Gemak Gemi Tamir Pazarlama Müdürü Barkın Sunay: Kaliteye önem veren müşteriler bizi tercih ediyor

Yeşim Yeliz Egeli

Mühendislik yatırımları ve teknik altyapıya verdiği önem sayesinde 55 yıldır Türkiye’deki ve Akdeniz çanağındaki tersaneler arasında öne çıkan Gemak Tersanesi’nin Gemi Tamir Pazarlama Müdürü Barkın Sunay ile mevcut üretim durumları, teknik yatırımları ve gelecek projeleri üzerine bir sohbet gerçekleştirdik

Okuyucularımıza kendinizi tanıtabilir misiniz?

V. Barkın Sunay: Yıldız Teknik Üniversitesi’nden 1996 yılında mezun oldum. Mezun olduktan sonraki 28 yıllık çalışma hayatımın kısa bir bölümünde farklı tersanelerde çalıştıktan sonra neredeyse çalışma yaşamımım tamamını Gemak Tersanelerinde geçirdim. Saha Mühendisi olarak başladım, Planlama Müdürlüğü, Tersane Genel Müdürlüğü de dâhil olmak üzere hemen hemen tüm pozisyonlarda, 3 tersanemizde de görev aldım. 4 senedir de Pazarlama Müdürlüğü görevini yürütüyorum.

Gemak, 950’den fazla çalışanı olan, bunun da 250’den fazlası mühendis olan oldukça büyük bir tersane. En çok mühendisle çalışan tersanelerden bir tanesi. Şirketin kurucuları ve Yönetim Kurulu Üyeleri de mühendis olduğu için mühendislik tarafında da geniş bir kadromuz var. Bu nedenle birlikte oldukça düzenli bir çalışma sistemimiz olduğu için hiçbir zaman farklı bir tersanede çalışmayı düşünmedim açıkçası.

Mevcut iş çeşitliliğiniz ile inşa projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Gemak’ın da yüklenicisi olduğu üçüncü Boğaziçi köprüsü ihalesinden bu yana Endüstriyel Departman adında yeni inşa, açık deniz ve diğer çelik konstrüksiyon imalâtlarını yöneten yeni bir departmanımız var. Benim başında bulunduğum departmanımız gemi bakım-tamir-onarım ve retrofi projelerinden sorumlu. Bugünlerde iki tarafta da oldukça yoğun çalışıyoruz. Pandemi döneminde Çin’in kendini kapatması ve diğer ülkelerden daha da üzün süre kapalı kalması nedeniyle 2022 ve 2023 yılı tüm tersanelerde inanılmaz bir yoğunluğa neden oldu. İş yoğunluğu anlamında rekor üstüne rekor kırdık. Gemak olarak bizim açımızdan ise biraz daha farklı bir süreç ilerledi. Biz o yıllarda daha modifikasyon ve retrofit tarafında da yoğun çalıştığımız için gemi bakım tarafında çok artış yaşanmadı. Gemi sayısı aynı seviyede kalsa da büyük projeler aldık. Toplam grostona baktığımız zaman da 2021’e göre düşüş var. Daha büyük ve dolayısı ile daha uzun süren projeler aldığımız için pek çok bakım projesini geri çevirmek zorunda kaldık. Ciro olarak baktığımızda ise rekor kırdığımız yıllar oldu bizim için. Ancak, Çin 2023 sonuna doğru açılınca bir anda yıllarca süren boşluktan dolayı ülkedeki tersaneler arasında oluşan rekabet ortamıyla çok ciddi müşteri çekmeye başladılar. Bu nedenle armatörler yoğun bir şekilde Çin’e yönelmeye başladı. Bu dönemde 3-4 aylık bir iş düşüşü yaşandı. Bir de zorunlu fiyat artışına gittiğimiz bir zamana denk gelse de 2021-2022 seviyelerine geri döndük. 

Sürdürdüğünüz projeler özelinde Gemak’ı öne çıkartan neler var?

Ülkeler bazında birkaç bölge var. Uzak Doğu’da, Pasifik gemilerinin hepsi Çin’e gidiyor. Bizim hedefimiz daha çok Akdeniz’den geçen, Karadeniz’e gelen ve hatta Doğu Amerika’ya çalışan gemilere hizmet verebilmek. Avrupalı müşteri Çin’e gitmeyi pek tercih etmiyor. Avrupalı, özellikle Yunan armatörler kültür ve lokasyon olarak yakın olduğumuz için bizi tercih edebiliyor. Kaliteye önem veren müşteriler de bizi tercih ediyor. “Daha kaliteli iş yaptırmak için Türkiye’ye geliyoruz” diyorlar. Avrupalılar ve Japonlar bu konuda öne çıkıyor. Hem tersane olarak hem de yan sanayi olarak donanımımız var. Tuzla’da 40 yıldır tamir yapmanın avantajını kullanıyoruz.

Biz eş zamanlı 12-14 gemi arasında hizmet verebiliyoruz. Gemi çeşitliliği olarak kruvaziyer gemiler haricinde her türlü geminin tamir ve bakımını yapabiliyoruz. Son zamanlarda LNG gemilerin de bakım onarım süreçleri başladı. Bu gemi tiplerinde de talepler almaya başladık.

Dredger (Tarama) gemilerinin tamir ve bakım havuzlamaları Türkiye’de yalnızca Gemak’ta yapılabiliyor. Bu tür gelişmiş ve büyük ekipmanlar barındıran gemileri tamir edebilen tek firma olmamızın sebebi ise sahip olduğumuz “knowhow.” Bu tür işleri ilk defa yapmak başka bir şey, daha önceden görüp yapmak başka bir şey. Çünkü bu gemilerin terminolojisi bile farklı.

Bu tür gemilerin sahibi firmalar daha çok Benelux tarafında. Bu gemilerin çalışma (ship management) sistemi de farklı, proje odaklı çalışıyorlar. Bu projelere bağlı havuzlamaları oluyor. Örneğin, bir liman yapılacağında birden fazla gemi eş zamanlı bakıma girebiliyor.

Yerli yan sanayi üretimleri hakkında çok bilgi sahibi olmasam da en spesifik konularda bile yerli üretim ile çözüm bulabiliyoruz. Bu konuda hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz.

Yeni nesil teknolojiler, ERP sistemleri ve üretimde yapay zekâ kullanımı konusunda ne gibi yatırımlar yapıyorsunuz?

Bu konuda Gemak açık ara lider. Biz tersanelerimize 1999’dan beri ERP temelini attık, çalışıyoruz. Kurucumuz Sayın İsmet Üner’in vizyonuyla ve onun ERP temelini ilk başlattığı platform olan Microsoft Access’ten sonra kendi yazılım ekibimizle geliştirdiğimiz kurumiçi ERP yazılımımızı kullanıyoruz. Biz o yazılımı kendi iş yapış şeklimize göre uyarladığımız için programımız da bize özel. Bütün projelerimiz bu programda aktif ve bir sipariş aldığımız zaman bütün bilgilerimizi barındıran bu ERP programı ile en düzgün şekilde süreci işletiyoruz. Örneğin, müşterilere her zaman doğru tarihi veriyoruz, bütçelerini güncel olarak takip ediyoruz. Bu sayede de gemilerini hiçbir zaman açıkta bekletmiyoruz. Bütün sistem de birbirine bağlı olduğu için fatura ödemeleri dâhil buradan ilerliyor. Bütün departmanlar entegrasyon hâlinde çalışıyor. 10 yıl önce SAP’yi de devreye almaya başladık ve SAMS adındaki kendi sistemimizle entegre çalıştırıyoruz.

Yapay zekâ kısmında da daha aktif olmaya çalışıyoruz. Yeni bir teknoloji ve işimize ne kadar entegre edebileceğimize dair araştırmalarımızı sürdürüyoruz.

Biraz da rakamlar hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Bu kadar yoğunlukta bile biz hiçbir gemiyi açıkta bekletmedik. Çok büyük projeler aldık. Türkiye’de ilk olan projeleri gerçekleştirdik. Scrubber montajında Akdeniz Bölgesi’nde lideriz. 66 gemi scrubber, 200’ün üstende gemiye ballast suyu arıtma sistemi montajı yaptık.

Pazarlama bölümü olarak sık sık seminerlere ve etkinliklere katılıp enerji verimliliği projelerini takip ediyoruz. Üreticilerle iletişime geçiyoruz bazılarına rüzgâr yelkeni gibi yeni nesil sistemleri tersanemizde üretilmesine yönelik teklifler dâhi verdik, görüşmeler yaptık. Bu yıl ekim ayında Türkiye’de ilk defa bir yelken projesinin montajını yapacağız.

Yine Türkiye’de ilk defa iki gemide karbon yakalama sisteminin montajını yaptık, üç farklı gemiye “Air lubrication” montajı yaptık. Bunlar da Türkiye’de ilk defa uygulanan projeler. Pervane değişimleri yaptık, çeşitli gemilere tersanemizde imâl ettiğimiz “energy saving duct”lar, “rudder bulb”lar da taktık.

Müşterilerinizle işbirliğinizdeki devamlılığı değerlendirir misiniz?

Gemak 55 yılık bir firma. Dolayısıyla sektörde bilmeyenin az olduğu bir tersaneyiz. Bununla birlikte sadece Gemak’la çalışan firmalar var. Avrupalı, Singapurlu, Japon şirketler var. Başka yerden fiyat dahi almayan şirketler. Tabii ki bizi böyle seçen müşterilerle bizim ilişkilerimiz de daha farklı oluyor, öncelikli olarak bizi tercih ediyorlar.

Gemak tarafından gerçekleştirilen ilkler ve enler var mı?

Son 10 yıldır silikon boya uygulamasını Türkiye’de ve Avrupa’da yapan ilk tersaneyiz, son yıllarda oldukça revaçta.

Gemi boy uzatmasını “skidding system” ile sektörde ilk defa ve Bakanlık onaylı Ar-Ge merkezinde dizayn edip patentini aldığımız ekipmanla yapan tersaneyiz. DFDS’nin 4 gemisine bu sistemle boy verdik ve benzerlerinden farklı olarak 6 eksenli bu ekipman ile, 18 saat gibi kısa bir sürede 5.400 tonluk bloğu kesip kaydırıp araya 1.300 tonluk bloğun iki dilim arasına montajını tamamladık.

Bulb retrofi’leri yaptık. Bunlar 90-130 tonluk bulb’lar ve son iki senede 10 proje tamamladık. Tüm bu projeleri de tamamen kendi imkânlarımızla yürüttük.

Bakım onarım olarak 3000’e yakın projeyi tamamladık. Bu da bildiğim kadarıyla sektördeki en yüksek rakam. Türkiye’deki en büyük kuru havuz da bize ait. Dredger gemilerinin bizi tercih etmelerinin sebeplerinden biri de bu havuz. Bu havuzda bölgedeki en yüksek kaldırma kapasitesi olan 570 tona ulaşabiliyoruz.

Havuz yıkama sularımızı arıtma tesisimizde temizliyoruz ve o şekilde denize basıyoruz. Şu anda yapımı devam eden 2.000 metrekarelik, tersanemizin elektriğini yüzde 100 karşılayacak bir güneş enerji santralinin inşası devam ediyor. Biz bu yatırımı da yine farklılaşarak, tersanedeki atölyelerin çatısı yerine Anadolu’da tesis kurarak yüksek verim ve düşük bakım maliyeti hedefliyoruz. Hâlihazırda tüm enerji teminimizi yenilenebilir enerji firmaları ile yapmaktayız.

Endüstriyel tarafta da örnek olarak açık deniz rüzgâr türbinlerinin trafo platformlarını imâl ediyoruz. Şu anda tamamen otomasyonla çalışan, 2 milyon somon balığının yaşayacağı insansız bir açık deniz balık çiftliğini üretiyoruz. Aynı zamanda rüzgâr türbinlerinin barge’larını yapıyoruz. ABD’li bir şirkete yüzer havuz imal ediyoruz.

Yabancı brokerlerle çalışıyor musunuz?

Evet, o durum ülkeye göre değişiyor. Armatörlerin çalışma prensiplerine uymakla birlikte dünya çapında bazı ülkelerde exclusive bazılarında non-exclusive olarak brooker anlaşmalarımız mevcut.

Gemi inşanın geleceği hakkında eklemek istedikleriniz var mı?

Yeni inşa konusunda tecrübem olmamakla birlikte, katıldığım seminerlerden ve armatör görüşmelerinden edindiğim intibaa göre yeni inşa konusunda yeni bir dalga geliyor. Çin’deki doluluk artmış durumda arkasından da Benzer yoğunluğun Türkiye’de de oluşmasını bekliyoruz.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın