CEMALETTİN ŞEVLİ

MDN İstanbul

Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürlüğü’n e atanan Cemalettin Şevli sektörün içinden gelen biri olarak yeni görevinde kendisini bekleyen sorunları, hedeflerini, projelerini ve yenilikleri MarineDeal News gazetesine değerlendirdi

1-Denizcilik sektörünün içinden gelen biri olarak deneyimleriniz ışığında yeni atandığınız Deniz ve İç Sular Genel Müdürlüğü görevinizde hedefleriniz nelerdir?
Deniz ve iç suyolu taşımacılığının geliştirilmesi, mevcut deniz ve iç suyolları taşımacılığında kalite ve emniyetin artırılması, alternatif deniz ve iç suyolları taşımacılığının oluşturulması, kombine taşımacılık içerisinde deniz ve iç suyolu taşımacılığının diğer ulaşım modlarına entegrasyonu, deniz ve iç sularda sosyal ve kültürel kalkınmaya paralel olarak halka denizcilik kültürünün tanıtılması ve sevdirilmesi, deniz ve iç sularda yapılan faaliyetlerin daha emniyetli yapılır hale getirilmesi ve çevre bilincinin artırılmasını hedeflemekteyim.
İç sular taşımacılığı alanında şu anda öncelikli hedefimiz ülkemiz iç sularının mevcut ulaşım hatlarına entegre edilerek ulaşımın hızlı, emniyetli ve düşük maliyetli olmasının sağlanmasıdır. Özellikle yolcu taşımacılığında kullanılan feribot, yolcu tekneleri vb. araçların modernizasyonu noktasında yerel idarelerle işbirliği halinde olarak yeni projeler üzerinde çalışılmaktadır.
Bakanlığımız özellikle son yıllarda kıyı bölgelerde denizciliğe olan ilginin daha da artarak iç bölgelere yayılması ve kabul görmesi için çalışmalar yapmaktadır. Bu bağlamda 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramlarının iç sular bakımından zengin olan iç bölgelerde de kutlanmasına özen gösterilmiş ve desteklenmiştir. Yapılan bu kutlamaların ve etkinliklerin süresi sadece 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramıyla sınırlı kalmamış tüm yıl içerisinde programlı olarak dağıtılmıştır. İç bölgelerde yaşayan her yaştan vatandaşımız dragon bot kürek sporu, yüzme, rafting, yelkencilik, jet ski ve su kayağı gibi dünya genelinde uygulanan spor dallarıyla tanışmış ve bu sporları uygulama imkanı bulmuştur. 2011 yılında düzenlenen etkinliklerde yaklaşık 10 bin kişi su sporu yapmış, 100 bine yakın katılımcı olmuştur. Önümüzdeki yıllarda da desteğimiz devam edecektir.
İç sular bakımından zengin potansiyeli olan yerlerde kurulacak Denizcilik Kültürü Tanıtım ve Eğitim Merkezleri ile gençlere denizcilik eğitimleri ve su sporları yapmaları için imkânlar sağlanacaktır. Bu ortamda denizcilik kültürünü tanıyan ve seven gençler gelecek hayatlarında kariyer hedefi olarak denizciliği görecek ve lisanslı sporcu olacak; dolayısıyla ülkemizde denizci sayısı artarak yükselecektir. Denizciliği meslek edinen halk etrafına da bunu en iyi şekilde benimsetecek denizci millet olma yolunda sağlam adımlar atılacaktır.
Denizlerimizde ve iç sularımızdaki doğal yaşam alanlarının korunması gelecek nesillerimize kalacak bir mirastır. Şu an örneğin daha evvel yaygın olmayan yapay resif uygulaması yapılıyor.Uygun alanlarda gerekli izinleri Gıda ve Tarım Bakanlığı ve Bakanlığımız birlikte veriyor. Bunlardan yakın tarihte Erdek ve Edremit Limanlarını örnek verebilirim.
Amatör balıkçılık konusunda ise doğrudan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ilgili.

2-Türk Bayraklı gemilerin uluslararası standartlara uyumları ve Türk gemiadamı sayısının artırılması konusunda neler söylemek istersiniz?
Evet, dünya ticaretinin yüzde 90’a yakınının deniz yolu ile yapıldığını düşünürsek, denizlerin ve gemilerin kıtalar için, ülkeler için hatta milletler için ne kadar önemli olduğunu daha kolay anlayabiliriz. İdare olarak bu doğrultuda yola çıkıp, aldığımız tedbirler ve attığımız emin adımlarla çok yol kat etmiş bulunmaktayız. Bakın çok değil; bundan 10 yıl önce, 2002 yılında Türk bayraklı gemiler Paris MOU olarak tabir ettiğimiz bölgede “Kara Liste”de yer almaktaydı. (Paris MOU’yu 22 AB üye ülkesi ile Kanada, Hırvatistan, İzlanda, Norveç ve Rusya Federasyonu oluşturmaktadır.)Biz o derece önemli adımlar attık ki, 2006 yılında tarihimizde ilk defa “Gri Liste”de, 2008 yılında da ilk defa “Beyaz Liste”de yer aldık. Düşünebiliyor musunuz? Yalnızca 6 yılda listenin dibinden, en üst kademelerine çıkmayı başardık ve son 3-4 yıldır bir çok ülkeden tecrübelerimizi kendileriyle paylaşmamız yönünde davetler alıyoruz; Paris MOU Sekretaryası tecrübelerimizi kendileriyle ve diğer devletlerle paylaşmamız hususunda bize ve Uluslararası Denizcilik Örgütüne, örgütün önemli komite toplantılarına mektuplar göndermekte.
Türk gemiadamları siciline kayıtlı 23019 güverte, 17708 makine sınıfı olmak üzere  yaklaşık 40 bin zabitan sınıfı gemi adamı kayıtlı bulunmaktadır. Sicile kayıtlı tayfa sınıfı gemi adamlarının sayısı ise yaklaşık 125.000’dir. Yat sınıfı gemi adamlarının toplam sayısı ise 5635’dir. Düzenlenen Amatör Denizci Belgesi sayısı ise 138.250’dir.
Bakanlığımız tarafından, gemiadamlarına yönelik eğitim vermek amacıyla yetkilendirilen kurum ve kuruluşlar; YÖK’ e bağlı 4 yıllık eğitim veren 7 fakülte, 2 yüksek okul, iki yıllık eğitim veren 9 meslek yüksek okulu bulunmaktadır. Ayrıca, MEB’e bağlı 34 lise ve 57 özel kurs bulunmaktadır. Artık Türkiye dünya denizciliğine gemiadamı ihraç eden ülke konumundadır. Gemiadamı yetiştiren onaylı eğitim kurumlarının sayısını artırmak için çalışmalarımız devam etmektedir. Cardiff Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türk gemiadamları Dünya’da aktif çalışma durumunda 7. sıradadır.

3-Denizlerimizdeki seyir, can, mal ve çevre emniyetini artırmaya yönelik gerçekleştirilen projeler ve küresel ısınmaya karşı alınan tedbirler hakkında bilgi verir misiniz?
Ülkemiz, coğrafi konumu, kıyı şeridinin büyüklüğü, denizcilik sektörünün çeşitliliği ve deniz ticaret filosu ile denizciliğe her zaman değer vermiş bir ülkedir. Dünya denizciliğine daha büyük katkılar sağlamak, güvenlik ve emniyete yönelik gereken tedbirleri almak her zaman ana hedeflerimiz arasında yer almıştır. Bu amaçla, sizin de belirttiğiniz gibi özellikle son yıllarda Bakanlığımız tarafından büyük atılımlar gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, kıyılarımızdaki deniz trafiğini izleyerek seyir, can, mal ve çevre emniyetinin arttırılması ve meydana gelebilecek deniz kazası risklerinin azaltılması amacıyla Otomatik Tanımlama Sistemi (AIS-OTS), Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi ve daha çok güvenliğe yönelik uzak mesafede gemilerimizin takibini yapabilmek amacıyla birtakım sistemler kurduk ve kurmaya devam ediyoruz.
Öte yandan, gemilerin uydular aracılığıyla uzak mesafelerden takibine imkan veren LRIT (Uzak Mesafelerden Gemilerin Tanımlanması ve İzlenmesi) sistemi ile dünyanın neresinde olursa olsun tüm Türk bayraklı gemiler ve kıyılarımızdan 1000 deniz mili uzaklığa kadar olan deniz alanı içerisinde yer alan tüm gemiler izlenebilecek ve sorgulanabilecektir. Ulusal LRIT Veri Merkezimiz 8 Mart 2010 tarihinde küresel LRIT Sistemine entegre olmuştur
Gelecekte, Ulusal Deniz Emniyeti ve Acil Müdahale Merkezinin Tekirdağ’da kurulması çalışmaları başladı, 19 Temmuz 2012’de ihalesi yapıldı, 2 yıl içine tamamlanacaktır.
Geçmişte denizde çevre kirliliğinin önlenmesi ve oluşan kirliliğin bertaraf edilmesi sadece yerel idarelerce yürütülüyordu. Günümüzde 5312 sayılı kanun çıkarılarak denizde kirliliğin önlenmesi, oluşan kirliliğin bertaraf edilmesi uygulamaları mevzuata bağlanmış, buna yönelik gerekli alt yapılar oluşturulmuştur.
Ayrıca, gemi kaynaklı deniz kirliliğinin denetimi Çevre ve Şehircilik Bakanlığının verdiği yetki çerçevesinde Yerel Yönetimlerce yapılıyordu. Şimdi 655 sayılı KHK ile aldığımız yetki ve Çevre Bakanlığı ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde Denizcilik İdaresi de bu alanda ( ve Atık Alımı gibi konularda dahil) etkin bir rol alacak.  Arkadaşlarımız gerekli görüşmeleri ve hazırlıkları yürütüyorlar.
Gemiler sadece limanlarımızda değil artık limanlarımıza gelmeden önce uydu görüntüleri ile de denetlenmekte ve deniz kirliliğine sebep olan gemiler Avrupa Birliği Deniz Emniyeti Ajansı (EMSA) tarafından sağlanan Cleansea Net sistemi üzerinden tespit edilerek geldikleri ilk limanda denetime tabi tutulmaktadır.
Gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması konusu taraf olduğumuz Uluslararası Denizcilik Örgütü ve üye ülkelerinin de öncelikli konularından biri.
Tabii ki Genel Müdürlüğümüz de bu konu üzerinde hassasiyetle durmakta. Gemi kaynaklı sera gazlarının ve diğer atmosferi kirletici gazların en aza indirgenmesi amacı ile Avrupa Birliği fonlarını kullanarak yeni bir proje başlatmış bulunuyoruz.
15 ay sürecek projenin bütçesi 1 milyon 650 bin Euro’dur. Proje sonunda gerek limanlarımıza gelen gemilerin gerekse Türk bayrağı taşıyan tüm gemilerin AB standartlarında çalışması ve havayı en az kirletecek şekilde seferlerini sürdürmesi amacıyla gerekli hukuki düzenleme yapılacak olup, denetim mekanizması oluşturulacaktır.
Denizcilikle ilgili bilgilere ulaşımı kolaylaştırmak ve halkımızı bu konuda daha çok bilgilendirmek için belirli dönemlerde kaynaklar oluşturulmaktadır. 2011 yılında yetişkinler için 30 bin adet “Denizcinin El Kitabı” ve çocuklar için 50 bin adet “Denizciliği Öğrenelim” kitabı bastırılarak halkamıza ücretsiz olarak dağıtılmıştır.
Okullardaki çocuklar için limanlarda yanaşık gemilere ziyaretler düzenlenmesi, deniz konulu resim ve kompozisyon yarışmaları önem taşımakta, burada Liman Başkanlıklarımızın yerel idarelerle birlikte teşviki önemli. Bu sayede çocuğun erken yaşlarda denizi tanıması ve sevmesi, geminin içinde nasıl bir hayat olduğunu izlemesi belki gelecekte bu mesleğe adım atmasını sağlayacaktır.

4-Sektörün uzun zamandır hazırlanmasını beklediği Gemiadamları Yönetmeliği, Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Yönetmeliği, Liman Yönetmelikleri, acil müdahale merkezlerinin inşası ve amatör denizcilik ve tekne sahiplerinin önündeki engellerin kaldırılması konularında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Gemiadamları Yönet-meliğinin STCW Sözleşmesinin Manila Değişiklikleri kapsamında revize edilmesi çalışmaları sonuçlanmış ve Yönetmelik değişikliliği yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir. Yakın bir zamanda yayımlanması beklenmektedir.
Günümüzde, kılavuz kaptanların eğitimleri ve yetkilendirmelere dair yönetmeliğimiz uygulamaya girmiştir. Kılavuz ve Römorkörcülük hizmetlerinin kimler tarafından belli kurallar ve düzende verilebilmesine yönelik mevzuat çalışmalarımız ise halen devam etmektedir. İlgili yönetmelik en kısa zamanda yayınlanacaktır.
Limanlar Yönetmeliğini değiştiriyoruz. Her limanın ayrı ayrı yönetmeliği vardı, şimdi bunların tamamını birleştirip tek bir Limanlar Yönetmeliği yayınlayacağız. Eklerinde ise limanların kendine özgü farklılıkları olacak. Uygulamalar her bir liman başkanlığında aynı olacak, uygulamada birliktelik sağlanacak.
Amatör denizciliğe ilişkin olarak, Amatör Denizcilik Federasyonu ile koordinasyon halinde denizciliğe ilgisi olan ve seven kişilerin tekne kullanımını yaygınlaştırmak ve bunu belgelendirmek için faaliyetlerimiz devam ediyor.

Önümüzdeki dönemde gerçekleşecek öncelikli projeleriniz hakkında okuyucularımızı bilgilendirebilir misiniz?
Özellikle yatların kullandıkları Yat Kayıt Belgesi (Transitlog) veya yeni adı ile Seyir İzin Belgesinin elektronik ortamda düzenlenmesine yönelik yapılan çalışmalar sonucunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, mülga Denizcilik Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ile Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü arasında işbirliğini öngören Protokol imzalanmıştır. Bu protokol ile kurulacak olan sistemde ilgili kurumlar birbirini elektronik ortamda görecek ve yatçılar başvuru işlemlerini internetten yapabilecekleri gibi bu işlemlere esas tüm ödemeler de kredi kartı ile sanal ortamda tahsil edilecektir.
24/07/2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Deniz Turizmi Yönetmeliği çerçevesinde elektronik ortamda düzenlenecek olan Seyir İzin Belgesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü ve Bakanlığımızca tahsil edilmesi gereken bazı ücretlerin sanal POS üzerinden kredi kartı ile tahsilatında, farklı kurumlara ödeme yapacak sektörün ilgilileri için gerek zaman, gerekse iş tasarrufu bakımından önemli faydalar sağlayacağı değerlendirilmekte ve uygulamaya yönelik planlama yapılmaktadır.
Seyir İzin Belgesinin Elektronik Ortamda Düzenlenmesine ilişkin projenin en önemli ayaklarından biri olan ödeme kısmının tamamlanması ile ilgililer kurum kurum dolaşarak ödeme yapmak yerine internet üzerinden belge başvurularını yaparken kredi kartı ile gerekli tüm ödemelerini yapabileceklerdir.
Bu sistem tamamlandığında Türkiye’de ilk defa bir harç kalemi kredi kartı ile tahsil edilmeye başlanmış olacaktır.
Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yaptığımız çalışmalar neticesinde Seyir İzin Belgesi Projesi çalışmaları tamamlanma aşamasına gelmiş ancak tüm ödemelerin kredi kartı ile yapılabilmesini teminen Maliye Bakanlığı nezdinde yapılan girişimin olumlu sonuçlanması beklenmektedir.  Maliye Bakanlığından olumlu bir yanıt alınması ile sistemin hızla uygulamaya konulmasını planlanmaktadır.
Biraz evvelde bahsettiğim gibi, İç Sular Taşımacılığı alanında da şu anda öncelikli hedefimiz ülkemiz iç sularının mevcut ulaşım hatlarına entegre edilerek ulaşımın hızlı, emniyetli ve düşük maliyetli olmasının sağlanması. Özellikle yolcu taşımacılığında kullanılan feribot, yolcu tekneleri vb. araçların modernizasyonu noktasında yerel idarelerle işbirliği halinde olarak yeni projeler üzerinde çalışmaktayız.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın