The West of England P&I Kulübü’nün Türkiye konusunda deneyimli yöneticilerinden Nigel Burridge deniz sigortaları sektöründe yaşanan son gelişmelerle ilgili MarineDeal News gazetesinin sorularını cevaplandırdı
1. Son yıllarda zorlu piyasa koşularıyla mücadele eden armatörlere ve işletmecilere P&I kulüpleri ne gibi katkılar sağlayabilir?
Armatörler, tüm sektörlerde yatırım geri dönüşü yüksek olan alanlar aramaya devam ediyorlar. 2007 yılı öncesi verilen çok sayıda yeni inşa gemi siparişlerinin etkileri, son dönemde yaşanan spekülatif sipariş hareketleriyle birleşince denizcilik sektörünün özellikle tedarik tarafında devam eden bir dengesizlik oluşmasına sebep oldu. Bunlar dünyanın birçok bölgesinde yaşanan ekonomik durgunlukla bağlantılı olarak talep tarafını da etkileyerek kaçınılmaz olarak navlun piyasasını baskı altına aldı.
Çin ekonomisi anlamlı bir şekilde değişiklik göstermezse, beklenen pazar dinamiklerinin oluşmasında gecikme yaşanacağı ve navlun oranlarında yaşanan sıkıntının yılın geri kalanında da devam edeceği görünüyor.
Her zaman olduğu gibi üyelerimize en iyi sigorta ürününü ve hizmetini en makul düşük fiyatla sunmak, bizim gibi müşterek sigortacılık şirketleri için önümüzdeki dönemde de en büyük görev olacak.
Ne yazık ki; armatörlerin ve sigortacılarının faaliyet gösterdiği sorumluluk ve tazminat sektörü, armatörlerin karşı karşıya kaldığı zorlu pazar koşullarına ve kanunla ilgili sorunlarına ve davacıların tazminat taleplerinin artmasına karşı yeterince duyarlı değil.
Müşterek sistem, kâra dayalı değil ve ‘maliyetine’ sigorta sağlıyor. Bu sebeple davalarda yaşananlar yıllık artışların üyelere yansımasına sebep oluyor ve bu da onların üzerindeki baskının artmasına yol açıyor, ancak biz yıllık oranları mümkün olduğunca sabit tutarak üyelerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz.
2. Armatörün West P&I Kulübünü tercih etmesine yol açan ayırt edici özellikleriniz ve ürünleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
The West of England, ürün çeşitliliğini armatörlere ve gemi operatörlerine tam kapsamlı P&I ve FD&D (Navlun, Süristarya ve Savunma) sigorta hizmeti sağlayarak sınırlamayı seçti. Bunu sağlarken üstün hizmet ve geniş kapsamlı karşılıksız yardımcı poliçeler de sunuyor.
Şu anda 69 milyon gt taşıma kapasitesi olan 3000 bin gemiye müşterek P&I sigorta hizmeti sağlıyoruz. Kiracıları da eklediğimizde toplam iş kapasitemiz 95 milyon gt’ye ulaştı. Filomuzdaki gemilerin üçte biri kuru yük gemileri, üçte biri tankerler ve geri kalanı da konteyner gemileri, feribotlar ve genel kargo gemilerinden oluşuyor.
Biz ana iş alanımız P&I ve FD&D sigortasına uymayan ürün gruplarına girmemeyi seçerek stratejik bir karar aldık ve bu yolla en iyi hizmeti verdiğimiz alanda kaldık. Biz ürün portföyümüzü genişletmek yerine ana ürünleri ve hizmetleri üyelerimize en mükemmel şekilde sağlayarak uzun yıllardır sürdürdüğümüz sigorta oranı ve serbest rezervlerimizden kaynaklanan gelişmeler sayesinde güçlü bir finansal platform oluşturduk. Titiz bir şekilde iş alanımıza odaklanmamız hizmet kalitemizle birleşerek bizi rakiplerimizden ayıran en önemli faktörlerin başında geliyor.
3. Deniz taşımacılığında önemli sorunların başında gelen deniz haydutluğu konusunda armatörlere nasıl yardımcı oluyorsunuz?
Üyelerimize geniş kapsamlı hasar önlenmesi materyellerinin yayınlayarak ve endüstri girişimlerinde öncü rolü oynayarak deniz haydutluğu saldırılarına karşı etkin bir şekilde yardımcı oluyoruz. Gemilerdeki silahlı güçlerle ilgili olarak GUARDCON sözleşmesinin oluşturulması konusunda West of England kulübü önemli bir rol oynadı ve bu sözleşme şu an sektörde standart haline geldi.
Bizim en önde gelen sorumluluğumuz üye armatörlerimize ve onların mürettabatına karşı olduğunu söylemeliyim. Bu sebeple deniz haydutluğu vakalarında üyelerimizle işbirliği yaparak onlara destek oluyoruz. Ayrıca gemi serbest bırakıldığında mürettebata tıbbi ve psikolojik tedavi imkanı sağlıyoruz. Kulüp, gerektiği takdirde ilgili tekne ve yük sigortacısıyla da işbirliği yapıyor.
4. Denizcilik sektöründe getirilen yeni kurallar ve düzenlemeler sigorta poliçelerindeki yıllık artış oranlarını nasıl etkiliyor?
Operasyonel perspektiften bakıldığında düşük emisyonda seyir yapmak gemilerin belirli bölgelerde düşük sülfürlü yakıt kulanmaya olan ihtiyacını artırması anlamına geliyor. Denizcilik Çalışma Sözleşmesi (MLC) mürettebata ilişkin çeşitli sorumluluklarla ilgili armatörlere finansal güvenlikleri konusunda belgelendirme zorunluluğu getiriyor ancak buna uyum zorunluluğu 2017 yılı başına kadar uzatılarak dört aya kadar maaş ödeme belgesinin taşınması zorunluluğunu beraberinde getirdi. Bu sözleşme International Grup P&I Kulüpleri tarafından sigortalanan bir risk olmamasına rağmen üyelerin ilgili zorunluluğu karşılaması konusunda bir çözüm bulmak için çok çalışılıyor.
Nairobi Enkaz Kaldırma Konvansiyonu yakın zamanda yürürlüğe girdi ve gemilere sertifika taşıma zorunluluğu getirdi. 1976 Gemi Maliklerinin Sorumluluklarının Sınırlandırılması Konvansiyonu’nun ardından 1996 Protokolünü onaylayan ülkelerde sorumluluk limitlerinde büyük miktarda artması da son dönemde yaşanan önemli gelişmeler arasındaydı.
Tüm bu gelişmeler, her türlü yeni düzenlemenin ve tazminatın armatörlere ve onların sigortacılarına yüklendiğini açıkça gösteriyor.
Dünya filosundaki deneyim bize, davaları tetikleyen birçok farklı dinamiğin olduğunu gösteriyor. Bunların başında filo büyüklüğünün artması, ortalama gemi yaşının düşmesi, Uluslararası Emniyetli Yönetim (ISM) kodunun ve diğer güvenlik inisiyatiflerinin etkisi, yetişmiş mürettabatın eksikliği, yeni düzenlemelerin baskısı ve davacıların finansal beklentileri gibi faktörler geliyor. Sigortacıların görevi sürekli olarak tüm bu faktörleri dengede tutatak armatörlere en uygun maliyetli sigortayı sağlamak.
5. Türk denizcilik sektörünün gelişimini nasıl buluyorsunuz ve Türkiye’deki armatörlerle ilişkileriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Kulüplerin ana merkezleri büyük denizcilik merkezlerinde olsa da kapsama alanları globaldir. International Grup kulüpleri, yerel tonajda yoğunlaşmak yerine üyelerinin çeşitliğini yansıtan ve filolarındaki gemilerin ticaret modeline uyan şekilde uluslararası ağırlıkta faaliyet gösteriyor.
West P&I üçüncü şahıs mali sorumluluk poliçesini gelişmekte olan ülkelere sunma konusunda öncü bir kuruluş olarak Türkiye’de uzun dönemdir faaliyet gösteriyor. Modern teknoloji ve yaygın muhabir ağımız bize, hizmetlerimizi tüm pazarlara yöneltmeyi mümkün kılıyor. Bu doğrultuda geçmişte olduğu gibi gelecekte de Türkiye’deki armatörlerin ve brokerlerin ihtiyaçları ve isteklerini karşılamaya devam edeceğiz.
West P&I, uzun yıllardır Türk gemi sahiplerine sigorta tedarik etme konusunda lider kuruluşlardan biri. Türk armatörleri tarafından işletilen değişik tipte 2,1 milyon gt taşıma kapasitesine sahip gemi bizim sigorta kapsamımızda bulunuyor. Yaygın ve farklı üye tabanımız çok uluslu şirketlerden aile şirketlerine kadar geniş bir yelpazede çeşitlilik gösteriyor. Kulübün üyelerle yakın işbirliği prensibi çerçevesinde personelimiz Türkiye’yi yıl içinde çok defa ziyaret ediyor.
The West of England Sigorta işine odaklanmış ve istikrarlı bir kulüp olrak Türkiye pazarıyla uzun bir ilişki geçmişine sahip. Türkiye’de üstün hizmet sağlama, armatörlere ve onların brokerlerini destekleme konusundaki kararlılığımız artarak devam ediyor.
