Yüksek faiz doları düşürdü

MDN İstanbul

Question mark icon. Help symbol. FAQ sign on a yellow background.

Ne ABD Merkez Bankası FED’in faiz artırımı ne gösterdiği şahince tutum ne de bilanço küçültmek adına yayımlanan detaylı plan. Küresel mali piyasaları rahatsız edebilecek her türlü haber ve gelişmeye rağmen finansal varlık fiyatları yükselmeye devam ediyor

Yakın bir geçmişe kadar FED faiz artırmak bir yana, faiz artırım sinyali dahi verse piyasalar dağılırdı. Şimdi ise ilk günkü cılız tepkinin ardından parti devam ediyor. Ne ABD Başkanı Trump hakkındaki soruşturma ne de İngiltere’de beklenmedik bir şekilde başgösteren koalisyon tablosu borsaların keyfini kaçırabiliyor. FED’in eski başkanı Greenspan’ın “irrasyonel coşku” diye tanımladığı bu durum için analistler, iki şey söylüyor. Analistlere göre, ilk olarak, kısa vadede mali piyasalar herşeye karşın çok güçlü kalmaya devam edebilir. İkincisi, orta ve uzun vadede piyasalarda büyük bir balon oluşuyor ve buna hazırlanmakta yarar var. Küresel mali piyasalardaki bu iyimserlik herkesin gözlemlediği gibi Türkiye cephesine de aynen yansıyor. Yakın dönemde yaşanan bütün risklere karşın Borsa İstanbul 100 bin puanı görmekten geri kalmadı.

Uzmanlara göre, kur cephesinde ise Türk Lirası’nın sunduğu yüksek faiz ya da getiri, risk iştahının canlı olduğu anlarda onu yatırımcıların en çok talep ettiği finansal enstrümanlardan biri haline getiriyor. Uzmanlar, TL’deki değerlenmenin Türkiye piyasalarının kapalı olduğu saatlerde gerçekleşmesinin de ilginin yurtdışı kaynaklı olduğunu gösteriyor. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarının rekor düzeye ulaşmış olması da bunu teyit ediyor. Uzmanlara göre bu gelişmeler dahilinde dolar bir müddet 3.4750-3.5580 aralığında bir seyir izleyecek. Ancak ekonomistler Türkiye’nin makro ekonomik anlamda önemli bir ikilem ile karşı karşıya olduğuna da dikkat çekiyor. Türk Lirası’nda sene başında kaydedilen büyük değer kaybını geri almak adına faizlerde sert bir artırıma gidildiğine dikkat çeken ekonomistler, bu yolla TL desteklense de mevcut ortamda yüksek faizlerin şirketlerin finansallarında tahribat yaratma riski belirdiğini belirtiyor.

Yatırım yapmanın fizibilitesi sorunlu

Uzmanlar, 1 aylık mevduat faizinin yüzde 14-15 aralığında, rekabet gücü en yüksek şirketlerin yüzde 15-16 aralığında, KOBİ’lerin ise yüzde 20’ye varan faiz oranları ile borçlandığı bir ortamda yatırım yapmanın fizibilitesinin ciddi anlamda sorunlu olduğuna dikkat çekiyor.

Bu durumunda Türkiye’nin ekonomik potansiyelini olumsuz etkilediğine vurgu yapan uzmanlar, her ne kadar bu tablo şu ana kadar büyüme rakamlarını olumsuz etkilememiş gibi görünse de, büyüme verilerinin maliye politikaları destekli olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade ediyor. Vergi indirimleri ve teşvik politikalarına ilaveten Kredi Garanti Fonu’nun da katkısı ile şu an yüksek manşet büyüme rakamı yakalayabildiğini belirten ekonomistler, bu büyümenin tüketim kaynaklı olmasının ve yatırımlarda herhangi bir kıpırdanma olmamış olmasının uzun vade açısından riskli olduğunu kaydediyor.

Bunu Paylaşın