Dünya ona “Bay Krom” diyor

MDN İstanbul

Ticarette adrenalin arayan Yıldırım Holding Başkanı Yüksel Yıldırım, denizciliği güzel, şovu olan ama heyecanı az bir iş olarak nitelendiriyor ve stratejik ürünler üzerine odaklanmayı seviyor. Bu arada, bittiğinde 2 milyon TEU’luk kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük, en iddialı limanı üzerinde çalışıyor

İş dünyasında atılımcı kişiliğiyle tanınan Yıldırım Holding Başkanı Yüksel Yıldırım’la 5. Marine Money Forumu’nda konuşma fırsatı bulduk. Bir zamanlar “Bay Kömür” olarak tanınırken, Eti Krom’un başına geçmesiyle Avrupa ve Çin’de artık “Bay Krom” olarak tanınan Yıldırım, yeni liman projesiyle de adından söz ettirecek gibi.
Yüksel Yıldırım, bünyelerinde denizciliğin çok profesyonel ve kurumsallaşmış bir yapısı olduğunu, kendisini ise daha çok Eti Krom’la meşgul ettiğini söylüyor. İsveçli rakip firma Vargön Alloys’u bünyelerine kattıktan sonra yüksek karbonlu ferrokrom üretiminde dünya ikincisi olduklarını belirten Yıldırım, pek çoklarının yaptığı gibi satın aldıkları rakip firmaların üst yönetimini değiştirmediklerini ve “Size güvenimiz tam, eğer her şeyi bizimle beraber düzgün bir şekilde stratejik planlar üzerine kurarsanız üst yönetimi değiştirmeyeceğiz” diyerek bilhassa İsveçlilerin takdirini kazandıklarını belirtiyor. Ticarette adrenalin olması gerektiğini ifade eden Yıldırım, spekülatif işlerin ilgisini çektiğini, ama denizciliğin böyle bir yönünün pek olmadığını belirtiyor. Denizciliği küçük ama oturmuş bir kadroyla yürüttüklerini, Marmara Tersanesi’nde on üç geminin inşa halinde olduğunu ve Yılport olarak üç fazda yapılması planlanan liman projesine devam etmekte olduklarını söyleyerek sözlerine şöyle devam ediyor; “Şu an faz 1’i bitirmek üzereyiz. Bittiğinde Türkiye’nin en büyük, en iddialı projelerinden biri olacak. Tüm izinlerle birlikte faz 3 de bittiğinde 2 milyon TEU’luk bir kapasiteye ulaşacak. Böyle bir liman henüz Türkiye’de yok. Bu da çok heyecan verici; limanın tüm makinelerinin, işlerinin, her şeyinin yapımıyla ben birebir ilgileniyorum.” Yıldırım ayrıca, sürmekte olan liman projesi ve İsveç’teki yeni alımla birlikte 5 bin kişilik bir istihdam yarattıklarını ve bunun ciddi bir rakam olduğunu belirtiyor.

Hedef, Samsun-Bandırma limanları ve maden özelleştirmeleri
Dünya’nın artık kendisini “Bay Krom” olarak tanıdığını söyleyen Yıldırım, dev madencilik firmalarının küçük örneklerini Türkiye’de oluşturarak bu sektörde devam etmek istediklerini ifade ediyor. Fakat dağınık bir madencilikten ziyade belli madenlere (kurşun, çinko, bakır, nikel…) yoğunlaşmak istediklerini, devletin stratejik önem arz etmesinden ötürü boraksta özel yatırımcıya çok serbesti tanımadığını, eğer bu serbestliği de elde edebilirlerse boraks işine de girmek istediklerini söylüyor. Yeni hedefleri arasında Samsun-Bandırma limanlarının özelleştirmeleri olduğu gibi maden özelleştirmeleri de bulunuyor. Eti Krom’u satın aldıkları sırada firmanın 120 milyon dolar zarar ettiğini oysa şimdi dünyada fiyat belirleyici bir konuma geldiklerini belirten Yıldırım, bu başarıyı hedefledikleri sektörlerde de yakalayabileceklerinden emin olduklarını söylüyor. “Bu kadar bilgili, profesyonel insanların arasına girip de 3,5 senede Eti Krom’u bir dünya markası haline getirmek inanılır gibi değil” diyerek sözlerine devam ediyor Yıldırım. Kendisinin dünya üretiminin yüzde 2, yüzde 3’üyle fiyatları kontrol edebildiğini, diğer stratejik madenlerde dünya çapında oyuncu olabilecek başka insanların da olabileceğini, Türkiye’nin yeraltı zenginlikleri bakımından içinde bulunduğu şanslı konumu değerlendirmesi gerektiğini belirtiyor.

2010-2015 gibi ya halka açılacak ya da yabancı evlilik söz konusu
Yeni hedefler söz konusu olunca, enerji alanında yaptıkları son atılımdan bahsediyor Yüksel Yıldırım. Gemlik’te kurdukları Gemlik Elektrik Üretim A.Ş.’ye bağlı termik santralın 500 megawat’a yakın bir elektrik üretimi yapacağını söylüyor. Liman projelerine ve Gemlik Gübre’ye ortak olmak isteyen yabancı ortaklardan da bahseden Yıldırım, 2010-2015 gibi halka açılım ya da yabancı evlilik düşündüklerini ifade ediyor. Havayolu, yap-sat gibi işlerin ilgisini çekmediğini söyleyen Yıldırım, denizciliğin de üzerine eğilmemesinin sebebini şu sözlerle açıklıyor; “Gemiyi, navlunu kiraya ver, al, yük bul, bunlar beni heyecanlandırmıyor. Beni heyecanlandıran komoditelerin stok alması, onları dünya pazarında izlemek.” Yine Ortadoğu’ya yatırımı da riskli yapısı sebebiyle düşünmediğini fakat ileride Çin’de ferrokrom üretimine başlamak gibi bir hedefi olduğunu söyleyen Yıldırım, planlarını şöyle ifade ediyor; “Artık kromumu sadece cevher olarak satacağıma, orada onu ferrokrom yapıp çelikçilere satmayı düşünüyorum. Aynını İsveç’te de yapıyorum. Türkiye’de cevhere katma değer koyup dünya pazarına çıkıyorum, orada ise hem cevherde hem ferrokromda büyük oyuncu oluyorum.” Denizciliği güzel, şovu olan ama heyecanı az bir iş olarak niteleyen Yıldırım, stratejik ürünler üzerine çalışmayı daha çok sevdiğini belirtiyor. Dünya üzerinde Thyssen Group, Seversthal, Corus gibi tanınmış çelik firmalarının satın alma müdürlerinin kendisiyle konuşmak için randevu aldığını ifade ediyor ve ekliyor; “Denizcilikte böyle bir duruma gelmem çok zor.”

Bunu Paylaşın