Petrol fiyatlarını fonlar şişiriyor

MDN İstanbul

ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean- Claude Trichet’in küresel piyasalarda en kötünün geride kaldığı ve ekonomik aktivite ile ilgili verilerden olumlu sinyaller gelmeye başladığı açıklamarının ardından petrol fiyatları yeniden tırmanışa geçti. Ağustos sonu itibarıyla 75 dolar seviyelerine yükselen petroldeki bu hızlı yükselişin ise ekonomik canlanma sinyallerinden mi yoksa son yıllarda petrolü önemli bir yatırım aracı olarak gören fonların hisse alımlarından mı geldiği tartışılmaya başlandı. Birçok uzmanın ve petrol analistinin bu konudaki ortak görüşü ekonomik aktivitede petrol fiyatlarını bu kadar kısa sürede bu miktarda artıracak bir canlanma olmadığı yönünde. Bir başka ifade ile ekonomik iyileşme ve global krizde iyileşme beklentileri petrol fiyatlarını da tekrar şişirmeye başladı. Global durgunluktan çıkılmasına dönük beklentiler gerçekleşmelerden çok daha önce fiyatlara girdi ve petrol fiyatlarında yeni bir spekülasyon dalgasına yol açtı.

Ekonomik büyüme fiyatlanıyor
2008 yılının temmuz ayında varil başına 145 dolar seviyesine çıkan Amerikan ham petrolü fiyatları keskin bir düşüş ile 2009 şubat ayı ortalarında 35 dolar seviyelerine kadar gerilemişti. Ardından gelen spekülatif alımlar, global petrol tüketiminde gözle görülür bir yükseliş olmamasına rağmen fiyatları yüzde 100’den fazla artış ile 70 dolar üzerine getirdi. Aslında ABD ham petrolünün fiyat grafiği ile Dow Jones sanayi endeksinin grafiği karşılaştırıldığında, yükseliş eğilimlerinde önemli bir paralellik görülüyor. Emtia sınıfının ürün çeşitliliği ve piyasalar derinliği açısından önde gelen yatırım araçlarından biri olan petrol ve türevleri, yatırımcılar tarafından tekrar büyümeye geçecek bir dünya ekonomisinde cazip bir yatırım aracı olarak görülüyor. Öte yandan belirsizlikleri ve krizin W şeklinde bir daha dip yapacağını düşünen kimi yatırımcılar ise güvenli bir liman olarak gördükleri petrolün  bu yılın ilk yarısında portföylerindeki oranını arttırdılar. Petrol fiyatlarındaki yüksek hareketlilik ve geçtiğimiz yılın ikinci yarısında yaşanan düşüş, global yatırım ikliminin de olumsuza dönmesi ile birlikte birçok yeni petrol üretimine ve  rafinerizasyonuna dönük  yatırımın donmasına sebep oldu.  50 dolar altındaki seviyeler petrol üretim yatırımlarının fizibilitesini olumsuz etkiliyor. Daralan global likidite de yatırım finansmanı açısından başlı başına bir sorun. Bununla birlikte yeni petrol rezervlerinin keşfi ve üretimine dönük yatırımların ilk meyvelerinin alınması 3-4 yıl gibi bir zaman alabiliyor. Global ekonominin bir şekilde 3.çeyrekten sonra düzeleceğine inanan kimi yatırımcılar tekrar büyüyecek küresel ekonominin petrol ihtiyacını mevcut üretim ve yatırımların karşılamayabileceğini fiyatlamaya çoktan başladı.

Belirsizlik oynaklığı artırıyor
Bu tip arz şokları fiyat seviyesini kuvvetli bir şekilde yukarı çekebiliyor. Tüm dünyanın enerji tüketimi (petrol, kömür, hidroelektrik, atom enerjisi dahil) 2008 yılında yüzde 1.4 büyüdü. Bu rakam 2001 yılından bu yana kaydedilen en düşük büyüme. OECD dışı enerji tüketimi ilk defa OECD ülkeleri enerji tüketimini geçti. Çin’in toplam enerji tüketimi yüzde 7.2 büyürken ABD tüketimi yüzde 2.8 geriledi. ABD başta olmak üzere global ekonomik göstergelerde ümit verici belirtiler göze çarpsa da iyileşmenin çok hızlı olmayacağı genel kanı. Eğer iyileşme sürecinde bir kırılma oluşur ve karamsarlık tekrar piyasalara hakim olursa petrol fiyatlarında hızlı bir düşüş yaşanması bekleniyor. Bu belirsizlikler de fiyatlardaki oynaklığı üst düzeye taşıyor. Öte yandan euro/dolar paritesi de emtia fiyatlarında önemli bir etken olarak duruyor. Emtia fiyatları dünyada dolar bazında belirlendiği için doların değer kaybı  piyasalarda emtia fiyatlarına yukarı yönlü bir baskı oluşturuyor ve fiyatları yukarı çekip reel seviyesini koruyor.

Bunu Paylaşın