Amerika Birleşik Devletleri, Somalili korsanların karada da peşine düşebilmeleri için takipçi ülkelere uluslararası yetki verilmesi talebinde bulundu. Korsanlıkla mücadele eden ülkelere “hava sahası da dahil Somali kara sınırları içinde gerekli tüm tedbirleri alma” izni verecek karar tasarısı BM Güvenlik Konseyi üyelerine dağıtıldı.
Baskınlardan önce Somali hükümetinin rızası istenecek.
Güvenlik Konseyi’nin salı günkü toplantısında tartışılan karar, deniz devriyesinin dünyanın en yoğun deniz nakliye güzergâhında terör estiren çetelere karşı tek başına caydırıcı olamayacağı endişesinin altını çizmiş oluyor.
NATO’nun bölgeye dört savaş gemisi yolladığı 24 Ekim tarihinden bu yana Somali açıklarında esir alınan çok sayıda balıkçı teknesine Yemenli iki balıkçı gemisinin daha eklendiği haberi alındı.
Korsanların sığınaklarının nerelerde olduğu biliniyor. Somali’nin kuzeydoğu kıyısında Eyl, Haradheere, Hobyo gibi köy ve kasabalar elinde en azından 14 gemi bulunan korsan çetelere barınak ve lojistik destek sunuyor.
Kaçırılan gemiler arasında 15 Kasım’da rehin alınan ve mürettebatında iki İngiliz bulunan Suudi Arabistan bandıralı dev tanker gemi Sirius Star da var. Sirius Star’ın serbest bırakılması için görüşmeler sürdürülüyor.
Nisan ayında Fransız özel kuvvetleri bir Fransız yatını serbest bırakmak için aldıkları fidyeyle kaçmaya çalışan bir grup korsanı Somali topraklarında tutuklamıştı. Fakat benzeri harekâtlara imkân tanıyacak resmi bir izin bazı ülkelerde, uluslararası hukukun ihlal edileceği konusunda derin kaygılara neden oluyor.
Devletlere, Somali kıyılarında gerçekleşen korsanlık eylemleriyle mücadele için “gerekli tüm tedbirleri alma” yetkisi verecek karar tasarısı BM’de tartışmaya açılıyor
Son haftalarda Somali sularında meydana gelen olaylar hem saldırgan hem de savunmacı tedbirlerin risklerini açıkça gösterdi. Hindistan donanmasına ait bir fırkateynin korsan gemisi olarak teşhis edip imha ettiği geminin, korsanlar tarafından yeni ele geçirilmiş ve mürettebatı henüz içinde bulunan bir Tayland balıkçı gemisi olduğu ortaya çıktı. Öte yandan, bir kimyasal tankeri korumakla görevli silahsız İngiliz özel güvenlik görevlileri korsan saldırı üzerine denize atlamak zorunda kaldı ve bir Alman helikopteriyle kurtarıldı. Somali’nin sağlıklı işleyen bir yargı sistemine sahip olmadığı göz önüne alındığında, korsanların nerede yargılanacağı sorusu da ortaya çıkıyor. Kasımda İngiliz Kraliyet Donanması tarafından yakalanan sekiz Somalili korsan yargılanmak üzere Kenya’ya teslim edilmişti.
Tüm bu vahim gelişmeler ışığında Nayrobi’de yapılan korsanlıkla mücadele başlıklı konferansta İngiliz Güvenlik ve Terörle Mücadele Müsteşarı Lord West of Spithead, Kenya’yla, daha çok sayıda silahlı haydudun teslim edilmesine imkân tanıyan resmi bir anlaşmaya imza attı. Lord West, anlaşmanın korsanlıkla mücadelede “iyi bir adım” olduğunu, ancak deniz nakliye şirketlerinin gemilerini ve mürettebatlarını korumak konusunda daha büyük bir sorumluluk yüklenmeleri gerektiğini söyledi ve “Şimdiye kadar denizcilik dünyası sızlanıp ‘Korkunç bir şey, ordunun halletmesi lazım’ demekle yetindi. Sonuçta insanlar öldürülecek, gerçekle yüzleşelim” dedi.
