Karadeniz ve Akdeniz’deki ticaret 2009’da hız kesmeyecek

MDN İstanbul

Karadeniz ve Akdeniz’deki deniz ticareti kesintiye uğramadan devam edecek, hatta yeni ticaret rotaları ortaya çıkacak

Karadeniz ve Akdeniz’de deniz ticareti kendine has özelliklere sahip. Bu özellikler; Ukrayna ve Rusya’nın hububat ve kömür, Türkiye’nin çelik mamulleri, yine Ukrayna, Rusya ve Romanya’nın gübre ve hurda demir gibi Karadeniz çıkışlı yüklerinden kaynaklanıyor. Çoğunlukla Karadeniz ve Doğu Akdeniz limanlarından Batı Akdeniz ve Kuzey Afrika limanlarına yük taşımakta olan ticaret gemileri bu varış limanlarından boş olarak geri dönüyorlar. Gemilerin dönüş yükünün olmaması ise seferlerin normalden daha pahalıya mal olmasına sebep oluyor.
Bölgenin deniz ticareti açısından diğer bir özelliği de, Karadeniz ve Akdeniz’deki deniz taşımacılığının büyük bir kısmının 3 000-12 000 dwt arası tonaja sahip, koster olarak isimlendirilen gemilerle yapılıyor olması.  Ama 15 000-30 000 dwt arası daha büyük tonajlarda kuru yük gemilerinin bölgedeki ticaret şansı daha yüksek. Bu özellik limanlar arasındaki mesafelerin kısalığından kaynaklanıyor. Yine de büyük tonajlı gemilerin, kısa mesafelerde kullanılması, küçük gemilere göre yükleme ve boşaltma zamanları daha fazla olduğundan kârlılıklarının azalmasına yol açıyor. Sonuç olarak Akdeniz ve Karadeniz bölgelerini deniz ticaretinde ağırlıklı olarak 3 000-30 000 dwt tonajlarındaki gemilerin kullanıldığı bölgeler olarak tanımlayabiliriz.
Elbette bu özellikler bölgeyi navlun piyasası açısından özel bir konuma sokuyor. Bu yüzden Akdeniz ve Karadeniz rotaları Baltic Dry Index (BDI) veya Baltic Handysize/Supramax Indexleri (BHSI/BSI) için bir indikasyon olarak alınamıyor. Çünkü bu bölgede taşınan hububat, gübre, kömür gibi yükler gıda, tarım ve enerji sektörlerinin hammaddesi olduğundan bütün yıl boyunca taşınmak zorunda. Diğer bir ifadeyle bu bölgelerde deniz trafiği hiç kesintiye uğramıyor. Dolayısıyla bu husus bölgeyi BDI, BHSI veya BSI’yı takip etmeyen özel bir pazar haline getiriyor.

Karadeniz’de deniz taşımacılık faaliyetleri artıyor
Karadeniz ülkeleri için 2008 yılının ekonomik açıdan verimli geçtiği söylenebilir. Enerji fiyatlarındaki artış ve sağlanan siyasi istikrar nedeniyle Rusya son sekiz yıllık dönemde aralıksız büyüme gerçekleştirdi. Diğer yandan 2007 yılında Avrupa Birliği üyesi olan Bulgaristan ve Romanya bunun ayrıcalıklarından yararlandı. Türkiye ise sanayiini geliştirmek adına önemli adımlar kaydetmeye devam etti. Bu olumlu gelişmeler çoğunluğu denizyoluyla gerçekleştirilen bölgedeki ticaret hacmini önemli miktarlara çıkardı. Bunun sonucunda da hem bölge ülkeleri arasında hem de Batı Akdeniz ülkelerine olan deniz taşımacılık faaliyetleri arttı.

Hububat üretimi Rusya ve Ukrayna’nın yüzünü güldürüyor
Rusya, Ukrayna, Kazakistan ve hatta Macaristan’ın senelerden bu yana en iyi hububat mahsülünü 2009 yılında alınması bekleniyor. Bu beklenti Ukrayna, Rusya ve Romanya limanlarından yaklaşık 15 milyon ton hububat taşınması anlamına geliyor.

Kömür kullanımı artıyor
Çoğunlukla Güney Avrupa ve Karadeniz ülkelerinin kullanmakta olduğu doğalgaz giderek daha pahalı bir enerji kaynağı haline geliyor ve özellikle de Rusya’dan kaynaklanan politik sebeplerden dolayı güvenli bir kaynak olmaktan çıkıyor. Bu nedenle artık birçok fabrika ve evde doğalgazın yerine kömür tercih ediliyor. Rusya ve Ukrayna’nın kömür rezervleri göz önüne alındığında da bu durumun Karadeniz ve Akdeniz’de kömür taşımacılığının artırması aşikâr.
2007 yılına kadar Türkiye ve Mısır bölgenin en büyük klinker ve çimento ihracatçılarıydı. 2009 yılında bu iki ülkenin paketlenmiş ve dökme çimento ile klinkerde 5-6 milyon ton civarında toplam kapasiteyle yeniden önemli ihracatçı ülkeler olarak öne çıkmaları bekleniyor.
Bilindiği gibi Türkiye ve Mısır’ın çimento ve klinker ihracatının geleneksel pazarı, İspanya, İtalya, Libya, Portekiz, Batı Afrika ülkeleri ve özellikle beyaz çimentoda ABD’ydi. Ancak 2009 yılında İspanya’nın ithalat yapması beklenmiyor, İtalya’nın ise sınırlı miktarda ithalat ihtiyacı olacağı öngörülüyor. Bu ülkelerin yerini ise Batı ve Kuzey Afrika ülkeleri alacak gibi görünüyor. Örneğin ülke çapında büyük inşaat yatırımlarına tekrar başlayan Libya’nın yaklaşık 2 milyon ton çimento ithal etmesi bekleniyor.

Navlun fiyatlarının 2008’in ilk yarısındaki seviyelere ulaşması beklenmemeli
Karadeniz ülkeleri arasındaki ticaret her geçen gün hem hacim olarak hem de yük çeşitliliği olarak artıyor. Hatta yeni ticaret rotaları ortaya çıkıyor. Örneğin daha önceleri mevcut değilken son dönemde Türkiye’den Doğu Afrika ve bazı Körfez ülkelerine çimento ve klinker ticareti yapılmaya başlandı. Şüphesiz düşen navlun fiyatları da bu ticaretin meydana gelmesinde etkili oldu. 2009 yılında navlun piyasasının çok fazla artmayacağı beklentisini göz önüne alırsak bu ticaretin devam edeceğini söyleyebiliriz.
Ticaretin 2007 yılındaki hacmine ulaşmasını ve navlun fiyatlarının 2008’in ilk yarısındaki seviyelerine çıkmasını ise beklemiyoruz, ancak Karadeniz çıkışlı navlunlar Kuzey Avrupa’ya nazaran aynı tonajdaki gemi ve yükler için  3-5 dolar daha fazla olacaktır.

MARVEL DANIŞMANLIK VE DENİZCİLİK A.Ş.
www.marveldanismanlik.com.tr

Bunu Paylaşın