Madencilik şirketi Marmara Mining, İngiltere’de alternatif yatırımlar borsası AIM’de halka açılarak Türkiye’de maden işine giriyor. Şirketin hedefi Türkiye’de maden borsası kurmak
Fethiye, Ula ve Denizli’de toplam yedi manganez madeni işletme ruhsatı olan Marmara Mining, madenleri işleyebilmek için önümüzdeki ay Londra’daki alternatif yatırım pazarı AIM’de (Alternative Investment Market) yüzde 23,1 oranındaki hissesini halka arz etmeye hazırlanıyor. MarineDeal News’un sorularını yanıtlayan şirketin CEO’su Tony van Westehoven geliştirdikleri bu yeni finansman modeliyle Türkiye’de küçük ölçekte yapılan madencilik faaliyetlerinin finansman sorununu çözeceklerini dile getirdi. Elinde maden işleme ruhsatı bulunan firmalarla işbirliğine gitmeyi düşündüklerini belirten Westerhoven bu şekilde 40’ı büyük olmak üzere 250 firmayla temas halinde olduklarını belirtti.
Westerhoven şunları kaydetti: “Türkiye yıllardır krom yataklarıyla biliniyordu. Ancak devlet ve Etibank’ın elinde bulunan madencilik sektörünün imajı çok iyi bir durumda değildi. Son dönemde ise madencilik sektöründe çok iyi bazı şirketler ortaya çıktı ve Türkiye’nin adını dışarıda çok iyi duyurmaya başladılar. Park Holding ve Dedeman bunlardan bazıları. Biz de beş yıldan bu yana sektörde yatırım için hazırlıklar yapıyorduk. Projeye başlamamız ise bu yılın mart ayında oldu. Türkiye’deki madencilik sektörünü incelediğimiz zaman ulaştığımız en önemli verilerden biri kredi bulmanın zorluğuydu. Özellikle de Türk bankalarından madencilik faaliyetleri için kredi bulmak pek mümkün görünmüyordu. Dolayısıyla Türkiye’de madenciliği ancak büyük ve güçlü firmalar yapabiliyor. Küçük firmalar ise herhangi bir girişimde bulunmakta oldukça zorlanıyorlar. Birçok girişimcinin elinde maden işletme ruhsatları bulunuyor. Ancak bu madenleri işlemeye ve piyasaya arz etmeye gelince finansman bulamıyorlar. Biz de Marmara Investment şirketini kurarken bu finansman problemini kendi kendine çözebilecek ve diğer şirketlere de bu konuda yardım ve danışmanlık verebilecek şekilde dizayn ettik. Bunun için de aynı zamanda bir özel yatırım fonu olan İsviçre merkezli yatırım bankası DPS’in başındaki Axel M. Eberlein ile bir araya geldik ve çok güzel bir metot geliştirdik.”
Metal fiyatları arttı;
Türkiye’de yatırımın tam zamanı
DPS’in Başkanı ve Marmara Mining şirketinin iştirakçisi Axel M. Eberlein ise Türkiye’de madencilik sektöründe çalışmalara 30-40 yıl önce başlandığını, ama madenlerin bir türlü yeryüzüne çıkarılamadığını söyledi. Türkiye’nin bu konuda çok zengin kaynakları olduğunu belirten Eberlein, “Türkiye’ye yatırım yapmanın tam zamanı olduğunu düşünüyorum. Çünkü metal fiyatları oldukça yükselmiş durumda. Biz de bu nedenle çok stratejik bir karar aldık ve Türkiye’deki firmalara finansman sağlamaya ve Türkiye’ye para yatırmaya karar verdik. İlk adayımız da Marmara Investment şirketi oldu. Marmara Mining’in yapısına baktığımız zaman şirketin İngiltere merkezli olarak kurulduğunu ve Türkiye’de üç farklı şirketi bulunduğunu görüyoruz. Bu üç şirket madencilik, terminal ve finansman alanlarında faaliyet gösteriyor. İş planımıza göre bu üç şirketin çok açık hedefleri bulunuyor. Buna göre Marmara Mining şirketleri ilk 12 ayda Türkiye’deki manganez üretiminin yüzde 25’ini gerçekleştirmeyi hedefliyor. İkinci yılın sonunda da bu oranı yüzde 60’a kadar çıkarmak niyetinde. Ancak şu anda Türkiye’deki manganez üretimi neredeyse sıfıra yakın” dedi.
30-40 dolar fiyat avantajı
Manganez madeni birçok alanda kullanılıyor. Ama en yaygın olarak demirle karıştırılıp demire esneklik vermesi nedeniyle metal endüstrisinde tercih ediliyor. Manganezi demirle karıştırırsanız demir daha esnek bir yapıya dönüşüyor. Manganez cevheri en çok Avustralya, Gabon, Güney Afrika ve Brezilya’da bulunuyor. Avrupa, Rusya ve Ukrayna’da manganez işleyen fabrikalar ise çok uzak mesafelerden manganez ithal etmek zorunda kalıyorlar.
Tony van Westehoven’in verdiği bilgilere göre Türkiye bu pazarlara çok daha yakın durumda. Marmara Mining bu sayede diğer ülkelere göre taşıma masrafı düşeceği için ton başına 30-40 dolar daha avantajlı olacak.
Türkiye’nin gerçekten iyi bir potansiyeli olduğunu belirten Westehoven, “Aslında Türkiye dünya pazarına her ay 100-150 bin ton manganez cevheri ihracatı yapabilecek durumda. Çünkü metal fiyatları oldukça yükseldi. Biz ise bu noktada küçük şirketlere de yardımcı olabilecek durumdayız. Onlarla da birer ortaklık yatırımı yapabiliriz ve finansman sorunlarını çözebiliriz. Zaten şu an Türkiye’de de 250’ye yakın firmayla bu anlamda kontak halindeyiz. Bunlardan 40’a yakını büyük firmalar” dedi.
Londra’da halka arz edilecek
Kuruluşu 1800’lü yıllara kadar uzanan İsviçreli bir yatırım bankası olan DPS’in üst yöneticisi Alex M. Eberlein ise firma olarak genellikle şirket finansmanı üzerine çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bunun da değişik yöntemleri bulunuyor. Halka arz, satın almak ya da iştirak etmek biçiminde olabiliyor. Marmara Mining şirketinin de önümüzdeki iki ay içinde yüzde 23,1’lik bölümünü İngiltere’de halka arz etmeyi planlıyoruz. Bu konudaki tüm dokümanlar tamamlandı. Londra’da bulunan AIM piyasasında halka arz gerçekleşecek. Bu piyasanın yüzde 15’i madencilik şirketlerinden oluşuyor. Dolayısıyla halka arz için en uygun yer. Halka arzdan 6,3 milyon sterlin gelir elde etmeyi hedefliyoruz. Bu para da Türkiye’deki üç şirkete yatırım amaçlı kullanılacak.”
Gelirlerin yüzde 10’u çevre projelerine
Proje kapsamında ilk etapta madenler için 5 milyon sterlin yatırım yapılacak. Westheoven, “Burada yatırım yaparak devlete hem vergi ödeyeceğiz hem de yüzde 2 gibi bir gelir payı vereceğiz. Ayrıca bölgede büyük bir istihdam yaratmayı planlıyoruz. İlk etapta 100-120 kişi istihdam edeceğiz. 2-3 yıl sonunda bu rakam 600’ün üzerine çıkacak. Madencilik işi çok emek isteyen yoğun bir sektör olduğu için bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacak bir yatırımdan söz ediyoruz. Ayrıca çevre konusunda da çok hassasız. Muğla Bölgesi Tabiatı Koruma Kurulu başkanını, yönetim kurulu başkanı olarak atadık. Tabii böyle bir adam nasıl olur da bir maden şirketinin başında olabilir diye düşünülebilirsiniz, ama biz bunu özellikle istedik. Çevre konusunda çok tecrübeli biri olduğu için bize sürekli olarak yol gösteriyor. Bütün satışlarımızın yüzde 10’unu da çevre projelerine ayırmaya karar verdik. Sadece bizim madenlerimiz için değil diğer çevre konularında da sponsor oluyoruz. Sadece almak değil birazını da geri vermek istiyoruz” dedi.
30 milyon dolar ciro
Şirketin muhasebeden sorumlu üst düzey yöneticisi Servet Kaçamak ise üç yıl içinde manganezin tonunu 150 dolara mal edip 300 dolara satmayı hedeflediklerini belirterek şöyle konuştu: “Yıllık yaklaşık 30 milyon dolarlık bir ciro düşünüyoruz. Bunun 15 milyon dolarlık kısmı ise gider olacak. Yıllık ortalama 100 bin tonluk bir üretim yapmayı hedefliyoruz. Şu anda yedi sahada maden arama ruhsatımız bulunuyor ve bu bölgelerde on yıllık bir rezerv olduğunu düşünüyoruz. Her sene 100 bin ton çıkaracağız. Ağırlıklı olarak Muğla bölgesinde Fethiye’de, Ula’da ve Denizli’de madenlerimiz var. Sahalarımızda manganezin yanı sıra krom da bulunuyor. Manganezle başlayacağız, ama nihai hedefimiz metalik madenler. Boksit, platin, altın, demir gibi madenlerle de ilgilenebiliriz çıkarsa. Bu özel yatırım fonuyla uzun vadeli hedefimiz ise Türkiye’de bir maden borsası kurmak. Bu yatırımla Türkiye’nin elde edeceği en önemli şey ise finansman sıkıntısının aşılabileceği bir modelin geliştirilmiş olması. Burada biz yeni girişimci bir şirket olarak bu piyasaya giriyoruz ve işletme sermayemizi İngiliz borsasından toplayacağız. Bunu da yeni bir model olarak Türkiye’ye sunacağız.”
Limana yakın olmak önemli
Şirketin yönetim merkezi ise Fethiye’de bulunuyor. Özellikle limana yakınlık yer seçiminde önemli rol oynamış. Madenlerin tamamı ise 200 km’lik bir daire içerisinde. Limana 10 km mesafede de depolama sahası bulunuyor.
Ayrıca şirket vergiyi Fethiye’de ödeyerek bölgeye katkı sağlamayı amaçlıyor. Manganez fiyatları ise dünyada beş sene önce 1 dolar 90 sent civarındayken şu anda 10 doları geçmiş durumda. Ancak bu ciddi artışa rağmen şirket tüm planlarını 2 dolar veya 2,5 dolar olacakmış gibi yapıyor.
