Tufan Süslüer, “Firmamızın kriz karşısındaki stratejisi gemiyi batırmadan, kötü havalarda dalgalara kafa tutmasını sağlamaktır. Gemisini tutabilen bu süreci atlatır. Her kötü havanın arkasından iyi hava gelir. Bu bir kuraldır” diyerek denizcilik sektörünü panik havasından çıkıp serinkanlı davranmaya davet ediyor
Denizcilik sektörü kriz sözcüğüyle yatıp kalkıyor. Giderler kısılıp yatırımlar askıya alınıyor ve ticaretin durgunluğundan şikâyet ediliyor, ama ticari gemiler bu durumda bile istihdam sıkıntısı yaşıyor, kalifiye eleman bulmakta zorlanıyor. Kriz ortamında yaşanan bu çelişkiyi, denizcilik sektörünün nabzını İzmir’den tutan köklü bir firmanın; Nemtaş’ın ticaret ve operasyondan sorumlu genel müdür yardımcısı Tufan Süslüer’e yönelttik. Hem sorumuzun cevabını hem de Nemtaş’ın kriz karşısındaki tutumunu öğrendik.
Gemilerde personel açığı var
İzmir’de 1981 yılında kurulan Nemtaş, bugün dökme yük ve tanker gemi işletmeciliği konularında dünya çapında bir marka ve gemilerini krizin acımasız dalgalarına kaptırmamaya kararlı. “Firmamızın kriz karşısındaki stratejisi gemiyi batırmadan, kötü havalarda dalgalara kafa tutmasını sağlamaktır. Gemisini tutabilen bu süreci atlatır. Her kötü havanın arkasından iyi hava gelir. Bu bir kuraldır” diyen Tufan Süslüer’e göre “kalifiye gemi adamı istihdamı” da krize rağmen sektörün “geleneksel” sıkıntılarından biri. Üstelik son yıllarda devletin gemi adamlarını denizden alıp karada istihdam etmesi ve geçtiğimiz dönem yüksek navlunlardan başı dönen birçok girişimcinin armatörlüğe soyunmasıyla birlikte filoların genişlemesi bu sıkıntıyı daha da çok perçinlemiş ve çok ciddi bir personel açığı ortaya çıkmış. Özellikle makineci, ikinci mühendis ve baş mühendis açığına dikkat çeken Süslüer, kalifiye elemanların karaya yönelmesi nedeniyle tecrübesiz, “henüz denizle tam cebelleşmemiş ve pişmemiş” elemanlarla çalışmak zorunluluğuna da işaret ederek bu durumun firmalar için büyük bir sorun teşkil ettiğini belirtiyor.
Peki diğer sektörlerde olduğu gibi işten çıkarmalar denizde yaşanmıyor mu? Süslüer bu soruyu şöyle cevaplıyor: “Şu anda böyle bir durum yok. Zaten eskiden beri Nemtaş’ta gemi personeli minimum düzeyde tutulur, ekstra eleman çalıştırılmaz. Ekstra elemanı eğer geminiz eskiyse, o gemileri performe etmek için tutarsınız. Bizim gemilerimizin hepsi yeni, 2001 ile 2005 yapımı. Dolayısıyla gemilerimizde ekstra personelimiz olmadığı için işten çıkarma söz konusu değil”.
Tufan Süslüer, her ne kadar kriz olsa da büyük gemilerin hâlâ çalıştığını ve tankercilik sektörünün işlerine devam ettiğini söyleyerek yüreklere su serpiyor ve “Tankerlerde de düşüş var, ama kuru yükteki gibi değil. Dolayısıyla gemi adamları hâlâ çok rahat iş buluyor” diyor. Peki kriz derinleşmeye devam ederse ne olacak? Süslüer “Yapılacak şey belli” diyor ve ekliyor: “nasıl kara firmalarında, fabrikalarda personel çıkarılıyor ya da maaşlarla oynanıyorsa, burada da birçok armatörün izleyeceği yol bu. Eğer gemisini çalıştırmazsa da laid up’a alacak. Biz Nemtaş olarak henüz bu noktada değiliz ama tabii ki ücret politikası açısından piyasa şartları neyse onu izlemek yönünde hareket edeceğiz”.
Şu anda spot piyasaya çalışan Nemtaş, umduğu rakamları görünce gemilerini time charter’a vermeyi planlıyor. Tufan Süslüer, “Kısa kısa seferlerle marketin iyileşmesini ve yükselmesini beklemeliyiz” diyor.
