İzmir’in Seferihisar ilçesinde, 3 yıl önce gerçekleşen 6.6 büyüklüğünde depremden sonra TÜBİTAK’ın başlattığı, Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi, 2 yıllık çalışma sonunda tamamlandı
Ege Denizi’nde ulusal ve uluslararası sularda, tamamen yerel destekle gerçekleştirilen ilk millî proje kapsamında, 2021 ve 2022’de iki adet bilim seferi düzenlendi.
7’nin üzerinde deprem düşük olasılık ama 5-6 şiddetinde deprem olabilir
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal DHA’ya yaptığı açıklamada, ilk kez uluslararası sularda kendi araştırma gemileriyle çalışma yaptıklarını söylerken, 2 yıl boyunca 20’nin üzerinde araştırmacının proje üzerinde çalıştığını belirtti. Çalışma sonucunda, bölgede aktif faylar bulduklarını ancak yüksek büyüklük olan, 7’nin üzerinde olacak bir depremi Kuşadası Körfezi odaklı görme ihtimalinin sınırlı olduğunu dile getirdi. Orta büyüklükte olan 5-6 şiddetinde depremin görülebileceğini ancak bunları yıkıcı noktada olan boyutlar olarak değerlendirmediklerini ekledi.
Denizi ilk kez bu kadar detaylı taradıklarını aktaran Mandal sözlerine şu şekilde devam etti:
Hiçbir zaman tedbiri elden bırakmamalıyız
Geçmiş yıllarda kaç kez tekrar edilebilirliğine bakıldığı zaman 2 bin yılda bir o bölgede büyük yıkıcı depremler olma noktası var. Ama İzmir’i ya da Ege Bölgesi’ni yakından etkileyecek orta büyüklükte depremlerin olma olasılığı hâlâ devam ediyor. Denizdeki diri faylar kaynaklı yıkıcı büyük depremler hocalarımızın bulgularına göre, 2 bin yıl gibi büyük zaman aralıklarında meydana gelmiş. Bu bizim açımızdan en önemli birinci bulguydu. Ancak körfez içinde tespit edilen faylar üzerinde sismik aktivite görmeye devam edeceğiz. İzmir’in kara tarafında da çok aktif faylar var. Hepimiz bu deprem gerçeğinin içerisindeyiz. O nedenle hiç bir zaman tedbiri elden bırakmamalıyız” diye konuştu.
DHA
