Deniz Kurmay Kıdemli Albay (E) M. Haluk Baybaş, Yunanistan’ın donanmasında gerçekleştirdiği modernizasyon çalışmaları ile Türkiye karşıtı hasmane tutum ve davranışlarını değerlendirdi
MarineDeal News’te 3 Ocak 2022 tari- hinde yayımlanan makalemde, ABD tarafından Yunanistan’a son anda tek- lif edilen Çok Maksatlı Suüstü Muharebe (MMSC) gemisi ile diğer ilave silah ve donanımlardan bahsetmiştik. Yunanistan kararlılığından dönmedi ve hava kuvvetlerinde olduğu gibi deniz kuvvetlerinde de modernizasyona Fransa ile devam etme yönünde irade gösterdi. 24 Mart 2022’de imzalanan sözleşme ile ilk ikisi 2025, üçüncüsü 2026’da teslim edilecek şekilde 3 adet FDI/Belharra sınıfı fırkateyn Lorient/Fransa’da inşa edilecek. Proje yolunda giderse dördüncü geminin de inşası öngörülmekte ki kanaatimce yapılır. Bu sözleşme ile Fransa donanması için yapımına başlanan iki fırkateyn Yunanistan’a verilecek. Bu şekliyle Yunanistan için hızlı bir tedarik takvimi öngörülmüş… Büyüklükten başlayalım incelemeye… Belharra sınıfı fırkateynler 122 metre uzunluğunda, 17,7 metre genişliğinde ve yaklaşık 4500 ton ağırlığında.
Nispi olarak boyu biraz kısa, eni biraz fazla, tonaj olarak da Amerikan Oliver Hazard Perry sınıfı fırkateynlerden biraz daha yukarıda. Geminin tasarım tipi Tumblehome. Yani su hattının üzerinde daralan bir gövde yapısını öngören bir tasarım şekli. Keza baş bodoslama da geriye doğru yükseliyor. Bu tasarım sayesinde su hattı üzerindeki ağırlığın azaltılması ile ağırlık merkezi aşağı çekilerek geminin stabilitesi artırılmış oluyor. Yunanistan’ın mevcut fırkateynlerine nazaran nispeten yüksek tonajda olması, ayrıca bu tekne tasarımı ile daha iyi bir denize dayanıklılık
Gemilerin maliyetlerine hiç bakmaya gerek yok, hep söylediğim gibi Yunan halkının refah düzeyi, borcu vb. bizi hiç mi hiç ilgilendirmez. Önemli olan gemilerin harekât alanında yer almasıdır. Kaldı ki Yunanistan’ın kişi başı millî geliri de şu aralar nominal olarak 20.940 ABD Doları, satın alma paritesine göre ise 35.596 dolar.
FDI, birçok fırkateyn gibi suüstü harbi, hava savunma harbi (HSH), denizaltı savunma harbi (DSH) ve diğer des- tek harp nevilerini yerine getirebilecek çok maksatlı bir fırkateyn olarak tasar- lanmış. Yeni nesil muhrip ve fırkateyn- lerde gördüğümüz entegre direk üzerinde 360 dereceyi kaplayan atmosferik sensörler bulunuyor. Siber tehditlere karşı koruma sağlandığı ve bu maksatla iki ayrı veri merkezinin yer aldığı, havadan ve sudan kaynaklı asimetrik tehditler için özel bir sistem geliştirildiği belirtiliyor. Ayrıca, özel kuvvet unsurları için 2 adet sürat botu taşınabilmekte ve alt güvertede bordaya açılan bir kaportadan bota biniş sağlanabilmekte.
Silahlar
Geminin temel vurucu suüstü sila- hı olarak 8 adet olmak üzere Exocet güdümlü füzesinin MM40 Blok-3C versiyonu seçilmiş. Birçok güdümlü füze sisteminde olduğu gibi füzenin görev planlama modülü otomatik olarak angajman planlarını yaparak operatöre sunabilmekte. Terminal safhada J bandında çalışan aktif arayıcı başlık radarı ile hedefine hücum etmekte. Füzenin temel özellikleri:
- Menzil: 200 km
- Güdüm: Atalet (INS), aktif radar homing ve GPS ile at-unut
- Ağırlık: 780 kg
- Uzunluk: <6 m
- Çap: 350 mm
- Adaptif deniz sathını yalayarak uçuş
- Her hava şartında çalışabilme
- Kıyı harekâtında kullanılabilme
- Koordinatları verilen kara hedef- lerine angajman imkânı
Exocet füzesinin daha önceki modelleri Yunanistan deniz ve hava kuvvetlerinde mevcut. Exocet, başta Falkland Savaşı olmak üzere çeşitli silahlı çatışmalarda kullanılmış, kendini ispat etmiş bir silah sistemi.
Hava savunma olarak ilk 2 gemi başlangıçta, “Standart-1” olarak tanım- lanan yapılandırma ile 16 hücreli 2 x Sylver A50 dikey lançer taşıyacak. Bilahare 2027’ye kadar Standart-2 sevi- yesine çıkarılarak 32 hücreli 4 x Syl- ver A50 dikey lançer ve nokta hava savunma silahı RAM Blok 2B ile teçhiz edilecek. Hava savunma füzesi olarak Aster 30 Blok-1 kullanılacak. Üçüncü
gemi ise en başından Standart-2 yapı- landırmasında donatılacak. Bazı kay- naklarda ise 3 adet Sylver A50 ve 1 adet Sylver A70 dikey lançer bulunacağı belirtilmekte. A-70’in farkı kara hedef- lerine atılan SCALP seyir füzesinin deniz modeli olan “Missile de Croisière Naval (MdCN)” füzesini de taşıyabilmesi. Füzenin deniz modelinde menzilin iki katına çıkarıldığı, 1000 km’den fazla olduğu belirtilmekte. Bu konfigürasyonla gemi 24 satıhtan havaya füze ile 8 adet karaya atılabilen seyir füzesini taşıyabilecek.
DSH silahı olarak İtalya-Fransa ortak yapımı Leonardo’nun “Whitehead MU90” üçüncü nesil torpidosu seçilmiş. Torpidonun, akustik olarak yalıtılmış, derin ve hızlı kaçınma manevrası yapabilen, aktif veya pasif torpido karşı tedbirleri kullanan her tür nükleer veya geleneksel denizaltıya karşı koymak üzere tasarlandığı belirtilmekte.Sancak ve iskele tarafta çiftli kovandan atılacak şekilde tasarlanmış. Torpido karşı tedbiri olarak Fransız CANTO kullanılmış. Sistem, geniş bant aktif akustik karıştırıcı ile yüzlerce sahte hedef oluşturarak tehdit torpidonun sonarını doyuma ulaştırmaya çalışmakta.
Silahlar ile karşı tedbirler arasındaki mücadele bir sarmal şeklinde teknoloji ile birlikte süregelmekte. Hangisinin harp sahasında daha başarılı olacağını etkileyen birçok faktör olmakla birlikte personelin eğitimi, geliştirilen taktikler ve harp prensipleri belirleyici olmaktadır.
Sensörler
Bir geminin silahları kadar sen- sörlerinin de kalitesi, dayanıklılığı ve performansı çok önemlidir. Silahlarınız çok iyi olsa dahi hedefi zamanında tespit edemiyorsanız tetiğe basamadan taarruza uğramanız kaçınılmazdır.
SEA FIRE 500 radarı, gemi öz savunmasından bölge hava savunmasına kadar geniş bir görev yelpazesinin gereksinimlerini karşılayacak ve Aster 30 füzelerini kontrol edebilecek, dört sabit antenli tamamen sayısal, S-bandında çalışan, AESA çok fonksiyonlu bir radar. Menzili 300 km ( 162 nm), ufuk hattından 90 derece irtifaya kadar 800’den fazla teması takip edebilmekte. Menzili hava savunma harbi muhrip ve firkateynlerinkine nazaran düşük olsa da bu tonajdaki bir gemiye konabilecek en olası seçeneklerden biri. Karinaya monteli sonar KINGKLIP Mk2, daha düşük frekanslı kullanımı ile tespit menzilini artırmayı hedefleyen, 3’üncü nesil uyarlanabilir ışın şekillendirme (Adaptive Beam Forming) ile çevresel ve taşıyıcı frekans gürültüsünü azaltarak tespit perfor- mansını artıran, aynı zamanda diğer sonar sistemleri ile multistatik çalışabilen yeni nesil aktif-pasif bir sonar olarak tanımlanmakta.
Ayrıca, sığ ve derin sularda etkili CAPTAS-4 (Combined Active and Passive Towed Array Sonar) olarak adlandırılan birleşik aktif pasif çekili dizi sonarı, düşük frekans, uzun menzili ile geminin donanımları arasındadır.
Ayrıca, gemide radar ve muhabere elektronik destek sistemi, LPI suüstü adarı, helikopter yaklaşma radarı, IFF, 76 mm top, kızılötesi tespit sistemi kullanılacağı görülmektedir. Gemi 10 tonluk helikopteri taşıyacak platform ve hangara sahiptir.
Sonuç olarak,
Yunanistan normalden daha kısa bir süre içinde donanmasını modern sensör ve silahlarla teçhiz edilmiş fırkateynlerle güçlendirmiş olacak- tır. Mevcutlara göre daha denizci bir gemi olması sebebiyle ağır deniz şart- larında daha etkin görev yapabilecektir. Aster 30’un 120 km’den ( 65 nm) fazla olan menzili ile 32 adet olan füze kapasitesi sayesinde gemi, bölge hava savunma kabiliyetine sahip olacak; A70 dikey lançer ve MdCN füzesi tedarik edilmesi durumunda 1000 km derinliğe kadar kara hedeflerine seyir füzesi atma yeteneği de kazanmış olacaktır. Multistatik çalışabilen hem karinaya monteli hem de çekili sonar sistemleri sayesinde daha etkin bir DSH imkân ve kabiliyeti sunmaktadır.
Diğer taraftan, 8 adetlik gemisavar füze kapasitesinin günümüz konfigürasyonlarına bakarak yetersiz olduğunu söyleyebilirim. Radar elektronik taarruz sisteminin olmaması, tahrik sisteminin sadece dizel makineler ile sağlanması da kanaatimce diğer olumsuz tarafları.
Yunanistan, her ne kadar tüm savunma teçhizatını ithal etse de batının her daim desteğini arkasına alabildiği için ne lojistik, ne de işletme- bakım-idame konularında herhangi bir sorun yaşamayacak, belirtilen yeni gemi tedarikleri ile donanmasını güçlendirmiş olacaktır.
Tehdidin bertaraf edilmesi çoğu zaman tehditten daha büyük bir caydırıcılığı gerektirmektedir.
Ana amaç, caydırıcılık ile savaş yapılma olanağını ortadan kaldırmaktır. Bu çerçevede, Yunanistan’ın politik hasmane tutum ve davranışları ortada dururken, caydırıcılığın gereken seviyeye çıkarılabilmesi için çok daha üstün bir deniz kuvvetinin elde bulundurulması esastır. Bu doğrultuda, TF2000 projesinde artık ilk kaynağın yapılması şarttır.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.