1) Özellikle ticari krediler dikkate alınırsa genel olarak Türk bankacılık sektörünün 2010 yılını kısaca değerlendirip 2011 yılı için beklentilerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Türk finans sektörünün sağlam mali yapısının yanında beklentilerin üzerinde büyüme yakalaması ile hem aktif büyüklükte hem de kârlılıkta olumlu bir trend yakaladığını söyleyebiliriz.
Yaşanan global krizin etkilerinin azaldığı 2011 yılında ise büyümenin devam edeceğini ve bu paralelde rekabetin artacağını düşünüyorum. Ayrıca kredi arzı ile talebi tarafında da yükseliş yaşanacağını da ekleyebilirim.
Bankamızın 2011 yılı için kredi büyümesinin sektör ile paralel gideceğini öngörüyorum. Türkiye’nin derecelendirme kuruluşlarından “yatırım yapılabilir” seviyede not alması durumunda ise büyümenin daha da artacağını düşünüyorum. Kredi hacminin büyümesine yönelik ekonomi yönetiminin vermiş olduğu mesajların bankaların daha seçici davranmasını sağlayacağı görüşündeyim. Rekabetin de artacağını dikkate alırsak, 2011 yılında farklı segmentasyon çalışmalarımızın ve iş planlarımızın olacağını söyleyebilirim.
2) Geçtiğimiz yıl gündeme gelen KGF kredisinden denizcilik sektörü yeterince yararlanabildi mi?
KGF kredileri, esas olarak teminat yetersizliği gibi nedenlerden dolayı finansman sıkıntısı yaşayan firmalar için uygun teminat yaratmalarını, inşası yarım kalmış gemilerin tamamlanmasını ve gemiler tamamlandıktan sonra da uygun bir fiyata satılabilmesini sağlamak için tersane sahibine veya armatöre yeterli zaman verilmesini sağlamak amacıyla oluşturuldu.
Bunun yanında, KGF kredilerinin, teminatların paylaşımı ve ödemesiz dönem konusundaki prensipler nedeniyle denizcilik sektöründe beklenen hacmi sağlayamadığı kanaatindeyim.
3) Denizcilik şirketlerinin büyük çoğunluğu yabancı bankalarla çalışmayı tercih ediyor. Bunun gerekçesi sizce nedir? Türkiye’de faaliyette bulunan bankalar bu şirketleri içeriye çekme yolunda neler yapabilir?
Sektörün son dönemde yaşadığı zorluklar ve global krizin etkisiyle yurtdışından finansman bulma sıkıntısını da göz önünde bulundurduğumuzda, yurtiçi bankalardan sağlanan fonların eskisi kadar düşük olmadığını söyleyebiliriz.
Nitekim bugün itibariyle yapımı devam eden 30 adet proje ve işletme döneminde elde edilen gelirlerle geri ödemesi olacak 50’ye yakın projeye bankamızca 1 milyar doların üzerinde finansman sağlandı. Türk bankalarının son dönemde çok iyi performans sergilediğini ve krize hazırlıklı girerek firmaların zor dönemlerinde yanlarında olduğunu gördük. Ayrıca bu durumun da firma tercihlerinde önümüzdeki dönemde özellikle dikkate alınacağını düşünüyorum.
4) Denizcilik sektörü kredi olanakları açısından sizce nasıl bir yıl geçirecek? Geçtiğimiz yıllara kıyasla sektör daha kolay kredi sağlayabilecek diyebilir miyiz?
Denizcilik sektörünün girmiş olduğu darboğazdan çıkmış olduğunu söylemek henüz zor. Bu kapsamda 2011 yılının da finansman olanakları açısından çok rahat geçmeyeceğini söyleyebiliriz. Özellikle siparişi verilmiş olan ve yeni teslim edilecek gemilere ilişkin navlunlardaki düşüş paralelinde gemi değerlerine kıyasla verilen kredi oranlarının da aşağı çekileceğini öngörüyorum.
5) Yapı Kredi Bankası’nın denizcilik sektörüne bakışını bizimle paylaşabilir misiniz? Sektöre yönelik özel bir çalışmanız, yapılanmanız var mı?
Denizcilik sektörüne sağlanan kredileri iki çatı altında değerlendirebiliriz: Gemi inşa kredileri” ile deniz nakliyat sektörüne sağlanan yatırım kredileri. İnşa kredileri kontratın varlığı, özkaynak katkısı, inşa edilecek tersanenin geçmiş performansı dikkate alınarak proje bazında belirleniyor. Yatırım kredilerinde ise vadelerin uzunluğu sebebiyle finansman sağlanan geminin yaşı ve teknik özellikleri, ileriye yönelik navlun beklentileri, kiralama sözleşmesinin varlığı, grubun mevcut filosu ve tecrübesi öne çıkıyor. Bu sektöre özel ihtisas şubelerimiz bulunuyor. Genel müdürlüğümüzde ise uzmanlaşmış ekipler aracılığıyla değerlendirme ve izleme aktiviteleri gerçekleştiriyoruz.
Denizcilik ve gemi inşa sanayinin yarattığı katma değer ile ihracat potansiyelinin bilincinde olan Yapı Kredi’nin, sektörü her zaman destek verilen sektörler arasında saydığının altını özellikle çizmek isterim. Banka olarak dünya çapında marka olmuş müşterilerimize profesyonel hizmet veriyoruz. Ayrıca bu konuda yabancı ortağımız UniCredit’in yurtdışı tecrübelerinde kazandığı uzmanlığın da denizcilik sektörüne sağlanan plasmanlar açısından ilave sinerji yarattığını ekleyebilirim.
