2023 yılına girerken, Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılı’na yakışan bir yıl olması dileğiyle. Herkesin yeni yılını ve Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılını kutlarım
Son yıllarda yeniden şekillenen dünyayı yönetme sistemlerinde denizciliğin ne kadar hayati önemde olduğunu hep birlikte yaşayarak tekrar tekrar öğrenmekteyiz. denizci dostlar
Üzerinde ve içerisinde faaliyetlerde bulunduğumuz denizler:
İnsanlığın ortak değeri ve serveti olması sebebiyle Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) denizlerin kullanımı konusunda bir dizi kuralları yürürlüğe koyarak, denizleri korumaya çalışmaktadır. denizci dostlar
Denizciliğin en kilit ayağının da deniz taşımacılığı olduğu gerçeği ile denizlerdeki faaliyetlerin en büyüğü olan gemilerin fiziki yapıları kadar çalışanları ve işletmecileri ile bir bütün olduğu gerçeği ile oluşturulan yeni kurallar herkesi etkilemektedir.
Bu güncellenmelere en son ilave edilen karbon salınımının kontrol edilmesine ilişkin kurallar hepimizde enerji verimliliği konusunun gündemin en ön sıralarına geçmesine sebep oldu.
Verimlilik terimi uzun dönemdir insanlığın gündemindedir. Verimliliğin tanımını kısaca; “bir faaliyet sonunda elde edilen çıktıların harcananlara oranlanması ile ortaya çıkan bir oranlamadır” şeklinde yapabiliriz.
Enerji verimliliği kavramı ve kuralı, denizcilik sektöründe klasik ve geleneksel denizcilik anlayışında da topyekûn bir değişime neden olmuştur.
Gemi ve ekipman tasarımlarından başlayarak işletmecilerini de verimlilik konusunda zorlayan bu kural, klasik iş insanı mantık ve işleyişini de derinden etkilemeye devam edecektir. Bu yazımızda daha çok yönetim bakışındaki derin yarılmadan söz etmeye çalışacağım.
Yakın geçmişe kadar güvenlik ön planda tutularak dizayn edilip inşa edilen gemiler, yüzyılların getirdiği ve öğrettiği geleneksel yöntemlerin olgunlaştırdığı iş insanları tarafından işletilirlerdi. denizci dostlar
Sahibi oldukları gemileri görmeden ve canları istediğinde işyerlerine gidemeden gemi personelinin yetenek ve kapasitesine güvenerek denizcilik yapan bu iş insanları bu işyerlerini kontrol etmek için kullandıkları yöntemler yerelde bazı değişiklikler gösterse de genelde gelirleri ve giderleri kontrol etmek suretiyle sektörde ayakta kalıyorlardı.
Kullanılan en temel argüman gelirlerini en yüksek, giderlerini de en düşük seviyede tutmak idi. Bu onlara her zaman sürdürülebilir bir ekonomik faaliyetlerine devam etme olanağı tanımaktaydı. denizci dostlar
İş insanları için önemli olan diğer bir konu da fırsatlar söylemi idi hatta son yüzyıla fırsatlar yüzyılı dahi diyenler olmuştu. Savaşlar, kısıtlamalar, keşifler yeni fırsatlar yarattığı için. Başarıyı fırsatları doğru değerlendirmek olarak diye de tanımlamaktan çekinmezlerdi.
Fırsat. Mantığının işe yaramadığı zamanlarda da başka güçler kullanılarak kendilerine fırsat yaratırlardı, çoğu zaman söylenen; “eğer bir konuda bir kısıtlama veya yasak varsa birilerinin korunması amacı ile konmuştur” söylemi idi. Bu durumun haklı olduğu alanlar olsa da genelde gücü elinde tutanların orantısız güç kullanarak kendilerine fırsat yarattığı, ekonomik aktivitelerin kendi oluşturdukları sistem içerisinde oluşmasını sağladıkları gerçeğinin itirafı idi.
Konumuz ülkemizdeki gemi işletmeleri olduğuna göre olaya bu gözle de bakmamızda fayda var.
Gemi işletmelerinin gelir kalemleri olan uluslararası navlun fiyatlarını belirleyemedikleri için Piyasa koşullarına göre gelirlere razı olmaktan başka seçenekleri yok.
Giderler konusunda ise, eğer güçlü finansman yapıları yoksa en büyük giderleri finansman gideri olarak başlayarak yakıt, personel, liman giderleri ve sigorta diye başlayıp devam etmekte idi. denizci dostlar
Gemi işletmeleri bu giderlerden yakıt gideri, sigorta ve liman giderlerini kendi kontrollerinde olmadığından yaratılan koşullara uyarlarken, kontrol edebildikleri personel, kumanya, yedek parça ve malzeme gideri ile maliyet azaltılması yöntemini kullanmaktadırlar.
Peki karbon salınımı kuralları nasıl gelişti?
1994 yılındaki KYOTO Protokolü denizciliği kapsam dışı tutarak diğer endüstrilerin karbon salınımlarının kontrol edilmesi ve dolayısı ile küresel ısınma ile mücadele edilmesi amaçlanmıştı.
Kara tesislerinin tabi olduğu bu durum 2015 yılındaki PARİS İklim Antlaşması ile kapsam içerisine alınmasıyla birlikte artık hiçbir şey eskisi gibi olamadı.
Anlaşma; ürünlerin karbon ayak izi ile karbon salınımlarının takip edilmesini ve yeni üretilen ekipman ve ürünlerin buna göre dizayn edilmesini zorunlu hale getirmekle kalmadı, mevcut gemilerin de yeni gemiler gibi karbon salınımı kurallarına tabi olmaları ile birlikte artık iş insanlarının sürdürülebilirlik modelleri de büyük darbe yiyerek sarsıldı.
Çevreci yönetim diye tanımlanan yeni dönemde
Enerjinin verimli kullanılması zorunluluğu, enerji verimliliğinin de tanımı genişlemiştir. Daha önceleri işletmelerin tasarlanan sistemlerinin kayıp kaçaklarının kontrol edilmesi, ölçülmesi ve azaltılması bakış açısı (loss of prevention) yeni sistemde değişmiştir.
Ayrıca günümüzde insanlar için en önemli iki ihtiyaç kalemi; protein ve enerji olmuştur.
Bu zorunluluk iken klasik iktisat tanımı olan “sınırlı doğal kaynaklarla sınırsız insan ihtiyaçlarının karşılanması” terimini de “kısıtlı enerji kaynakları ile sınırsız insan ihtiyaçlarının karşılanması” şeklinde güncellemek gerekecektir.
Sürdürülebilir yeni işletme modellerinde artık gereken, tasarımdan uygulamaya en az enerji kullanılması ve mümkün olduğu kadar bu enerjilerin dönüştürülerek sistemde tutulması temelli sistemlere doğru evrilmektedir.
Bu tür sistemde yeni iş insanları için verimli bir işletme ve sürdürülebilir sistemler finans ve ekipmandan daha önemli hale gelmiştir.
Yeni dönemde iş insanları ve işletmecilerinin öncelikleri de değişmiştir. Artık enerji verimliliği, sürdürülebilirlik için ön şart olmuş ve çevreci yönetim artık olmazsa olmaz ama tek başına yeterli olmamaktadır.
İş insanlarının enerji verimliliğini tasarlayıp yönetebilecek eğitimli insanlara ihtiyaçları vardır.
Önce kendilerini sonra da birlikte çalışacağı insanların eğitim modellerini buna göre güncellemeleri gerekir.
Yeni dönem… İşletmeleri, şairin dediği gibi, “bir ağaç gibi hür, bir orman gibi kardeşçe” çalışmak ve yaşamaya mecbur etmektedir.
Bu bakış açısıyla gemilerin balast (boş olarak seyir) seyirleri de artık istenmemektedir. Korkarım orta yakın gelecekte boş olarak seyirler de izne tabi olacaktır. Bu nedenle yüklerin hareket bölgeleri ve merkezleri çok önemli hale gelecektir. Elbette günümüzde de önemlidir ama bu gelirlerin kontrolü için önemlidir oysa yakın gelecekte yaşamsal önem kazanacaktır. denizci dostlar
Şimdiden bu tür koordinasyon ve birlikteliklere çok acil ihtiyaç vardır.
Bu konuda TAB ve GEMİMO öncülüğünde başlatılan denizci STK’lar arası diyaloğun daha da genişleyerek tüm sektörü kapsayacak şekilde devam edip kamu otoritesinin şemsiyesi altında bir denizcilik enstitüsüne dönüşmesi dileğiyle…
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.