Bir başkadır balık sofraları

MDN İstanbul

Bir evde balık pişiriliyorsa o evde bereket ve hayatını renklendirmeyi bilen insanlar vardır. Balık, ritüele en uygun yiyecektir. En taze balığın seçimiyle başlayan; temizlenmesi, uygun şekilde pişirilmesi, yanına uygun mezelerin ve içeceklerin hazırlanmasıyla devam eden bu serüven, kokusuyla karınlarını acıktırdığı ev halkının yıllar sonra hasretle anacağı keyifli sofraların da öznesi olur.
Kışın balık ziyafetinin zevki ise bambaşkadır. Şimdi istavrit, palamut ve sonra da hamsiden söz etmenin tam zamanı. Palamut, yağlı bir balık olduğu için pilaki yapmaya çok elverişlidir. Soğan, domates, az patates ve defne yaprağıyla pişirdiğinizde çok leziz olur. Una bulayarak kızartması da bir o kadar lezizdir, ama ağır olur. Karadeniz sofralarının kış düzeni hemen hemen her evde aynıdır. Hamsi buğulama, yanında dörde kesilmiş soğan ve üzüm pekmezi sulandırılarak hazırlanan şerbet: nardek. Pekmezin ekşimsi meyve aroması, balığın ağırlığını biraz olsun giderir. Hamsinin küçük görünümüne aldanmayın, oldukça yağlı ve ağır bir balıktır aslında. İstanbul sofralarında una bulanarak kızartılan hamsiye çoğunlukla bol limonlu yeşil salata, özellikle de roka eşlik eder. İstavrit ise kesinlikle una bulanıp kızartılarak yenmesi gereken bir balıktır. Yanında bol yeşil salata iyi gider. Pişmiş palamut, ertesi gün de ısıtılarak rahatlıkla yenebilir, ancak hamsi ve istavrit için aynı şeyi söylemek doğru olmaz. Palamutla hazırlayacağınız köfteler de sıradışı bir başlangıç yemeği olabilir. Balıkçınıza, torik (büyük palamut) ısmarlayıp lakerda da yapabilirsiniz bu aralar. İlk kez bir İspanyol balıkçı tarafından yapılan ve sonra nasıl olduysa rakı sofralarının vazgeçilmezi olan lakerda, eski rakı sofrası geleneğini günümüze taşıyan mezelerin başında gelir.

Cibalikapı Balıkçısı, gerek  atmosferiyle gerekse balık kültürüne gösterdiği itibarla İstanbul’un lezzet skalasındaki yeriniçoktan aldı.

İstanbul’un balık kültürü, balık restoranlarıyla tam bir renk cümbüşüdür. Örnek verilecek birbirinden güzel balık restoranları var elbette ama ben özellikle bir Ege meyhanesinden bahsetmek istiyorum. Hem balığın çok güzel pişirildiği hem de mezelerinin tadına doyum olmayan Cibalikapı Balıkçısı, gerek  atmosferiyle gerekse balık kültürüne gösterdiği itibarla İstanbul’un lezzet skalasındaki yerini çoktan aldı. İstanbul’a gelen yerli ve yabancı konuklarınızı gönül rahatlığıyla götürebileceğiniz bir mekân ve buradan kesinlikle büyülenerek ayrılacaksınız. Haliç’in eski kozmopolit yapısını anımsatan müzikler, loş ortam, hızla servis yapan güleryüzlü garsonlar, bu küçük ve sıcak mekânı vazgeçilmezleriniz arasına yerleştirecek. Moda İskelesi’ne inen yolda, yine sevdiğimiz bir balık restoranı olan Koço’nun yan tarafında bir şubesi olduğunu, ayrıca Beylerbeyi’ndeki İnciraltı’nın da Cibalikapı Balıkçısı’nın sahibi Behzat Şahin tarafından eski bir Rum evinden restorana çevrildiğini de hemen hatırlatalım.
Cibalikapı Balıkçısı’nda yiyeceğiniz her şeyin lezzetli olduğu düşüncesindeyim, ancak benim favorilerim arasında Cibalikapı usulü Girit ezme, ahtapot ızgara, midyeli barbunya pilaki, kurutulmuş domates sarma ve topik yer alıyor. Ege otlarıyla henüz tanışmadıysanız, burada tadacağınız şevketibostan, radika ve ısırgan otunun tutkunu olacağınıza eminim. Tabii alışkın olduğumuz humus ve deniz börülcesi gibi mezeler de oldukça lezzetli yapılıyor. Lakerdadan söz etmişken, daha iyisi az bulunur demek yeterli olur sanırım. Yaz ve kış mezeleri farklı, o nedenle hep aynı mezeleri görmüyorsunuz ve her seferinde yirmi çeşit meze bulabiliyorsunuz. Restoranın spesiyal mezesi ise 250 yıllık bir Osmanlı tarifinden yola çıkılarak hazırlanan saraylı. Kakule, tarçın, çamfıstığı ve çeşitli baharatlarla marine edilen levrekle hazırlanan bu tarihi mezeyi her zaman bulabilirsiniz. Meze fiyatları ortalama  8 YTL, ana yemekler ise balık alış fiyatlarına göre değişiyor. Açıldığından beri basının da ilgi odağı olan restoran, en iyi balık mezeleri ve en iyi ot mezeleri yenilebilecek mekânlar arasında çoğu zaman başı çekiyor. Cibalikapı Balıkçısı her gün 12.00-24.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Evde balık pişirmek istemeyenlere ve balığın yanında ilginç tatlar keşfetmek isteyenlere önerilir.

Evren Bahtiyar / İstanbul

Haliç: Kadir Has Cad. Kadir Has Üniversitesi Yanı  No:5, Cibali Tel: 0212 533 28 46

Moda: Tarihi Moda iskelesi Yolu, Moda-Kadıköy  Tel: 0216 348 93 63

Bunu Paylaşın