Deniz Kurmay Kıdemli Albay (E) M. Haluk Baybaş: Günümüz iletişim çağında yanlış bir hedefi veya sivil bir gemiyi vurmanın neden olacağı uluslararası sorunlardan uzak durmak için tespit edilen temasın pozitif olarak teşhis edilmesi, düşman olduğundan emin olunması şarttır
İnsansız hava araçlarının (İHA) savunma alanında kullanımı her geçen gün artarak devam ediyor. İHA’lar, ilk zamanlardaki temel görevleri olan istihbarat toplama, keşif ve gözetleme yanında günümüzde silahlı taarruz, yakın hava desteği, elektronik taarruz, hava savunmanın bastırılması, muharebe arama-kurtarma gibi farklı alanlarda da kullanılmaya başlandı. Bu yazıda muhrip, fırkateyn vb. muharip gemilerde kullanılan döner kanatlı İHA’lardan bahsedeceğiz.
İHA’ları öne çıkaran birçok üstünlük bulunmaktadır. İHA’lar, insanlı uçaklar tarafından gerçekleştirilemeyecek kadar tehlikeli, sıkıcı, emek isteyen, zor veya değişik uygulamalarda daha cazip bir kullanım imkânı sunuyorlar. İnsan kaybının yaşanabileceği riskli görevlerde kullanılabilmeleri, görev bölgesinde uzun süre kalabilmeleri, insanlı platformları destekleyebilmeleri, insanlı platformlara nazaran düşük maliyetleri, tespit edilmelerinin zor olması gibi bazı temel üstünlükleri bulunmaktadır. Kesintisiz olarak uzun süreler yapılması gereken, personelin yorgunluğuna ve performans düşüklüğüne neden olabilen keşif-gözetleme gibi monoton görevlerde, kullanıcı personelin İHA’nın iniş yapmasına gerek olmadan değiştirilebilmesi sayesinde taktik resmin tesis ve kesintisiz olarak idamesinde büyük bir kuvvet çarpanı etkisi sağlamaktalar.
Üstünlükleri yanında insanlı hava araçlarına nazaran bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Faydalı yük kapasitesinin düşük olması, komuta-kontrol için devamlı bir data-link bağlantısına ihtiyaç duyması ve data-link sistemlerinin elektronik taarruza maruz kalabilmesi, ağır meteorolojik şartlarda görev yapma güçlüğü, özellikle iniş ve kalkışlarda yüksek rüzgâr koşullarından daha fazla etkilenmeleri, hatta kalkış yapılamaması, kendini korumadaki zafiyet nedeniyle tespit edildiklerinde etkisiz hâle getirilebilmeleri bunlardan en önemlileridir. Ancak, özellikle teknolojik kısıtlamalar giderildikçe, faydaları ağır bastığından İHA kullanımı her geçen gün artmaktadır.
Deniz harekâtında İHA
Deniz harekâtında döner kanatlı İHA sistemleri nasıl kullanılmalı konusunda farklı görüşler olabilir. Bir muhrip veya fırkateyne konuşlu İHA’nın kanaatimce en önemli görevi keşif-gözetleme, hedef tespiti ve hasar kıymetlendirmesidir. Zira, gemide bulunan gemisavar füzelerinin doğru zamanda, doğru hedeflere ateşlenmesi geminin en temel görevlerinin başında gelmektedir. Harpte tetiğe basmak uzun bir sürecin son halkalarından biridir. Belki de en kolayıdır silahı ateşlemek ama ondan daha zoru doğru hedefe, doğru zamanda, doğru silahla angaje olabilmektir. Tüm bu doğruları sağlayabilmek için öncelikle muhasımın nerede olduğunu tespit etmek gereklidir. Gerçek zamanlı taktik resim olarak ifade edilen, tüm hedeflerin, dost ve tarafsız unsurların mevkilerinin gerçek zamanlı olarak takip edildiği bu olguyu yaratmak ve idame etmek geçmişte hayli zordu. Ancak günümüzde tespit-teşhis sensörleri, iletişim ve ağ sistemlerinin geldiği seviye ve bunun üzerine İHA’ların gelişmesi artık bu olguyu daha az maliyetle ve daha kolay yapılabilir hâle getirdi.
Operatif ortak resimden hedef bilgisi temin edilebilecek olsa da hem yedekleme ihtiyacı hem de anlık hasar kıymetlendirmesi için her muharip geminin kendine ait bir İHA’sının olması arzu edilir hâle geldi. Geminin kendi İHA’sı elde mevcut güdümlü füzenin azami menzilinin ötesine kadarki hedefleri tespit ve teşhis ederek veri aktarımı yapabilecek kapasitede olmalı. Günümüz iletişim çağında yanlış bir hedefi veya sivil bir gemiyi vurmanın neden olacağı uluslararası sorunlardan uzak durmak için tespit edilen temasın pozitif olarak teşhis edilmesi, düşman olduğundan emin olunması şarttır. Pozitif teşhis de hedefin elektro optik sistemlerle görüntülenmesini gerektirmektedir. Ticari bahriyeyi takip eden internet sitelerine bakıldığında denizlerde her an binlerce geminin seyir hâlinde olduğu görülmektedir. Her ne kadar bir bölge harp sahası ilan edilse dahi, başka gemilerin o bölgeye girmeyeceğinden emin olamayız; ayrıca kullanıcılar için farklı bir suyolu yoksa geçiş için bir koridor verilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, muhasım hedefler ile ticari temaslar iç içe olabilir. Böyle durumlarda hedefin pozitif teşhisi kadar mevki bilgisinin de çok hassas olarak elde edilmesi gereği vardır. İHA’larda kullanılan GPS ve elektro-optik sistemler hem hassas mevki hem de pozitif teşhis yapabilecek yeterliliktedir.
İHA’nın deniz radarı, AIS, elektro optik, lazer vb. sistemleri ile tespit ve teşhis edeceği yüzlere varan temas bilgisinin gemi komuta kontrol sistemine manuel olarak dâhil edilmesi hem çok külfetli hem de çok zaman alan bir işlem olacaktır. Bu nedenle, gemi İHA’sındaki sensörler tarafından alınan temas bilgilerinin, data-link vasıtasıyla geminin komuta kontrol sistemine tam olarak entegre olması hedeflenmelidir. Böylelikle temas bilgileri doğrudan geminin suüstü operatörü konsollarında sergilenip değerlendirmeye tâbi tutulabilir.
Gemi İHA’sı kontrol konsollarının, ideal olarak harekât personeli ile yan yana olacak şekilde Savaş Harekât Merkezi (SHM)’nde konuşlandırılması gereklidir. Alan kısıtlaması nedeniyle yüksek otomasyon kullanılarak bir konsol ile tüm fonksiyonların yerine getirebildiği tek personel tarafından kullanım sağlanmalıdır.
Gemi İHA’ları kara bombardımanı atışlarında gece ve gündüz gözetleyici görevlerini de çok etkin olarak icra edebilir. Mermilerin düşümlerine göre bir yazılım algoritması sayesinde çok hassas düzeltme değeri verebilirler. Ayrıca, mevcut lazer işaretleme sistemleri ile akıllı mühimmatın yönlendirmesi görevlerinde de kullanılabilirler.
Gemiye iniş ve kalkışlarda pilotaj hatalarını minimize etmek için otopilot kullanımı ile görev uçuşunun planlı rotalarda otonom olarak icra edilmesi daha uygun olacaktır. Ayrıca, özellikle ağır deniz şartlarında geminin yalpasından zarar görmemesi için inişi müteakip İHA’nın kendini platforma sabitleyecek bir mekanizmaya sahip olması gerekmektedir.
Gemi İHA’sı ile helikopteri karşılaştırdığımızda personel kullanımında da bir avantaj görmekteyiz. Klasik bir deniz helikopterinde 2 pilot ve 2 operatör görev yapmaktadır ve mürettebatın uçabileceği süre kısıtlıdır. Bir İHA’yı ise bir veya iki personel kullanabilmekte ve görev süresi pilotlara nazaran daha uzun olabilmektedir. Yukarıda belirttiğimiz otonom uçuş şekilleri ile tek operatör, İHA’nın tüm fonksiyonlarını kullanabilecektir. Ayrıca, gemi SHM’sindeki diğer harekât personeli ile yakın koordinasyon imkânına sahip olarak görevin daha etkin ve başarılı yapılması sağlanabilecektir.
İHA’ların belirtilen üstünlüklerine karşın deniz helikopterlerinin, suüstü harbi yanında aynı anda denizaltı savunma harbi, elektronik harp görevlerini de yapabilmeleri ile 2-3 bin kilogramlık faydalı yük kapasitesi, çeşitli torpido ve güdümlü füze atabilme kabiliyetleri günümüz için helikopterleri de vazgeçilmez kılmaktadır. Burada önemli olan husus, her iki platformun üstünlüklerini, birbirini tamamlayacak şekilde kullanarak sinerji elde etmektir.
Gemi İHA’ları Denizaltı Savunma Harbi (DSH) gibi karmaşık görevlerde helikopterlerle birlikte kullanılabilir. Muhabere aktarma yeteneğine sahip bir İHA, önceden dökülmüş sonoboy temas bilgilerini gemiye aktararak helikopter platformunda hücum için hazır bekleyen helikopteri hedefe yönlendirebilir.
Gemi İHA’larının yağmurlu havalar ile 30 knot rüzgâr şiddetine kadar görev yapabilecek dirençte olması hedeflenmelidir. Yazılarımda hep denizde harekât icra edecek unsurların ağır deniz ve hava şartlarına dayanıklı ve güçlü olmaları gerektiğini vurgularım. Uluslararası kriz ve çatışmaların ne zaman çıkacağını tahmin edemeyebiliriz. Kardak Krizi’nde olduğu gibi hiç beklemediğimiz bir anda kışın ortasında kriz patlak verebilir. Çevre denizlerimize ilişkin istatistiklere göre yılın yaklaşık 100 gününde “sayılı fırtına” vardır ve yılın tamamına yayılmıştır.
Savaşların yüksek bir tempoda yapıldığı çağımızda, hava ve deniz şartlarının düzelmesini bekleyecek zamanımız olmayabilir. Zorlu deniz ve hava koşullarında görev yapabilecek, rüzgârdan daha az etkilenecek büyüklükte güçlü ve dirençli İHA sistemleri geliştirilmelidir. Direnç için İHA’nın boyutları ve ağırlığı artacağından güçlü bir motor ile teçhiz edilmeleri gerekmektedir. Pistonlu motorlara nazaran güç/ağırlık oranı daha yüksek olan turbo şaft motoru düşünülmelidir. TEI’nin bu yönde motor geliştirme projeleri bulunmaktadır.
Dünyadaki bazı örnekler:
MQ-8B Fire Scout, ABD orijinli dikine iniş/kalkış yapan, Kıyı Muharebe Gemilerinde (LCS) kullanılmak üzere tasarlanmış, mayın karşı tedbirlerini destekleme, suüstü harbi ve denizaltı savunma harbi modüllerini haiz bir döner kanatlı İHA’dır. Uçuş tavan yüksekliği 20,000 ft, faydalı yük kapasitesi 700 lb (317,5 kg), azami kalkış ağırlığı 1,430 kg, düşük uçuş sürati 170 knot, uçuş süresi en az 6 saattir. Güç kaynağı olarak 420 beygir gücünde bir turbo şaft motoru kullanılmaktadır. Taşıyabildiği sensörler, elektro-optik ve kızılötesi (EO/IR) kameralar, lazer işaretleyici, mesafe bulucu, SAR radarı, AIS cihazı, mayın tespit cihazı.
MQ-8C ise Bell 407 helikopteri gövdesi üzerine geliştirilmiş, dikine iniş/kalkış yapan, azami 12 saatlik uçuş süresi, 150 deniz mili menzili, artırılmış faydalı yük kapasitesi ile daha güçlü bir İHA olma özelliğindedir.
AW Hero, İtalya orijinli otomatik olarak dikine iniş/kalkış yapabilen, uçuş tavan yüksekliği 14,000 ft, faydalı yük kapasitesi 85 kg, azami kalkış ağırlığı 200 kg, uçuş sürati 90 knot, 6 saate varan uçuş süresine sahip döner kanatlı bir İHA’dır. Görev ihtiyacına bağlı olarak çeşitli sensörlerle teçhiz edilebilmektedir. Bunlar arasında, EO/IR kamera, radar, SAR, elektronik destek sistemi, IFF, LIDAR, AIS bulunmaktadır.
AW Hero sistemini öne çıkaran bazı özellikler, otomatik arıza yönetimi, çoklu ve modüler yük kapasitesi, insanlı sistemlerle ekip çalışma özelliği, güçlü komuta kontrol ile gerçek zamanlı geniş band data link sistemi, pallerinin katlanabilmesidir. Ayrıca, geminin komuta kontrol sistemi ile tamamen entegre olması sayesinde tespit edilen temas bilgileri doğrudan çevredeki gemiler ve ana karargâhtaki operatörlerin konsollarında sergilenebilmektedir.
Hummingbird, ABD orijinli dikine iniş/kalkış yapan, MH-60 helikopterine yakın bir büyüklükte, azami uçuş yüksekliği 30,000 ft, faydalı yük kapasitesi 300-1000 lb, azami kalkış ağırlığı 2,948 kg, uçuş süresi 300 lb yük ile 10 saat olan geniş alan deniz gözetleme döner kanat İHA’sı olarak geliştirilmiştir.
Schiebel Camcopter S-100, Avusturya menşeili dikine iniş/kalkış yapan, azami uçuş yüksekliği 18,000 ft, faydalı yük kapasitesi 50 kg (110 lb), azami kalkış ağırlığı 200 kg, uçuş süresi 6 saat, menzili 97 deniz mili olan, 55 beygir gücünde vankel motora sahip, geniş alan deniz gözetleme döner kanat İHA’sı olarak geliştirilmiştir. Yapılan testlerde geminin 15 derecelik yalpalarında dahi güvertede stabilitesini koruduğu görülmüştür.
Hornet/Strsljen/X-01, Sırbistan menşeili dikine iniş/kalkış yapan, azami uçuş yüksekliği 13,000 ft, faydalı yük kapasitesi 350 kg (yakıt ve silah), azami kalkış ağırlığı 750 kg, uçuş süresi 4 saat, turbo şaft türbin motora sahip, döner kanatlı bir İHA’dır.
Türkiye’de çeşitli firmalar tarafından mini döner kanatlı dronlar geliştirilmiştir. Ancak bunların performansları, faydalı yük kapasiteleri, menzilleri deniz harekâtında kullanılmaya elverişli değildir. Yüksek güç, performans ve etkinlik için “mini”lerden ziyade büyük platformlar geliştirilmelidir.
Sonuç itibarı ile, bir muhrip veya fırkateyne konuşlu döner kanat İHA’dan harp şartlarında beklenecek en önemli görev, ufuk ötesi suüstü hedeflerinin tespit, teşhisi ile angajman sonrasında hasar kıymetlendirmesidir. Taarruz görevlerinin de yapılması istenebilir ancak mevcut gemi İHA’larının faydalı yük kapasitesi dikkate alındığında taşınabilecek küçük silahlar ile sadece hücumbot vb. hafif suüstü unsurlarına bazı kısmi hasarlar verdirilebilir; fırkateyn vb. büyük suüstü unsurlarına verilecek hasar hem yeterli olmayacak hem de yapılan angajman ile muhasım alarma geçirilmiş olacaktır. Ayrıca, fırkateyn ve muhriplerde esasen 8 veya 16 adet gemisavar füzesi ile yeterli bir ateş gücü bulunmaktadır ve öncelikle bu füzelerin doğru hedeflere angaje edilmesi gereklidir.
Birçok muhrip ve fırkateynde iki hangar bulunmaktadır. Bir helikopter, bir veya iki İHA konuşlandırılması her iki tip hava aracının avantajlarından faydalanılarak bir sinerji elde etmeyi mümkün kılacaktır. Hep söylediğimiz gibi harekât alanında ne kadar farklı yetenek, o kadar fazla çözüm kümesi.
Gemi İHA’larının iniş-kalkış kolaylığı kapsamında döner kanatlı, otomatik iniş-kalkış özellikli olmaları, hedef temas bilgilerinin gemi komuta kontrol sistemine tamamen entegre edilmiş olması kullanım kolaylığını artırıcı faktörlerdir. Etkinliğin artırılması için turbo şaft motor, 100 deniz mili civarında menzil, sert hava koşulları ve yüksek rüzgâr şiddetinde görev yapabilme özellikleri hedeflenmelidir, aksi takdirde hobi dronlarının ötesine geçmeyecek projeler maliyetetkin olmayacaktır.
Başvurular iha
Alkire, B., Kallimani, J. G., Wilson, P. A., & Moore, L. R. (2010). Applications for Navy Unmanned Aircraft Systems. RAND Corporation.
Lieutenant Commander Peter Ashworth, R. (2001). UNMANNED AERIAL VEHICLES AND THE FUTURE NAVY. Sea Power Centre Working Papers.
Pike, J. (2000). Vertical Take Off and Landing Tactical Unmanned Aerial Vehicle (VTUAV). https://irp.fas.org/program/collect/vtuav.htm. adresinden alındı.
Şensoy, E. (2017). İnsansız Helikopterlerin Harp Gemilerinde Kullanımı.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.