Güney Kore nükleer denizaltıya bir adım daha yaklaştı

MDN İstanbul

Uzun yıllardır nükleer denizaltı edinmeye çalışan Güney Kore’nin yerli bir nükleer reaktör üzerinde çalışmaya başladığı bildirildi.

Kasım ayında yerel medya kaynaklarında yayınlanan haberlere göre çok amaçlı olarak tanımlanan bu denizaltı sisteminin askeri olduğuna vurgu yapılmasa da, gözlemciler, bu reaktör haberleri ile Güney Kore Donanmasında (ROKN) devam ettiği bilinen bir nükleer denizaltı programı arasında bir bağlantı olduğunu söylüyor.

Son dönemde birçok ülkenin nükleer güç ile çalışan denizaltılara yöneldiği görülüyor. Örneğin Avustralya Kraliyet Donanması geçtiğimiz yıl AUKUS programına başladı. Brezilya Donanması ise 25 Kasım 2021 tarihinde il SN-BR gemisinin inşası için imza attı. Savunma uzmanları uzun süredir nükleer denizaltı alanında bir hamleyi Güney Kore’den de bekliyordu.

KSS-N denizaltısını üretmek için sebepler
Güney Kore’nin denizaltı üretmek için var olan motivasyonunun en aşikar sebebi AUKUS projesi gibi görünse de nükleer tahrik gücüne sahip Koreli denizaltı için gayri-resmi olarak kullanılan bir terim olan “KSS-N gemisi” inşası için Güney Kore’nin farklı bir nedeni var. Teknik olarak halihazırda halen savaş halinde olduğu kuzeydeki komşusunun nükleer denizaltıları olmasa bile nükleer silahlı konvansiyonel denizaltılar ürettiği biliniyor. Güney Kore’nin sahip olduğu denizaltı filosu komşusuna göre çok daha sofistike olsa da, komşunun oluşturduğu tehditle baş etmede nükleer bir denizaltının olabileceği kadar başarılı değiller.

Nükleer denizaltılar donanmalara sıradan dizel-elektrik gemilere oranla en başta seyir hızı ve süresinde muazzam bir artış olmak üzere birçok avantaj sağlıyor. Denizaltının limitleri, yani muharebe sırasındaki direnci, bu gemilerde artık tahrik gücünden ziyade yalnızca mürettebatla sınırlı oluyor.

İlginizi çekebilir:    Stratejik düşünme: Denizaltı ve ötesi

Halihazırda Güney Kore’nin denizaltı gücünün temelini oluşturan dizel-elektrik gücüyle çalışan denizaltı bir kerede birkaç hafta boyunca çalışabiliyor. Ancak üsse dönüş sırasında özellikle kırılgan durumda oluyorlar. Nükleer denizaltılar, aylarca denizde kalabildikleri gibi çok daha geniş alanları kapsama yetisine sahipler.

Güney Kore denizaltıları dünyadaki en yüksek kapasiteli ve en karmaşık gemiler arasında. Birçoğunda Alman tasarımlı yakıt hücresi olan havadan bağımsız tahrik sistemi (AIP) kullanılıyor. KSS-III sınıfı özellikle balistik füzeler için dikey fırlatma sistemi olan ilk AIP donanımlı gemi olarak önemli. Burada sözü edilen füzeler ise konvansiyonel olarak ateş gücünden oluşan hücum silahları.

Halihazırda ülkedeki yerli üreticiler gelişmiş bir AIP sistemi üzerinde çalıyor. Bu sistemin daha güvenli, hafif ve derli toplu bir sistem sunabilecek olan bir metanol reformeri içermesi bekleniyor. Bu arada Güney Kore denizaltılarda lityum batarya kullanması beklenen ilk ülkelerden biri arasında yer alıyor.Buna rağmen, nükleer denizaltı bu gemilerle karşılaştırılamayacak avantajlar sunuyor. Nükleer denizaltılar özellikle uzun mesafede çok daha hızlı olabilecek. Anı şekilde gelişmiş sonar sistemleri gibi başka alanlarda da daha dayanıklı ve güçlü olacaklar.

Nükleer denizaltı için Potansiyel ortaklar
Güney Kore’nin yerli üretimde ısrar edip etmeyeceği bilinmiyor ancak ülkenin Avustralya gibi halihazırda nükleer denizaltısı var olan denizaşırı ortaklar aradığı biliniyor. Bu anlamda en muhtemel ik ortak ABD ve Fransa olabilecek gibi görünüyor. ABD’nin nükleer tahrik teknolojisini paylaşmakta genel olarak isteksiz olması ve ürettiği denizaltıların Güney Kore’nin ihtiyaç ve imkanlarından çok pahalı olması gibi birçok dezavantajı bulunuyor. ABD’ye ek larak KSS-III denizaltısı inşasında Almanya, İngiltere , Fransa ve hatta Rusya’dan bile teknolojik satın almalar gerçekleştirilen Güney Kore için, Fransa’da nükleer denizaltı projesinde birincil bir partner olabilir. Onlarca yıldır nükleer denizaltılar üren Fransa Brezilya’ya daha önce benzer projelerde yardımcı oldu.

Gelişmiş denizaltı kapasitesine sahip Güney Korenin temel konularda gittikçe daha kendi kendine yeterli hale geldiği de düşünüyorsa, nükleer tahrik gücüne sahip bir denizaltının artık bu ülke için ulaşılmaz olmadığı rahatlıkla söylenebilir.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

 

Bunu Paylaşın