Devlet (desteği) olmadan rekabet edilemez

Gökhan Esin

gokhanesin@marinedealnews.com

Bilindiği üzere limancılık, ulusal ve uluslararası ticaret ile makro ekonomiye hizmet veren bir endüstridir. Rekabet seviyesi öngörülmeksizin liman operasyonunun ülke ekonomisi üzerindeki etkisi yüksektir. Kıymet değeri düşük, hacmi büyük yükleri ihraç eden ve gelişmekte olan ülkelerde ise bu etki çok daha fazladır.

Gemi ve liman maliyetleri deniz taşımacılık zincirinin ana unsuru olduğu müddetçe de liman hizmetinin efektifliği önemini koruyacaktır.

Birçok araştırmaya göre deniz ulaştırma maliyetinin 2/3’ü limanlarda oluşmaktadır. Liman tarifesine bakıldığında ise ana hizmetler, rıhtım barınma, elleçleme ve ardiye hizmetleri olarak göze çarpmaktadır. Ancak, liman kullanıcısı açısından maliyet sadece liman ücretleri ile operasyon bedeli değildir. Günümüzde, gemi ve yük açısından limanda geçen süre ve limanın hizmet kalitesi de maliyeti oluşturan diğer önemli öğelerdir.

Görünmeyen bu maliyetler ise, operasyonların sorunsuz yapılması ve geleceğe yönelik tahmin ve planlamaların oluşturulmasına yönelik limana ayrı bir sorumluluk yüklemekte olup bu noktada “efektiflik” liman yönetiminde anahtar kelime haline gelmektedir.

Konumuz ile ilgili bir gelişme geçen günlerde Lloyd’s List’te yayınlanan bir haber, habere göre Uluslararası Kalite Standartları içinde bulunmayan liman kalite ölçümlerinin Germanischer Lloyd (GL) tarafından oluşturulmuş olup adı verilmeyen bir terminalin denetimlere girdiği ifade edilmektedir.

İfade edildiği kadarı ile indikatörün kriterleri; konteyner hareket adedi/saat, ortalama ardiye süreleri, terminal ve istif alanı hizmet üretimi, gemi yükleme boşaltma süresi ve hinterlanta bağlanan karayolu, demiryolu ve barge sistemleridir. Peki indikatör nedir? İndikatör, performansın ölçülmesini sağlayan, hesaplama yapılabilecek matematiksel formüller olarak nitelendirilebilir. Dolayısıyla, indikatörler bilginin güvenilirliğine tam bağımlıdır. Kısacası, bilgi yanlış olursa performans hesabı yanlış sonuçlanır.

Uygulamanın denetimi organizasyonel yaklaşımlar içinde; yolun açık olduğu saatler, iletişim ağı, planlama tecrübesi ve liman kapasitesi, bulunmaktadır. Varsayalım ki, limanlar ticari sır kapsamında olan bilgilerini açıkladı ve analizler yapıldı, peki devlet desteği olmadığı sürece liman performans ölçümlerinde yüksek netice görülmesi mümkün müdür? Bilindiği üzere liman, kamu kurum ve kuruluşları ile iç içe çalışan bir organizasyondur.

Örneğin, indikatörlerden bir tanesi hinterlanta bağlanan karayolu, demiryolu ve denizyolu sistemleridir. Bu itibarla, devlet desteğinin az olması nedeni ile bağlantı yolu yetersiz olan limanların kapı çıkış (dağıtım) performansları rakiplerine göre elbette daha düşük olacaktır. Diğer bir indikatör ise ortalama ardiye süreleridir; bu noktada rakip limanların gümrük işlem sürati ile rekabet etmek mümkün değil ise, doğal olarak ortalama ardiye süresinde de rekabet etmek mümkün olamaz. Ancak, bu indikatörün diğer boyutu olan ithalatçıların gümrük işlemleri bitmiş olsa dahi yüklerini kimi zaman geç teslim alma arzusu, unutulmamalıdır.

Dolayısıyla, limanın gelişen durumu, performansın değerlendirilmesi ve üretkenliğin yükseltilmesi için zaman içinde oluşan kararlar, yükselen hizmet seviyesi ve yatırım kararları performans indikatörlerini direkt etkiler.
Sonuç olarak, bu uygulama limanların karşılaştırılması (benchmark) yönünde ciddi bir yöntem oluşturmaktadır. Ancak, bölgesel ve küresel rekabet açısından, ülkelerin gümrük prosedürü, devletlerin limanlarına yönelik yaptığı lojistik altyapı destekleri vb. hususlar, bölge limanları açısından haksız rekabet oluşturabilecektir.

Bunu Paylaşın
gokhanesin@marinedealnews.com