Demir-çelik sektörü kuru yük piyasası için umut vaat ediyor

MDN İstanbul

Dünyanın en büyük demir cevheri üreticisi Brezilya’nın Vale şirketi küresel enflasyon endişesiyle Asyalı çelik üreticilerinden, yılık kontratın ortasında demir cevheri için 1 eylülden itibaren yüzde 11-11,5 daha fazla fiyat istedi. Vale’nin bu beklenmedik fiyat artışı talebi ve Rio Tinto’nun 31 ağustos tarihinde meydana gelen bir kaza nedeniyle bir demir cevheri yükleme limanında force major ilan etmesi yılın dördüncü çeyreği için oldukça olumsuz etki yarattı.
Kuru yük gemileri için spot piyasa navlun fiyatları bu yıl eylül ayı ortaları itibariyle, Baltık Exchange indekslerinin rekor kırdığı geçtiğimiz haziran ayına nazaran yarıdan fazla değer kaybetti. Aşırı miktarda tonajın 2010 yılında pazara gireceği korkusu, düşen çelik fiyatları, Çin’in azalan demir cevheri ithalatı ve yavaşlayan küresel ekonomi tedirginliğin daha da artmasına neden oldu.
Piyasadaki bu gerginliğe rağmen “Citi Investment Research” tarafından yapılan bir analiz, kuru yük ticaretinin yüzde 50’sinden fazlası için iş sağlayan  çelik üretim ve tüketim pazarları hakkında pozitif bir tablo sunuyor.
Citi Investment Research tarafından yapılan analize gore, gelecek beş yıl boyunca ABD ve Avrupa gibi yavaşlayan ekonomilere sahip olan ülkelerin kuru yük ve çelik endüstrisindeki önemi gittikçe azalacak. Buna karşılık küresel çelik talebinde  Ortadoğu, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in önemi artacak. 2013 yılına kadar Ortadoğu ve BRIC ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) tarafından tüketilen çelik diğer tüm ülkelerin tüketimini aşacak. Diğer bir tabirle  2013’e kadar BRIC ve Ortadoğu ülkelerinin, tüm dünya çelik üretiminin yüzde ellisinden biraz fazlasını tüketeceği tahmin ediliyor.
2010 yılında toplam çelik üretimi 1,5 milyar ton olarak tahmin ediliyor. 2011 yılında 1,56 milyar ton, 2012 yılında 1,61 milyar ton ve 2013 yılında ise 1,66 milyar ton üretim bekleniyor. Diğer yandan 2008 yılında yüzde beş civarında gerçekleşmesi öngörülen dünya çelik tüketim talebi artışının 2009 yılında yüzde 3,5 ve 2010 yılında ise yüzde 4 olacağı bekleniliyor.
Söz konusu analizde ülke ve bölge bazında çelik üretim ve tüketimi  değerlendirmelerine göz atacak olursak;
Yıllık çelik tüketim artışı 2006 yılında yaklaşık yüzde 13 iken 2007 yılında yüzde 5’in altına düşen Avrupa’nın 2008 yılında tüketim artışı hızla azalarak yüzde bir civarında gerçekleşecek, 2009’da ise biraz artarak yüzde 2-3 olacak.
ABD çelik tüketiminin yıllar süren yüksek oranlardaki artış hızı 2008’de yüzde 2’ye 2009’da yüzde 1’e düşecek. 120 milyon ton civarında üretimi ve 160 milyon ton civarında lokal tüketimi olan ABD’de yatay seyreden üretim, tüketim ve net çelik ithalatı 2012 yılına kadar devam edecek.
Rusya çelik tüketim artışı,  2006 yıllarında görülen yaklaşık yüzde 20’lik kuvvetli yükselişten sonra bir yavaşlama döneminde, ancak gelecek iki yıl yine de yüzde 10 seviyelerinin üstünde gerçekleşecek.
Asya’da gelecek beş yılda üretim ve tüketim miktarlarının oldukça dengeli olacağı görülüyor. Çelik tüketim seviyesinin deniz ticareti açısından gittikçe artan bir önem arz ettiği Çin’de çelik tüketimi 2007 yılında 1,3 milyar tonla dünya tüketiminin üçte biri civarındayken bu artış hızı 2008 yılında yüzde 10’a, 2009’da yüzde 9,5’a yükselecek, 2010’da ise yüzde 6’ya düşecek. 2007 yılında 110 milyon ton civarlarında olan üretim miktarı ise istikrarlı bir şekilde artarak 2012 yılında 160 milyon tona ulaşacak.  Japonya’nın ise çelik tüketimi 2009’da yüzde 1 düşecek ve 2010’da yüzde 1 artacak.
Güney Amerika ve Afrika’da da üretim ve tüketim yavaş bir şekilde artarken net ithalat yatay seyrediyor.
Çelik tüketiminin 2008 yılında yüzde 8 ve 2009 yılında yüzde 5 civarında artacağı tahmin edilen Brezilya’da 2008 yılında 49 milyon ton olarak beklenen çelik üretiminin ve 39 milyon ton olan tüketiminin 2012 yılına kadar üretimde 58 milyon tona, tüketimde 49 milyon tona yükselmesi bekleniyor.
10 yıl önce tüketim miktarı 16 milyon ton olan Ortadoğu’da tüketim 2007’deki 40 milyon ton seviyesinden 2012 yılına kadar 8 milyon ton artarak 48 milyon tona ulaşacak.
Dünya genelinde çelik üretim ve tüketiminin artması doğal olarak demir cevherine olan talebin de artması anlamına geliyor. Bunun sonucunda da demir cevheri ticaretinin sağlıklı oranlarda artışının devam etmesi bekleniyor. Demir cevherinin neredeyse yarısını Çin talep ediyor.
Nitekim UNCTAD tarafından hazırlanan demir ticaretini analiz eden bir rapor bu beklentileri destekler nitelikte. 2008-2010 yılları arasında ilave 600 milyon ton demir madeni kapasitesi için operasyon başlatılması planlanıyor. 336 milyon tonu kesin olarak kategorilendirilen bu madenlerin büyük çoğunluğu Avustralya ve Güney Amerika’da. 2010 sonrası içinse 380 milyon ton demir cevheri madeni kapasitesinin açılması söz konusu.
2010 yılında pazara girecek olan dökmeci gemi tonajının fazlalığı göz önüne alındığında, kuru yük deniz ticareti hakkında iyimser havanın en az 2009 yılı sonuna kadar devam edeceği tahmininde bulunmak, demir-çelik sektöründeki global gelişmeler analiz edildiğinde yanlış olmaz.

MARVEL DANIŞMANLIK
VE DENİZCİLİK A.Ş.        www.marveldanismanlik.com.tr

Bunu Paylaşın