstrisi boyarmadde, parfüm ve lezzet artırıcı katkı maddeleri üzerinde yoğunlaşmış. Üretilen kimyasal ve tıbbî ürünlerin yüzde 85’i ihracata dönüşüyor.

Gizli hesapların ünlü adresi İsviçre!
Bankacılık ve finans sektörü İsviçre ekonomisinin önde gelen aktörlerinden. Evrensel bankacılık ilkesi üzerine kurulan bankacılık sektörü her türlü bankacılık hizmetini sunuyor. Bireylere sunulan varlık yönetimi hizmetinde, “bireysel bankacılık”ta dünya lideri. İlk İslamî özel banka olan Faisal, 2006’da Cenevre’de açılmış ve Körfez bölgesinin petrolcü servetlerini kendine çekmeyi başarmıştır. Ortadoğu’da İslamî anlayışla bankacılık hizmeti sunan pek çok İsviçre bankası bulunuyor.
Saat yapımı ülkede eski bir gelenek. Alp Dağları’nın kışı malum; metrelerce kar, aylarca yolları kapanan köyler… Kırsal kesimde eskiden insanlar kış şartlarında kapandıkları evlerinde saat yaparlarmış.
GSYİH’nin yüzde 4’ünü, sadece ülke dahilinde 130 bin insana iş sunan nakliye ve lojistik sektörü oluşturuyor. Deniz ticaretini başarıyla sürdüren bir ülke İsviçre. Silah haricinde her türlü ürünü dünyanın her yanına taşıyan 30 gemilik bir ticarî filosu var. İsviçre bandıralı gemilerle hizmet veren beş şirket bulunuyor. Ancak gemilerde çalışan İsviçre hüviyetli denizci yok denecek kadar az.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın