Eskiye dönüş kolay olmayacak

MDN İstanbul

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyesi ve Denizbank Finansal Hizmetler Grup Başkanı Hakan Ateş eskiye dönüşün kolay olmayacağını ve uzun süreceğini belirterek, ”Bu yıl küçülen ya da yavaşlayan ekonomiler 2010’da toparlanmaya başlayacak. Ama eski hız›na kavuşmas› 2011 yılına sarkabilecek” dedi. Dünya Bankası tarafından yayınlanan ”Küresel Kalkınmanın Finansmanı” başlıklı rapor, Dünya Bankası TÜSİAD işbirliğiyle düzenlenen ”Küresel Kalkınma Finansmanı 2009: Küresel İyileşmenin Haritası” başlıklı seminerle değerlendirildi. Seminerin açılışında konuşan Hakan Ateş, Dünya Bankası’nın tahminlerine göre, 2009 yılında ABD ekonomisi yüzde 3, Japonya ekonomisi yüzde 6.8 ve Avrupa bölgesi yüzde 4.5 küçülürken, 2008 yılında yüzde 9 büyüyen Çin ekonomisinin hızının bu yıl yüzde 7.2’ye gerileyeceğini söyledi. Ateş, ”Global makroekonomik verilerdeki gelişmeler bugün bize resesyonun daha fazla şiddetlenerek, 1930’lara benzer depresyonist bir ortama gidilmeyeceği izlenimini veriyor” dedi.
Bunun en önemli sebebinin merkez bankaları ve kamu otoritelerinin krizin ne kadar şiddetli olduğunu idrak ederek, finansal sisteme ve reel ekonomilere verdikleri ve ekonomistlerin geçmişte hayal dahi edemeyecekleri radikallikteki teşvikler olduğuna işaret eden Ateş, bu teşvikler sayesinde finansal sistemlerde artan likidite talebi karşılanırken fonlama maliyetlerinin Lehman Brothers iflas şoku öncesindeki seviyelere geri dönebildiğini vurguladı.

Otoritelerin işi kolay değil
Hakan Ateş kredi mekanizmasının kırılmasıyla satış yapamaz hale gelen sektörlerin yine bu teşvikler sayesinde şişen stoklarını eritebildiklerini ve kriz sonrası taleple daha uyumlu hale gelecek şekilde yeniden makineleri çalıştırmaya başladıklarını anlattı. Ateş, ”Diğer bir deyişle, çok fazla borçlanmış olup krizle birlikte tasarruf yapmak zorunda kalan özel sektörün yerine kısmen kamu otoriteleri geçmiş ve global ekonominin çok daha ağır bir resesyon yaşamasını engellemiş oldular” dedi. Bundan sonrasına yönelik olarak otoritelerin işinin hiç de kolay olmadığını ifade eden Ateş, bu radikal agresif politika süreci ne kadar uzun sürerse, yeni makroekonomik sorunlar yaşamadan bu gevşek politikaları normalleştirmenin o kadar zorlaşacağını belirtti. Bu sorunları iflas riski ve enflasyon riski olmak üzere iki temel kategoride ortaya koymanın mümkün olduğunu söyleyen Ateş, ”Henüz gelişmiş ülkeler iflas riskini ciddi ölçüde yaşamamış olsalar da enflasyon riskini çok iyi biliyorlar. Örneğin Amerika’da Başkan Carter döneminde, o zamana kadar yüzde 4’ü geçmemiş olan ABD enflasyonu yüzde 10’ları aşınca FED Başkanlığına yeni atanan Paul Volcker gecelik faizi yüzde 20’ye çıkarıp ekonomiyi derin bir resesyona sokmuş ve işsizliği yüzde 10’lara çıkarmıştı. Dolayısıyla radikal politika sürecinin uzaması durumunda, yine aynı riskler söz konusu olabilecek” şeklinde konuştu. Ateş bugün otoritelerin resesyona dönüşen bir hatayı değil, enflasyona dönüşecek bir hatayı riske ettiklerini söyledi.

Bunu Paylaşın