KÜDENFOR, Ata Demirer ve Tunca Arslan’ı ağırladı

MDN İstanbul

Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu  (KÜDENFOR), 22 Şubat 2017 tarihinde Rahmi M. Koç Müzesi’nde yer alan Fenerbahçe Vapuru’nda sinema sanatçısı Ata Demirer ve sinema yazarı Tunca Arslan’ın katılımıyla “Türk Sineması ve Denizcileşme Süreci” konusunda bir panel düzenledi. Panelde Türkiye’nin denizcileşme sürecinde sinemanın önemine değinildi.
İlk panelist olarak söz alan sinema yazarı Tunca Arslan, Türk Sineması’nda deniz temalı kaynak ve yapım kıtlığı olduğuna değindi. Özellikle Yeşilçam döneminde az sayıda da olsa iz bırakan Türk sinema filmleri olduğunu ifade eden Tunca Arslan, sinemanın günümüzdeki durumunu da değerlendirdi. Tunca Arslan geçmiş nesil sinema sanatçılarının önemli bir kısmının özellikle İstanbul Boğazı’nda ve Marmara’da motorlu ya da yelkenli gezinti tekneleri varken, günümüzde bunun yerini lüks otomobillerin ve motorlu yatların aldığını ifade etti. Tunca Arslan, Ata Demirer’in senaryosunu yazdığı ve oynadığı  “Eyvah Eyvah’’ serisi filmlerle son filmi “Olanlar Oldu’’da deniz, denizcilik, tekne ve sahil kültürüyle toplumun denizcileşmesine dolaylı katkı sağladığına değinerek, filmleri hikâyesi,  temposu, üslubu ve akışıyla takdir ettiğini dile getirdi.
Panelde ikinci konuşmacı olarak aktör, senarist, yapımcı kimliğiyle öne çıkan Ata Demirer yer aldı. Ata Demirer konuşmasında, yaptığı filmlerde geçen pek çok sahnenin çocukluğundan itibaren yaşadıklarından ve hatıralarından kaynaklandığını aktardı. Ata Demirer deniz sevgisinin küçüklüğünden beri içine işlediğini, büyüdükçe de yakınındaki denizi seven halk kesimiyle etkileşimi ve okuduğu deniz temalı kitaplarla yoğrulduğunu ifade etti. Aynı zamanda başarılı bir amatör yelkenci ve denizci olan, yaz aylarını Bozcaada’da geçiren sanatçı panelde, kendisine özgü nüktedan stiliyle yerel şiveleri de kullanarak küçüklüğünden itibaren etkilendiği olayları anlattı. Denizle ilk tanışmasını, ona olan aşkının nasıl geliştiğini de dile getiren Ata Demirer,  “Olanlar Oldu” ve “Eyvah Eyvah-1’’ filmindeki sahnelerin bizzat yaşadığı gerçek hikayelerden oluştuğunu teatral bir anlatımla katılımcılara aktardı. Türkiye’de Cevat Şakir Kabaağaçlı ve Sait Faik gibi denize yönelik öykü ve tarihsel roman türü eserler olduğuna dikkat çeken Ata Demirer, ancak bu kaynakların sinemaya aktarılmadığını dile getirdi. Sinemanın denizcileşmeye katkı yaptığını 2 milyona yakın kişi tarafından izlenen son filmi Olanlar Oldu üzerinden değerlendiren Ata Demirer, filmdeki çiğ balık tarifini deneyen 300’e yakın kişinin kendisine sosyal medya hesabı üzerinden ulaşarak fotoğraf ilettiğini aktardı.
Soru-cevap periyodunda ise gazeteci ve denize gönül vermiş kişiliğiyle tanınan Necati Zincirkıran, geçmiş dönem İstanbul’unun tekne sahibi amatör denizci, sanatçı, işadamı ve diğer şahsiyetlerinin deniz tutkularını katılımcılarla paylaştı. Türk amatör denizciliğinin sembol şahsiyeti Merhum Sadun Boro’nun kızı Deniz Kısmet Polat tarafından sorulan “Denizin Ata Demirer’in yaratıcılığını nasıl etkilediği’’ sorusunu ise Demirer, “Hayallerim Denize Sıfır’’ ifadesi ile cevapladı ve denize olan tutkusu ve Türkiye’nin denizcileşerek uygarlaşmasına olan inancını tekrarladı.

Bunu Paylaşın