Kasırgalar doğal afetler ve sigorta

MDN İstanbul

Son bir iki aydır kasırgalar, depremler kısacası doğal afetler Amerika Kıtasını sanki cezalandırıyormuşcasına ve sanki etki alanı içinde kalan bölgelerde yaşayanlar için, dünyanın sonu gelmişcesine kasıp kavurmakta. İnsanlar evlerinden olmakta, işyerleri, okullar ve hatta resmi dairelerin çoğu uzun süre kapalı kalmakta, ulaşım ve haberleşmenin kesilmesi tedarik zincirlerini kısmen veya tamamen sekteye uğratmakta, milyonlarca kişi haftalarca susuz ve elektriksiz kalmakta, resmi toplantılar, spor karşılaşmaları, eğitim ve konser gibi faaliyetler iptal edilmekte ve yüzlerce insan hayatını kaybetmekte. Harvey, Irma kasırgalarının ardından Jose ve Maria ve tüm bunlar yetmiyormuş gibi 10’ar gün ara ile Meksika’daki depremler. Karayip Adaları’ndan birinde yaşayan ve yaşamı süresince o adanın dışına çıkmamış insanlar veya tüm yaşamını Meksika’nın depreme maruz kalan bir köyünde geçirip deprem esnasında hayatını kaybedenler için bu Kıyamet Günü değil de nedir?
İşin trajik ve dramatik yanını fazla irdelemeden konuyu sigorta ile ilişkilendirmeye çalışacağım. Çünkü, dramatik yönünü, can kaybını bir kez vuku bulduktan sonra geriye dönüp düzeltmenin olanağı yok ama maddi ve ticari zararları sigorta ettirerek asgariye indirebilir, hatta tamamına yakın bir kısmını tazmin edebiliriz. Bahsettiğimiz felaketler genellikle ABD’de vuku bulduğundan sigorta örneklemelerini de yine ABD’den yapacağım. Aslında sigorta küresel bir konu, üç aşağı beş yukarı dünyanın tüm ülkelerinde aynı tür sigorta teminatları artık temin edilebilmekte ancak poliçe şartları yöresel kanunlara göre değişik formasyonlara girebilmektedirler. Doğal afetler geçtikten haftalar sonra ortalık sakinleşip hayat olağan haline dönmeye başladığı anda insanlar artık yaşam mücadelesi vermek yerine maddi zarar ziyanlarını en hızlı ve en az zarar ile nasıl, ne şekilde telafi edebileceklerini düşünmeye başlarlar. İşte bu noktada sigorta ve sigorta bilinci ile sigorta bilgisi devreye girer. Sigorta bilinci ve bilgisi diyorum çünkü her ikisi de her ne kadar da birbirlerine yakın görünen kavramlar ise de çok farklı şeyler. Sigorta bilinci türlü risklere karşı kişinin kendini sigorta teminatı altına alabilme şuuru ve bu kültür düzeyine ulaşabilmişliğinin göstergesidir. Sosyal bilimler literatürüne göre bilinç terimi, bir yandan insan zihninin kendi durumları ve edinimleri hakkında sahip olduğu düşünce veya sezgiyi, öte yandan bireyin dünyayla ve kendisiyle ilişkisi ve kendi durumu hakkındaki bilgisini ifade etmektedir. Bilinç terimi, daha geniş bir anlamda, insan zihninin kendiliğinden yargıda bulunma yetisi olarak da kullanılmaktadır. Bu nedenle sigorta teminati alıp almama kararında kişinin içinde yaşadığı toplumun da etkileri fazladır. ABD’de yaşayan bir şahsın Türkiye’de yaşayan bir kişi ile karşılaştırıldığında yıllık brüt gelirinden sigortaya ayırdığı payın çok daha fazla olduğunu görürüz. Bilgi ise, düşünen bilinç ile düşünülen arasında kurulan ilginin ifadesidir. Bu anlamda bilgi, insan ile evren arasındaki ilişkilerin açıklanmasıdır. Bilen varlık olarak kişi bir şeye yönelerek o şeyi kendi bilgi nesnesi yapar ve onun hakkında bilgi sahibi olur. O halde bilgi bir sürecin sonundaki üründür. Herkes sigorta hakkında bilgi sahibi olmak zorunda değildir ve bu yüzden de tavsiyem kendini çeşitli risklere karşı sigorta teminatı altına alma bilincine erişen bir kişinin bu konuda bilgi sahibi olan profesyoneller ile çalışmasıdır.
Sigortada en önemli noktalardan biri hasar ihbarını süresi içerisinde usulüne uygun bir şekilde yapmaktır. Bu hususta değişik sigorta türlerinde poliçelerde belirlenmiş olup genel bir uygulaması yoktur. Bu nedenle profesyonel bilgi ve tecrübe burada ön plana çıkmaktadır; aksi takdirde yıllarca prim ödemiş olup bir hasar esnasında kendinizi teminat dışı kalmış görebilirsiniz. Bir kasırganın verebileceği maddi zarar ziyanlardan korunmak için çeşitli sigorta türleri mevcuttur. Bunların başında şunlar gelir:
– Ticari veya özel menkul ve gayrimenkullerin sigortaları
– Kargo sbonman sigortaları
– Konser gibi faaliyetlerin iptal sigortaları
– Gelir/kâr kaybı sigortaları
Devlet dairelerinin kapalı olması nedeni ile bunlardan yararlanamama ve bu nedenle iş ve gelir kaybı sigortaları.
Gelir ve kâr kaybı sigortalarının değişik türleri mevcuttur. En fazla bilineni afet sonucu iş yerinin doğrudan etkilenip kısmen veya tamamen çalışamaması sonucu maruz kalınan ticari zarar ve ziyan, bir diğeri ve daha az bilineni ise afete maruz kalan yerlere mal ve hizmet sunamamaktan kaynaklanan maddi zararlar. Sizin iş yeriniz afet bölgesi dışında kalmış olsa dahi afet bölgesine mal ve hizmet satamamaktan dolayı karşılaşacağınız zarar ziyanı tazmin eden sigorta türü.
Görülmeyen masraflar. Bu tür masrafların başında vuku bulabilecek maddi zarar ve ziyanı azaltmak için afet öncesi alınan tedbirler için yapılan masraflar ile birlikte afet sonrası iş yerini geçici olarak kullanabilmek için yapılan onarım masrafları, taleplerini hazırlamak için yapılan masraflar gelmektedir. Tabii tüm bu masrafların gider makbuz ve evrakları ile desteklenmesi gerekir.
Özellikle doğal afetler sonrası insanların bir panik havasından kurtulmalarının ve normal hayata dönüşlerinin zaman aldığını düşünecek olursak bu tür sigortaların tespit ve tazmininde ciddi hatalar yapıldığını görürüz. Bu yüzden alınan teminatların incelenmesi, hasar tespitlerinde aşırı titiz ve dikkatli olunması çok önemlidir. Özellikle hasar tespiti ve tazminatın hesaplanması sürecinde profesyonel yardım almak son derece önemlidir. Son olarak afet veya herhangi bir kaza sonrası kullanabilmeniz için aşağıdaki rehber listeyi kolayınızda bulundurmanızı tavsiye ederim.
– Sigorta poliçenizi emniyetli bir yerde saklayın.
n Bir hasar sonrası tüm poliçelerinizi gözden geçirin, hasarın o poliçe kapsamına girip girmediği hakkında bir şüpheniz var ise siz talebinizi yapın, sigorta şirketi ve brokeriniz ona göre değerlendirecektir.
– Taleplerinizi her zaman yazılı olarak yapın.
– Hasarlı eşyaların fotoğraf veya videolarını talebinize eklemenizde yarar vardır.
– Hasarlı mal ve eşyalarınızın ayrıntılı bir envanterini hazırlayın.
– Tüm masraflarınızı evrakları ile hazırlayıp sunun.
– Herhangi bir zaman kısıtlaması olup olmadığı ile ilgili ayrıca muafiyet gibi ayrıntıları not etmek için poliçe şartlarınızı iyice inceleyin.
– Poliçede istenen tüm evraklar talebiniz ile birlikte hazır olsun.
– Gerekirse sigorta şirketinizden avans ödeme talep edebileceğinizi unutmayın.
– Acenteniz ve sigorta şirketiniz ile yaptığınız sözlü görüşmelerin notlarını tutun ve saklayın.
– Gerekirse hukuki yardıma başvurun.
– Tahminler ile davranmayın.
Tanrı sizleri tüm doğal afetlerden ve kazalardan korusun.

Bunu Paylaşın