Ocak sayısı yazımızda, 15 Şubat 1923 tarihinde başlayan ve 15 gün süren İzmir İktisat Kongresi’ne bir avuç Türk denizcisi tarafından sunulan “Ticaret-i Bahriye ve Denizcilik” konulu tasarının tam metni yayımlanmıştı.
Kongrenin fikir babası, siyasal örgütlenmede “mesleki temsil” düşüncesini benimseyen, dönemin İktisat Vekili Mahmut Esat Bozkurt (Türk Denizciliği için bu çok önemli isim daha sonra ayrıntılı olarak ele alınacaktır) 21 Kasım 1922 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’ya bir telgraf ile bu konuda fikrini sormuş, onayı halinde Kongre’nin fahri başkanlığını üstlenmesini de rica etmişti.
Neden İzmir?
İzmir’in seçilmesi tesadüf değildi. Anadolu’nun işgali 15 Mayıs 1919 tarihinde Amerikan, İngiliz ve Yunan donanmaları ile İzmir’e çıkartılan Yunan askerleri ile başlamış, 3 yıl 116 gün süren emperyalist macera yine İzmir’in sularında sona ermişti. İzmir kanı, ihaneti, direnişi ve zaferi yaşamış şehrimizdi. Neden ekonomik kurtuluşun sembolü olmasın?
Dünya bilsin ki Türk milleti tam bağımsızlık yolunda yürüyecektir.
***
Açılış konuşmasında Mustafa Kemal Paşa emperyalistlere meydan okuyordu;
“Ülkemizi esir ülkesi yaptırmayız. Nihayet bugün dünya bilsin ki millet tam bağımsızlığın sağlandığını görmedikçe yürümeye başladığı yoldan bir an durmayacaktır. Ben ulusal egemenliği, ulusal iktisat egemenliği olarak anlarım. Aksi halde varılacak sonuç açıktır. Görünüşte Türkiye bizim, fakat ülkemiz iktisaden bizden çok yabancıların ülkesi bir sömürge olacaktır. Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisat zaferi ile taçlandırılmazlarsa elde edilen zaferler sürüp gidemez, az zamanda söner. Ekonomi sahasında düşünürken ve konuşurken zannolunmasınki, biz yabancı sermayeye karşıyız, hayır, bizim memleketimiz geniştir. Emek ve sermayeye gereken teminatı vermeye her zaman hazırız. Yabancı sermaye bizim emeğimizi tamamlasın, bizim için ve onlar için faydalı neticeler versin.”
Mustafa Kemal bu konuşmayı yaptığı günde Lozan barış görüşmeleri, itilaf devletlerinin kapitülasyonlar konusunda ısrarları nedeniyle durmuş ve Türk Heyeti Ankara’ya dönmüştü. Bu konuşma aynı zamanda Türk Heyeti’ne Ankara’ya dönme talimatı veren Mustafa Kemal’in tam bağımsızlık konusunda yeniden savaşı göze alma kararlılığının emperyalistlere açık bir meydan okumasıydı.
İzmir İktisat Kongresi’nin gündemindeki ticaret denizciliği şu konuları içermekteydi:
1. Kabotaj
2. Ticareti bahriye bankası
3. Denizciliğin himayesi
4. Sanayii bahriyenin himayesi
5. Ticareti bahriyenin himayesi
6. Balıkçılık
7. Balık-Yağcılık,
8. Meslek mekteplerinin tesisi
İzmir İktisat Kongresi sürerken 28 Şubat 1923 günü ticari denizciliğimizin konuları görüşülmüş ve 24 maddeden oluşan şu kararlar alınmıştır.
Madde 1: Kendi limanlarımızda kendi bayrağımızdan mandasının ticaret yapmaması ve kabotajda hakkı istiklâlimizin tamamen istimal edilmesi
Madde 2: Armatörlere vapur almak hususunda en büyük müsaade ile sermaye temin edecek ticari bahriye bankalarının tesisi ve bu bankaların merkez sigortacılığı da yapması
Madde 3: Donanma Cemiyetinin sermaye ve matlubatının evladı şühedaya tahsis ve temliki ile bu sermaye ile bir ticari bahriye bankası tesisi
Madde 4: Sanayii Bahriyemizin himayesi için Hükûmete ait araziden, tersane ve çekin mahalli olabilecek yerlerin bilâ-bedel hemen sanayii bahriye sanatkârları ile amelelerine teslimi
Madde 5: Mevcut olup da ihtiyaca kâfi olmayan inşaat tezgâhlarının inşasında lüzum görülecek olan ve memlekette mevcut olmayan bütün mevaddın rüsûmdan istisnası
Madde 6: İnşaat tezgâhlarının ve ustalarının beş sene müddetle rüsûmdan muafiyeti.
Madde 7: Yapılacak merakibi bahriye mevvadı iptidaiyesinin ve motorlarının rüsûmdan muafiyeti.
Madde 8: Merakibi bahriyenin fenne tatbikan yapılması bahri tekemmülümüz için elzem olduğunda planların Bahriye Vekâleti tarafından tezgâhlara tevdî ve inşasının planlara tatbikan yapılması.
Madde 9: 300 tondan yukarı inşaat yapacak tezgâhlara Hükûmetçe mükâfatlar verilmesi.
Madde 10: Limanlar dâhilinde postacılık yapabilmek hakkının plana tevfikan yapılan merakibi bahriyeye hasredilmesi.
Madde 11: İnşaatı bahriye için ormanlardan kat’ine teamülen mezun oldukları kerestenin bundan böyle herhangi suretle olursa olsun menedilmemesi.
Madde 12: Merakibi bahriyenin behemehâl sigorta edilmesinin mecburi olması.
Madde 13: Seyrisefain İdaresi’nin ticari bir heyet tarafından idaresi ve islahı
Madde 14: Hükûmetin icabında istifade etmek üzere vazeylediği tedarik vesaiti Nakliyei Bahriye Kanunu’na bedama tamamen riayet edilmesi
Madde 15: Posta nakliyatını yapan gemilerden fener ve sıhhiye rüsûmunun nısıf alınması mütekâmil olduğundan Türk vapur idarelerine bu hakkın teşmili.
Madde 16: Vapur ve motorlarca alınan ihrakiyeden rüsûm alınmamasının temini ve merakibi bahriyenin yalnız limanlara raptı ve bir resim vermesinin temini.
Madde 17: Herhangi zamanda olursa olsun bir vapurun limana geldiğinde pratikasının verilmesinin temini
Madde 18: Limanlarımız tamamen açık olduğundan Karadeniz ve Akdeniz’de müstacelen limanların tesisi.
Madde 19: Tahmil ve Tahliyenin yapılabilmesi için tahsilat göstererek behemehâl kayık limanlarının tesisi.
Madde 20: Alelusul kefalet alınmak şartıyla motorlara da transit eşyanın nakline müsaade verilmesi.
Madde 21: Ticari bahriyede tesanüdü (dayanışma) temin için esnaf cemiyetleri teşkiline müzaharet edilmesi.
Madde 22: Ticari bahriyede meslek mekteplerinin tesisi.
Madde 23: Balıkçılık ve balık mahsulatının himayesi ile balık rüsumunun tadili
Madde 24: Balık yağcılığının tekâmül ve terakkisinin temin için himayesi
-Değerli okurlar, burada bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Türk deniz ticaretini geliştirmek üzere alınan kararların tarihi 28 Şubat 1923, yani daha Cumhuriyet ilan edilmemiş, Lozan’da barış görüşmeleri kesilmiş ve Türk Heyeti Ankara’ya dönmüş, müzakere masasında karşımızda tam 9 ülke ve yukarıda kaleme alınan 24 madde var.
İşte liderin kararlılığı, işte Türk halkının liderine inancı ve o liderin kısa yaşam sürecinde tamamı gerçekleşen 24 deniz ticaret geliştirme önerisi.
Müteakip yazımızda kabotajdan başlayarak gerçekleşen öneriler, günümüz uygulamaları ele alınacaktır.
(Bu yazımızda Ali Bozoğlu-Gökhan Karakaş’ın “Atatürk’ün maviye baktığı gibi bakmak’’ adlı kitap çalışmasından faydalanılmıştır.)
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.