1990’lı yıllar…
Birleşik Krallık (UK) Parlamentosu’nda, ticari denizcilik alanında çığır açacak bir yasa tasarısı üzerine yıllar süren bir tartışma yaşanıyordu. Üzerinde güneş batmayan imparatorluk, varlığını borçlu olduğu ticari denizcilikte kan kaybediyor, armatörlük şirketleri birer ikişer ülkeyi terk edip daha uygun şartların sağlandığı bayrak ve ülkelere kaçıyorlardı. Bu nedenle, UK’de çok sayıda düşük vergili denizcilik şirketine sahip olmanın hiç ya da çok az sayıda UK denizcilik şirketine sahip olmaktan daha iyi olduğu görüşü benimsendi ve “Finance Act 2000” 28 Temmuz 2000 tarihinde “UK Tonnage Tax” adı altında kanunlaştı.
Tonaj vergisi, denizcilik şirket ve gruplarının işlerini UK’de konumlandırmaları için bir teşviktir. Düşük vergi oranı, UK tonaj vergi sistemine giren şirketlerin offshore şirketlerle, diğer Avrupa Birliği tonaj vergi sistemleriyle ya da denizcilik vergisi teşvikleri olan yetki bölgelerinde (en önemlisi Singapur) yerleşik denizcilik şirketleriyle rekabet etmesine olanak tanır. Temel ekonomik mantık, tamamen vergilendirilebilir olurlarsa ya vergi ödemeyen rakipleri yüzünden işsiz kalacaklar ya da vergi ödememek için başka bir yargı alanına taşınacaklarından sonuçta UK’de hiç veya çok az denizcilik şirketi olacağıdır. UK’de yerleşik denizcilik şirketleri çok sayıda denizci istihdam etmekte, geniş bir ekonomik faaliyet yelpazesi oluşturmakta, yeni nesil denizcileri eğitmekte ve UK denizcilik sektöründeki diğerşirketleri desteklemektedir.
İşe yarıyor mu?
Ekonomik ve İş Araştırmaları Merkezi (The Center for Economics and Business Research) 2015 yılında UK denizcilik endüstrisinin 14 milyar pound iş cirosunu doğrudan desteklediğini, UK ekonomisine 4,3 milyar pound brüt değer eklediğini ve 51 bin denizciye (kara personeli dâhil) istihdam sağladığını ve denizcilik sektörünün vergi gelirlerine 560 milyon pound katkıda bulunduğunu hesapladı (güncel verilere maalesef ulaşamadım). UK tonaj vergi sistemi olmasaydı UK ekonomisine yapılan brüt değer katkısı 2,2 milyar pound, istihdamda 25 bin 400 çalışanı daha az olacaktı ve vergi gelirleri neredeyse 250 milyon pound azalacaktı.
Kimler için?
Tonaj vergisi, denizyolu ile yük ve yolcu taşımacılığı yapan operatörlere (örneğin container lines and cruise/ferry companies), denizde verilen hizmetlere (safety standby vessels) açıktır. Buna hak kazanmak için şirketlerin gemileri UK’den işletmesi (management) gerekir. Gemi finansörleri ve bareboat kiracıları bu rejime giremez. Şirket filosunu UK’den “stratejik ve ticari olarak” yönetmelidir (Strategically and Commercially Manage). Bu kasten belirsiz bir ifadedir. Kısacası, gerçek ve etkili ekonomik aktivite yaratan yönetimin (management) UK’de gerçekleşmesi anlamına gelir. Vergi mükelleflerinin, tonaj vergisinin avantajlarına erişmek için her bir özel durumda gerekli olan UK faaliyet seviyesi konusunda önceden anlaşmaya varabilmesi için, UK Vergi Dairesi olan HMRC (Her Majesty’s Revenue and Customs) ile bir “ön onay” sürecinden geçmeleri gerekmektedir.
UK Vergi Dairesi’nin tavrı nedir?
UK tonaj vergisi rejiminin başarısı, HMRC içindeki vergi memurlarının tutum ve yaklaşımına bağlanabilir. HMRC’nin tonaj vergisi birimi, kuralları anlayan, sektörle aktif olarak ilgilenen ve soruları yanıtlamak veya sorunları tartışmak için hazır bulunan kişileri içerir. Tonaj vergisi kuralları genellikle kasıtlı olarak belirsizdir ancak tonaj vergisi UK’de çok başarılı bir şekilde işlemeyi başarmıştır çünkü HMRC sürekli olarak kuralların mantıklı yorumunu uygulamıştır. HMRC’nin ticari yaklaşımı, vergi mükelleflerinin ve danışmanlarının açıklığını teşvik eder ve bu nedenle tonaj vergisi, vergiden kaçınma karşıtı kurallarla, kaçınmanın sonu gelmeyen savaşlarından zarar görmemiştir. İyi bir vergi mükellefi ve HMRC davranışı, sorunların genel ve pragmatik olarak ve tonaj vergi şirketleri tarafından karşılıklı olarak kabul edilebilir şekillerde çözülebildiği istikrarlı bir vergi ortamı yaratmıştır.
UK tonaj vergisi diğer ülkelerin tonaj vergisi ile aynı mıdır?
Temel yeterlilik kuralları ve sistemlerin çalışması Avrupa genelinde özde aynıdır. UK tonaj vergisi kurallarını Avrupa tonaj vergi sisteminden ayıran en belirgin özellik “Stajyer” eğitiminin zorunlu olmasıdır ki bu da UK’de faaliyet göstermenin maliyetlerini artırır. Bu durum büyük denizci filoların birçoğunun UK tonaj vergi sistemine girmesine engel teşkil eder. UK tonaj vergisine tabi şirketlerin UK bayrağı taşıması ve UK zabitan ve mürettebat çalıştırma zorunluluğu yoktur. UK’de yeterli “ticari yönetim” (commercial management) faaliyeti olduğu sürece teknik yönetimin (technical management) UK’de gerçekleşmesine de gerek yoktur. İşin özü; UK tonaj vergi sistemine geçiş, genellikle yönetim düzeyinde çalışanların UK’de mevcudiyetini içerir.
Bu da uluslararası çalışan personelin birçok Avrupa ülkesindense UK’de faaliyet göstermeye daha istekli olmaları nedeniyle, UK tonaj vergisinin diğer ülkelere karşı üstün geldiği alan olmuştur. Brexit’in, yaşanacak bir ülke olan UK’nin çekiciliğine ya da bu alanda çalışacakların UK’ye yerleşme kolaylığına zarar vermeyeceği umulmaktadır.
Brexit sonrası
Sonbahar bütçesi 2021’de hükûmet, UK denizcilik endüstrisinin küresel markette son derece rekabetçi kalmasını sağlamak için UK tonaj vergi sisteminde reform yapacağını duyurdu. Bu reformların, sistemde kalmayı kolaylaştırıp UK bayrağının kullanımını artıracak değişiklikler yoluyla UK denizcilik endüstrisi üzerinde olumlu etkilerinin olması planlanıyor.
Değişiklikler 1 Nisan 2022’den itibaren geçerli olacak.
Mevcut yasada üç değişiklik önerildi. İlk olarak tonaj vergisi seçimlerini düzenleyen hükümlere. Bu seçimler, isteğe bağlı olarak yıllık bazda yenilenebilir. İkinci olarak, yeterlik almış şirket ve guruplara ilgili “bayrak çekme” (tescil) kuralları. Üçüncüsü ise denizaşırı denizcilik şirketlerinin kâr dağılımıyla ilgili 49’uncu paragrafta yapılacak değişiklikleri içermektedir.
Önerilen mevzuat, 2005 yılında getirilen bayrak çekme kurallarını kaldıracak ve koşullara bağlı olarak, denizaşırı denizcilik şirketlerinin ilgili denizcilik kârlarında kâr payı ve diğer dağıtımları içeren kuralı basitleştirecektir.
Kişisel görüşler
Üzerinde güneş batmayan imparatorluk, görüldüğü gibi katı maliye kurallarından ödün vererek ülkesine deniz yatırımcısını çekmenin gayreti içindedir ve bu konudaki başarıları yadsınamaz.
Bu yazıyı kaleme alan bir denizci olarak UK tonaj vergi sistemi hakkında kişisel görüşlerimi de burada değerli okurlarla paylaşmak istiyorum.
UK tonaj vergi sistemini, diğer tonaj vergi sistemlerinden ayıran çok önemli iki konu vardır ki her ikisinin de altına imzamı atarım.
Birincisi; stajyer (cadet) konusu… Kural şunu demektedir; UK tonaj vergi sistemine girmek ve orada kalmak isteyen bir şirket, şirkette ya da şartları sağlayan gemilerindeki zabitan sayısı ile orantılı olarak gemilerde eğitimlerini sağlamak zorundadır. Eğitim gereklilikleri konu düzenlemenin 23’üncü ve 26’ıncı paragraflarında belirtilmiştir.
Eğitim gerekliliğinin altında yatan mantık, stajyer istihdamının azaldığı bu dönemde gemilerde eğitim ile zabitan kalitesini artırmaktır.
UK tonaj vergi sistemine girmek ancak önerilen eğitim planı ve gerekli raporları UK Ulaştırma Bakanlığı (Department for Transport)’na sunmak ve onay almak ile mümkündür.
18 Mart 2015 tarihinde yapılan ve 1 Ekim 2015 tarihinde yürürlüğe giren 2015 Tonaj Vergisi (Eğitim zorunluluğu üzerine değişiklik) düzenlemesi ile denizde eğitim sadece zabitan sınıfına değil mürettebat sınıfına da (rating) eğitim yükümlülüğü getirmiştir.
İşte, denizci bir ülkeye yakışan da budur.
Yüksek Denizcilik Okulu’nda üç senelik eğitimin ardından 8 ay mecburi deniz eğitimi almış, iki yıl İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde gönüllü öğretim üyesi olmuş ve 34 yıl gemi işletmeciliği yapmış bir denizci olarak, denizde eğitimin, açılan 30 üniversite ve 110 denizcilik okulunun ötesinde başarılı denizci yetiştirmenin elzem olduğunu görmüş ve yaşamış bir denizciyim.
UK, eğitim zorunluluğu ile başarılı denizci yetiştirilmesi konusunda çok önemli bir görevi tonaj vergisi adı altında yerine getirmektedir.
Alkışlanacak bir uygulama
UK tonaj vergi sisteminin naçizane ikinci önemli uygulaması ise denizde çalışan personelin sosyal hakları ve sosyal güvencesidir.
Bu konuda, bu yazıyı kaleme aldığım dönemde mevcut veriler içinde detaylı bir bölüm bulamadım ancak biliyorum ki Deniz Ticaret Odası bu konuda detaylı bilgilere sahiptir.
Ülkemizde, tonaj vergisi konusunda çalışmalar Türk Armatörler Birliği Başkanı Cihan Ergenç tarafından başarılı bir şekilde yürütülmektedir ancak ülkemizin bürokrasisi Sayın Ergenç’in daha fazla yol almasını engellemektedir.
Dile kolay, ülke bürokrasisini aşmanız gereken tam 7 Bakanlık karşınızda kural ve uygulamaları ile ödünsüz durmaktadır. Eğer ülkemiz bir an önce tonaj vergi sistemini ele almaz ise üçüncü nesil denizcilerimizi ülkemizde değil de başka ülkelerin sınırları içinde gemilerini işletirken göreceğimiz günler maalesef yakındır.
Unutmamak gerekir ki hangi ülkenin tonaj tax sistemini kabul edersek edelim, o ülkenin MEVCUDİYET kuralı sizi ülkesinde denizcilik yapmaya zorunlu kılacaktır.
Tonaj vergisi sisteminin ülkemizde de bir an önce ele alınması dileğiyle…
Y.N: Bu yazının hazırlanmasında UK tonnage tax uygulamalarından ve Watson Farley & Williams avukatlık ofisi verilerinden faydalanılmıştır.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.