Doğayı birlikte yöneterek el ele koruma projesi: İsveç’ten deniz parkı

Gökhan Esin

gokhanesin@marinedealnews.com

İsveç, Norveç sınırına çok yakın sularda ilk ulusal deniz parkı “Koster Denizi Ulusal Parkı”nı açmak üzere. Park için hedeflenen çevre, Atlantik Okyanusu’nun etkilerini taşıyan göz alıcı bir doğaya sahip. Koster Denizi adlı bu bölge, aynı zamanda zengin dinlenme ve eğlence mekânlarını da barındırıyor. İsveç’te turistler tarafından yoğun şekilde ziyaret edilen bölge, kıyı balıkçılığının, özellikle de deniztekesi (iri karides) ve Norveç ıstakozunun avcılık alanı. Yeni ulusal parkın, Koster Denizi’nin doğal ve ekonomik servetini korumak ve geliştirmek yolunda çok önemli bir değişimi de beraberinde getireceği tahmin ediliyor.

İsveç’in en zengin deniz biyo-çeşitlilik alanı
Koster Denizi, doğal yaşam alanları, bitkileri ve hayvanlarıyla İsveç batı kıyılarının karakteristik vitrini olduğu gibi, az bulunur türlerin ve ortamların da yer aldığı bir alan. Saptanmış 6 000 deniz türünün 200’ü ise İsveç’in başka yerinde rastlanmayan türlerden oluşuyor.
Koster fiyortlarının 200 metre yakınında deniz dibi yüzde 34-35 tuzluluk oranı ve 5-7 °C’lik düşük ısısıyla İsveç kıyılarının en tipik açık okyanus özelliklerine sahip bölümü. Dip akıntıları derin okyanus türlerinden kolsu ayaklıların, süngerlerin ve mercanların larvalarını taşıyor.
Söz konusu bölge bozulmamış takımadaları saran çok zengin esmer suyosunu alanları ve eşsiz kırmızı, kahverengi suyosunlarıyla kaplı. Park alanı, az bulunur deniz kuşlarının, denizkırlangıçlarının, kuzey martılarının yuvalama bölgesi ve İsveç’in en kalabalık fok sığınaklarını içeriyor. Takımadaların arasındaki sığlıklar ise pisibalığı, morina ve deniz alabalığı besleme alanları.

Ulusal park, kalkınmayı destekleyecek
Koster Denizi’nde park olarak önerilen alan 25 bin kişinin yaşam ve iş alanı. Turizm, çok sayıda tatil evi, sıradışı eğlenceli yatçılık olanakları ve yılda 90 bini bulan turist sayısıyla bölge için çok önemli bir endüstri.
Ulusal park ile yerel sakinlerin destekleneceği ve tarımın gelişeceği bir gelecek sözkonusu ise de, olası çevresel kirlenme riski haklı olarak ilgilileri korkutuyor. Doğal çevrenin korunması için, en hassas alanlara yönelik kapsamlı ve artırılmış yeni önlemlerin alınması planlanıyor.

Sürdürülebilir balıkçılık için sözleşme
Koster Denizi, kuzey deniztekeleri (iri karides/pandalus borealis) avcılığının temel alanı. Bölgede yaklaşık 50 balıkçı, uzunlukları 12 metreye kadar 30 trol teknesiyle yılda 200 ton deniztekesi avlıyor.
Deniz dibini tarayan ve çok önemli türlerin yaşam alanlarına zarar veren bu balıkçılık yönteminin değiştirilmesi için balıkçılar ile yerel yönetimlerin katılımıyla, ulusal parkı aynı zamanda sürdürülebilir balıkçılık için bir proje alanı haline getiren bir sözleşme imzalandı. Yeni sözleşme şunları kapsayacak:

  • Bölgede balıkçılık sadece küçük ve dibi taramayan hafif trol kafesleriyle (en çok 2,7 metrekare ve 350  kg) yapılabilecek.
  • Trollerin alüminyum bkafesleri diğer balıkların ve büyük türlerin zarar görmesini yüzde 85 oranında azaltacak.
  • Özel hassas bölgede av yasağı uygulanacak. (bkz. harita)
  • Balıkçılar, araştırmacılar ve yerel yönetimler arasında tartışma forumları kalıcılaştırılacak.
  • Hassas alanlara yönelik yeni balıkçılık tekniklerinin geliştirilmesi çalışmaları sürdürülecek.

Böylelikle Koster Denizi, balıkçılığın yerel balıkçılar, yerel yönetim kurumları ve ulusal yasaların ortaklaşa oluşturdukları yerel kurallara tabi olduğu İsveç’teki 6 ortak yönetim alanından biri olacak. Ayrıca balıkçılığa yönelik yeni gelişim ve araştırmaların yapılacağı tümleşik kıyısal alan yönetimleri pilot uygulamasının da merkezi olacak.
İsveç’in bu birçok alanda yenilikçi olan ilk deniz ulusal parkı 2009’un eylül ayında açılacak. Tüm bu çalışmalar, umarız Türkiye’ye de rol model olur.

Çeviren ve derleyen: Hakan Akçura
Özgün makale yazarları: Bengt Frizell, Ingela Isaksson, Lena Tingström, Jorid Hammersland,

Per Nilsson ve Laura Píriz
Kaynak: www.kosterhavet.se

Bunu Paylaşın
gokhanesin@marinedealnews.com