Dünya silahlanırken Yunanistan nereye gidiyor: Yunanistan savaşa mı hazırlanıyor?

MDN İstanbul

Unutmayalım, Türkiye’nin stratejik caydırıcılığa sahip silahlara yoğun ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçilmektedir. Yaptırım baskısı ve şantajı altındaki Türkiye’nin devam eden projelerini herhangi bir kayba uğramadan tamamlaması hayati önemdedir.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından açıklanan yıllık rapora göre küresel silah satışları 2019’da yüzde 8,5 oranında artış gösterdi. En çok silah satışı yapan 25 şirketin sıralandığı listede başı ABD çekti. Buna göre söz konusu 25 şirketin toplam cirosu 361 milyar dolar olarak belirlendi.

Dünya silahlanıyor
Dünya genelinde en fazla silah satışını 12 şirket ile ABD gerçekleştirdi. 2019 yılında dünya genelinde satılan silahların yüzde 61’i ABD’de üretildi. Sadece Lockheed Martin, Boeing, Northrop Grumman, Raytheon ve General Dynamics tarafından üretilen silahların toplam satış bedeli 166 milyar dolar olarak hesaplandı.

Listenin ikinci sırasında yer alan Çin ise dünya genelindeki silah satışlarının yüzde 16’sını gerçekleştirdi. Dört Çinli silah üreticisinin yıllık cirosunu yüzde 4,8 oranında artırdığı görüldü. Listenin üçüncü sırasında ise Rusya bulunuyor. Rusya’nın küresel silah piyasasındaki pazar payı yüzde 3,9 olarak açıklandı. Raporda, Ukrayna ile yaşanan askeri gerilim ve Kırım’ın ilhakı nedeniyle uygulanan ambargoların Rusya’nın silah satışlarını gerilettiğine işaret edildi.

Listede yer alan 6 Batı Avrupalı silah üreticisinin silah piyasasındaki yeri yüzde 18 olarak saptandı. Bu şirketler İngiltere, İtalya ve Fransız menşeli. Almanya’nın en büyük silah fabrikası Rheinmetall’in 2019’da cirosunu 3,9 milyar dolar artırdığı görüldü.

SIPRI’nin raporunda dikkat çeken noktalardan biri de ilk kez Orta Doğu merkezli bir silah üreticisinin ilk 25 listesine girmesi oldu. Buna göre, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nden Edge firması, tüm dünyadaki silah ihracatının yüzde 1,3’ünü gerçekleştirerek listeye 22’inci sıradan sürpriz bir giriş yaptı.

Yunanistan ateşle oynuyor
SIPRI raporunu hazmetmek üzereyken, Doğu Akdeniz’deki Türk-Yunan geriliminin, Ankara’nın “Atina ile koşulsuz görüşmeye hazırız” çağrısı yapmasına rağmen düşmediği bir dönemde Yunanistan’dan son derece çarpıcı bir silahlanma hamlesi geldi. Yunanistan, 2021 savunma bütçesi kapsamındaki silahlanma payını, 2020’ye göre 5 kat artırarak 2,5 milyar avroya yükseltme kararı aldı.

Yunanistan Savunma Bakanlığı kaynakları, silahlanma bütçesindeki artışı Türkiye’ye bağladı. Bakanlık kaynakları “Savunma harcamalarının artırılması, hükümetin dört yıllık planı kapsamındaki stratejik planın bir parçasıydı ama karar alma süreci Türkiye’nin kışkırtıcı tavrı nedeniyle hızlandırıldı. Bakanlık, savunma harcamalarında, yatırımların azaltılması ve hareketsizlik nedeniyle 2010’dan 2019 ortalarına kadar yüzde 75 azalma olduğunu saptadı ve harcamaları 2000’li yılların seviyesine geri getirme kararı aldı” açıklamasında bulundu.

Türkiye’ye karşı güç gösterisi
Türk-Yunan ilişkilerinde ortam ne zaman gerilse ve Yunanistan ne zaman arkasını sağlama aldığına kanaat getirse Yunan dış politikası Türkiye’den gelen bir tehdit tanımlaması yapmayı kendisine görev addediyor. Elbette bunun doğal bir sonucu olarak silahlanma bütçesi de artıyor.

Belki de şöyle ifade etmek daha uygun olacaktır. Birileri ne zaman düğmeye bassa, Yunanistan silahlanma kararı alıyor. Bunu da Türkiye’ye karşı mukabele etme, güç gösterisi yapma kisvesi altında pazarlıyor. Tuhaf bir paradigma zira Yunanistan ekonomisinin öngörülen savunma hamlelerini nasıl kaldıracağı tam bir muamma.

Yunanistan’ın arkadan itildiği ve motive edildiği açıkça görülüyor. Başbakan Mitsotakis’in, orduya ayrılan bütçedeki bu büyük artışı son dönemde Doğu Akdeniz’de Türkiye’yle yaşanan gerginlikle gerekçelendirmesi boşuna değil, zira Yunan kamuoyunun başka türlü ikna edilmesi mümkün değil. Türkiye ile ilgili konular Yunanlı siyasetçiler için adeta bir can simidi.

“Komşumuz Türkiye, Danimarka değil”
Yunanistan’da Temmuz 2019’da iktidara gelen Mitsotakis hükümeti, milliyetçi-muhafazakâr çizgisiyle öne çıkıyor. Yunanistan Başbakanı, askeri bütçenin yüksekliği konusunda sık sık Türkiye’yi gerekçe gösteriyor. Mitsotakis, geçen mart ayında gerçekleştirdiği Berlin ziyaretinde ülkesinin askeri harcamalarının neden bu kadar yüksek olduğu sorusuna, “Çünkü komşumuz Türkiye, Danimarka değil” yanıtını vermişti.

Güncel NATO verilerine göre, gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 2,58’ini savunmaya ayıran Yunanistan, bu oran göz önünde bulundurulduğunda toplam askeri harcamalarda ABD’den sonra İttifak içinde ikinci sırada yer alıyor. Böylelikle NATO standardı olarak belirlenen GSYİH’nın asgari yüzde 2’sini savunma bütçesine ayırma taahhüdünü de yerine getirmiş oluyor.

Yunanistan havada üstünlüğü kazanmak, denizde ise dengelemek istiyor
Yunanistan, Fransa’dan alınacak Rafale savaş uçakları için 2,3 milyar euro ödeyecek. Atina ayrıca kasım ayında 24 adet F-35 alımı için ABD’ye resmi başvuruda bulundu. Yunanistan hükümet sözcüsü Stelios Petsas, Eylül ayında açıklanan dev savunma programı kapsamında Fransa’dan sipariş edilen 18 Rafale savaş uçağı teslimatının 2021 ortasında başlayacağını ve iki yıl içinde tamamlanacağını açıkladı.

Hava kuvvetlerinin güçlendirilmesi kapsamında Rafale uçaklarıyla uyumlu havadan havaya Meteor füze sistemleri de satın alınacak. Rafale savaş uçaklarından 12’sinin şu an Fransız Hava Kuvvetleri’nin kullanımında olduğunu ve altı yeni savaş uçağının Dassault Aviation firmasından satın alınacağını belirten Petsas, Türkiye’nin adını anmadan “Bu adım, havada güç dengesini değiştirecektir” ifadesini kullandı.

Yunanistan’ın yeni silah temin ve modernizasyon projelerini de içeren savunma programı çerçevesinde ayrıca, dört yeni fırkateyn satın alınması, mevcut dört fırkateynini modernize etmesi, dört donanma helikopterinin yanı sıra karadan havaya füzeler, denizaltılar için torpidolar ve uçaklar için güdümlü füzelerin envantere kazandırılması planlanıyor. Yunan hükümeti ayrıca beş yıllık bir zaman diliminde tam zamanlı görev yapan 15 bin profesyonel askerin de orduya alınmasını öngörüyor. Yunanistan sanki bir savaşa hazırlanıyor.

Kullanışlı aparat: Yunanistan
Türkiye’nin ABD tarafından yaptırıma maruz kaldığı, AB ile ilişkilerin gerildiği mevcut konjonktürde Yunanistan’ın kışkırtıcı bu hamlesi, esasen uzun vadeli bir strateji olarak değil, oportünist Yunanistan’ın AB ve ABD ile ilişkilerini gözeterek attığı kısa vadeli bir dış politika hamlesi olarak dikkat çekiyor.

Her zaman olduğu gibi Yunanistan Trans-Atlantik bloğun Türkiye ile olan sorunlu ilişkisi bağlamında kullanışlı aparat rolünü oynuyor, kıssadan hisse verilen ev ödevini yapıyor. Üstelik içinde bulunduğu ekonomik açmazlara karşın…

Yunanistan’ın ihtiyaç hasıl olduğunda Türkiye’nin karşısına çıkarılması yeni bir senaryo değil. Aslında Türkiye’ye de bir mesaj veriliyor. Türkiye ne zaman Yunanistan’a odaklanmak zorunda kalsa resmin bütününü görmekten sarfı nazar ediyor.

Son dönemde Türkiye’nin üzerine her kulvarda sistematik bir baskı yaratılmaya çalışılıyor. Yunanistan’a yol verilmesi ve Türkiye’nin karşısına çıkarılması bu nedenle tesadüf değil. Böylece sözde Türkiye’ye de aba altından sopa gösteriliyor.

Yunanistan; Rusya, Kuzey Kore, İran ve hatta Çin tehdidine karşı silahlanıyor
NATO ittifakındaki müttefiklerimize(!) şu soruyu sormamız elzem oldu. Türkiye’yi S-400 alımı nedeniyle eleştiren, uyaran ve yaptırım uygulayan müttefiklerimize göre Yunanistan bu devasa savunma bütçesi ile kime karşı silahlanıyor? NATO kollektif bir savunma örgütü, kimlerin tehdit veya potansiyel tehdit olduğu NATO dokümanlarında açıkça belirtiliyor. Öyleyse Yunanistan; Rusya’ya, Kuzey Kore’ye, İran’a hatta Çin’e karşı silahlanıyor….

Müttefiklerimize hatırlatmakta yarar var, etki tepkiyi doğurur. Yunanistan’ın ülkemize karşı silahlandığı, silahlandırıldığı tüm çıplaklığıyla ortada. Bu şartlar altında konuya beka meselesi minvalinde yaklaşmamız kaçınılmaz olacaktır. Yani, S-400 sistemlerinin birini Ege’ye diğerini Doğu Akdeniz’e, tüm ülkenin hava savunmasını kapatacak şekilde konuşlandırmak durumunda kalacağız. Zira muhataplarımıza açıklayalım, F-35 ve Rafale savaş uçakları saldırı, S-400 ise savunma silahıdır. Türkiye bağımsız bir ülke olarak kendisine tehdit olarak gördüğü her girişime mukabele etmekle mükelleftir.

Son olarak karar alıcılarımızın dikkatine sunalım, çember daralıyor ve baskı artırılıyor. Türkiye mevcut konjonktürde öyle ya da böyle kendi gücüne dayanmak zorundadır. Bu nedenle milli silah ve sistem projelerine hız verilmeli, gecikme yaşanmamalıdır. Yunanistan’ın havada dengeyi kendi lehine değiştirmek üzere yaptığı hamlelere kısa vadede milli muharip uçakla mukabele edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle alternatifler üzerinde zihni hazırlıklar yapılması kaçınılmaz görülmektedir.

Yunanlı siyasiler, hatta konuyla hiçbir ilgisi olmayan Dışişleri Bakanı Dendias, sık aralıklarla Almanya’ya Türkiye’nin denizaltı projesini durdurma çağrısı yapmaktadır. Unutmayalım, Türkiye’nin stratejik caydırıcılığa sahip silahlara yoğun ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçilmektedir. Yaptırım baskısı ve şantajı altındaki Türkiye’nin devam eden projelerini herhangi bir kayba uğramadan tamamlaması hayati önemdedir. Bu konularda meydana gelebilecek ihmallerin ülke savunmasına halel getirebileceğini ve telafisi olmayacağını hatırlatalım.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın