93 yıl önce 23 Aralık 1930’da Menemen’de önemli bir karşı devrim girişimi yaşandı Halkın kutsal din duygularını kötüye kullanan gözü dönmüş katiller, yedek subaylık görevini yapan genç bir cumhuriyet öğretmenini ve iki bekçiyi vahşice öldürdüler
1930 Menemen karşı devrim girişimini değerlendirebilmek için öncesinde yaşanan önemli devrim aşamaları hatırlanmalıdır:
- 29 Ekim 1923: Cumhuriyet ilan edildi.
- 3 Mart 1924: Halifelik kaldırıldı. Osmanlı hanedanı üyeleri yurt dışına gönderildi. Şeriye ve Evkaf Vekaleti kaldırıldı. Medreseler kapatıldı, öğretim birleştirildi.
- 8 Nisan 1924: Şer’iye mahkemeleri kapatıldı,
- Şubat-Nisan 1925: Doğuda şeyh Sait dinci isyanı
- 1 Eylül 1925: Kıyafet devrimi yapıldı.bastırıldı.
- 30 Kasım 1925: Tekke ve zaviyeler kapatıldı.
- 17 Şubat 1926: Medeni Kanun kabul edildi.
- 10 Nisan 1928: Laikliğe aykırı hükümler Anayasa’dan çıkartıldı.
- 1 Kasım 1928: Arap harfleri yerine yeni Türk harfleri kabul edildi.
- 1 Eylül 1929: Liselerden Arapça ve Farsça dersleri kaldırıldı.
- 3 Nisan 1930’da Belediyeler Kanunu’nda değişiklik yapılarak kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
- 17 Kasım 1930: Gericilerin yuvalandığı Serbest Cumhuriyet Fırkası kapatıldı.
- 23 Aralık 1930’da Menemen’de yaşanan karşı devrim girişimi bu tarihi gelişimden ayrı değerlendirilemez. Devrimler tüm hızıyla, halkın desteğini alarak ve TBMM’den çıkartılan yasalarla gerçekleştirilirken, karşı devrimciler de harekete geçmekte gecikmemişlerdir. Menemen Olayı 1925’teki Şeyh Sait İsyanı’ndan sonra ikinci büyük karşı devrim girişimidir.
Menemen’de ne oldu?
Nakşibendi tarikatının Balıkesir-Manisa elebaşısı Laz İbrahim Hoca tarafından kışkırtılan Derviş Mehmet isimli bir yobazın etrafında toplanan altı kişi aylar öncesinden yaptıkları hazırlıkların ardından 23 Aralık 1930 günü 06:30’da Menemen’e geldiler. 07:15’te sabah namazından sonra camiden aldıkları ve “bayrak” dedikleri yeşil bir bez parçası ile Menemen Belediye Meydanı’nda toplandılar. Bez parçasını meydana diktiler. Derviş Mehmet kendisini “mehdi” ilan etti. Aldıkları uyuşturucunun etkisi ile “Şeriatı geri getireceğiz, bu bayrağın altına girin, girmeyenler kılıçtan geçirilecektir, şehrin etrafında 70 bin kişilik bir hilafet ordusu bizi bekliyor, bize kurşun işlemez” şeklinde propaganda yaptılar. Sekiz yıl önce TBMM ordusu tarafından Yunan işgalinden kurtarılmış olan Menemen halkının çoğunluğu isyana katılmadıysa da etraflarında birkaç yüz kişiyi toplamayı başardılar.
Olaya önce jandarma karakolundan dört er müdahale etti. Olayın büyüme olasılığına karşı Jandarma Komutanı Yüzbaşı Fahri Efendi 3’üncü Alay Komutanı’na, Kaymakama ve Valiliğe rapor verdi. Alay Komutanı, Asteğmen Hasan Fehmi Kubilay komutasında bir mangayı derhâl olay yerine gönderdi. Kalabalığı korkutarak dağıtmak için birliğin silahlarında manevra fişekleri vardı. Bu nedenle açılan ateşlerden ayaklanmacılar etkilenmiyordu. Derviş Mehmet de “Gördünüz mü ben mehdiyim, bana kurşun işlemiyor” diyerek halkı kandırmayı sürdürüyordu.
Kubilay ayaklanmacılara “teslim ol” çağrısı yaptı. Bu sırada açılan bir ateşle yaralandı. Yaralı olarak cami avlusuna girmeye çalıştı fakat gidemedi. Derviş Mehmet ve etrafındaki yobazlar yaralı asteğmeni yakaladılar ve testere ile musalla taşında başını gövdesinden ayırdılar. Kesik başı bir sırığın ucuna takarak dolaştırdılar. Dervişin adamları tekbir getirerek kesik başın arkasında yürüdüler. Müdahale etmek isteyen bekçiler Hasan ve Şevki’yi öldürdüler. Daha sonra olay yerine gelen Alay, Derviş Mehmet ve iki adamını öldürdü, bazı destekçileri de yakaladı ve ayaklanmayı bastırdı.
Olaydan sonra bölgede sıkıyönetim ilan edildi. General Mustafa Muğlalı başkanlığındaki Sıkıyönetim Mahkemesi 105 sanığı, halkı isyana kışkırtmak ve Anayasayı zorla değiştirmek suçlaması ile yargıladı. 28 kişi Kubilay’ın öldürüldüğü yerde idam edildi. İşin ucunun İstanbul’daki Nakşibendi şeyhine dayandığı ortaya çıkartıldı. Menemen Olayı’nın hazırlanmasında 12 Ağustos 1930’da kurulan ve 17 Kasım’da feshedilen Serbest Fırka’nın da yeri olduğu anlaşıldı.
Cumhurbaşkanı Atatürk 28 Aralık 1930’da orduya yayımladığı başsağlığı mesajında, “Büyük ordumuzun kahraman genç subayı ve cumhuriyetin mefkureci muallim heyetinin uzvu Kubilay’ın temiz kanı ile cumhuriyet hayatiyetini temizlemiş ve kuvvetlenmiş olacaktır.” dedi.
Kubilay kimdir?
Menemen şehidi Kubilay (asıl adı Mustafa Fehmi Kubilay) Girit’ten göçen bir ailenin oğludur. 1906 yılında İzmir’de doğmuştur. Antalya Öğretmen Okulu’nda, İzmir Erkek Öğretmen Okulu’nda okumuş, 1926 yılında Bursa Öğretmen Okulu’ndan mezun olmuş ve Cumhuriyetin ilk öğretmenleri arasına katılmıştır. Soyadı Kanunu çıkmadan altı yıl önce öğrenciyken kendiliğinden Kubilay soyadını almıştır. Olay sırasında Menemen’deki Alayda askerlik görevini yapmakta idi. Şehit edildiğinde 24 yaşında idi.
Değerlendirme:
Menemen olayı, devrimlerin temelini oluşturan laiklik ilkesi tam anlamıyla geçekleşmedikçe; Türkiye şeyhler, dervişler meczuplar ülkesi olmaktan kurtulamadıkça dini kişisel çıkarları için kullanan yobazların her an fırsat kolladıklarını; cumhuriyet bekçilerinin daima uyanık olmaları gerektiğini göstermiştir.
Nakşibendi tarikatı üyeleri 1925 yılında da doğuda büyük bir silahlı isyan girişiminde bulunmuşlardı. Başka bir cemaat de zamanımızda silahlı isyana kalkışmıştır. Bu tür yapılanmalara hoşgörü ile yaklaşılması ve örgütlenmelerine izin verilmesi laik Cumhuriyet için önemli bir tehdittir.
Bu olaydan sonra Kubilay karşı devrimle mücadelede genç Türk aydını ve subayının sembolü olmuştur ve olmaya devam edecektir.
Tüm devrim şehitlerimizle birlikte saygı ve rahmetle anıyoruz.
1 Andrew Mango, Atatürk The Biography Of The Founder Of Modern Turkey, Overlook Press, New York, 1999, P.475
2 Lord Kinross, Atatürk Bir Milletin Yenden Doğuşu, Altın Kitaplar, İstanbul, 2013, S.526
3 Sina Akşin, Kısa TürKiye Tarihi, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2013, s.205
4 Utkan Kocatürk, Atatürk Vetürkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi, Türk Tarih Kurumu, 1983, S. 513
4 Utkan Kocatürk, Atatürk Vetürkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi, Türk Tarih Kurumu, 1983, S. 5135 Meydan larousse, , 1972, cilt 7 s.607
6 Yılmaz Özdil “ Kubilay”, Sözcü, 23 Aralık 2015
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.