SEDAT GÜMÜŞOĞLU

MDN İstanbul

1) U.N Ro-Ro 2011 yılının ilk beş ayında nasıl bir performans gösterdi? 2011 ve 2012 yılı hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
2011 yılının ilk çeyreğinde, pazarda yüzde 20’ye yakın bir büyüme olduğunu ve bu büyümenin yavaş ama emin adımlarla devam ettiğini söylemek mümkün. Küresel krizin yarattığı ekonomik daralma sonucunda payına düşeni alan taşımacılık sektöründe 2008, 2009 ve 2010 yılı durgun bir iyileşme sürecindeydi. Şirketimiz bu durgunluk  dönemini yatırımlar için bir fırsat olarak değerlendirerek, sektörel canlanmaya ve büyümeye katkıda bulunacak yeni projelerle 2011 yılını karşıladı. Diyebilirim ki bu sene geçen seneye oranla, taşıma oranları göz önünde bulundurularak yüzde 10 civarı bir büyümeyle bitecek.
Genel konjonktürde dünya ekonomisinin dinamikleri hızlı bir değişim gösteriyor. Şirketimiz, ihtiyaçları karşılayabilmek adına bu hızlı değişime ayak uydurarak, büyümeye devam eden 13 gemilik filosuyla, ülkemiz dış ticaretinin büyük bir bölümünü gerçekleştiren karayolu taşımacılarının 340 bin aracına talip oldu. 2011 için yıllık 250 bin araç taşımayı, 2012 itibariyle de sefer sayımızı 1000’e yükseltmeyi hedefliyoruz. 2009 yılı itibari ile hizmete giren Mersin- Trieste  hattımızla ve 2010 yılında açmış olduğumuz Fransa hattımızla taşıma oranlarında ciddi miktarlarda artış yaşanırken, 2011’de Köstence hattının devreye girmesiyle hedeflenen rakamların üzerine çıkacağımız görüşündeyiz. Bugün sadece Romanya ve çevresindeki Moldova, Polonya, Ukrayna, Beyaz Rusya gibi ülkelere yılda ortalama 220 bin civarında araç taşınmakta. İhracatçımıza, nakliyecimize hizmet edeceğine inandığımız her uluslararası hatta sıcak bakıyoruz. Yeni yatırımlar yaparak, yeni pazarlara girme özelliğiyle U.N Ro-Ro, nakliyeciler için son derece önemli bir firma. Kapasitemizi artırmak ve hizmet kalitemizi yükseltmek, her zaman önceliklerimiz arasında oldu. Müşteri odaklı anketlerle nakliyecilerimizin ihtiyaçlarını ve taleplerini görmekte, en kısa sürede problemlerine uzun vadeli çözümler üretmekteyiz. Yine bu sene bir ilke imza atarak web online rezervasyon sistemi kullanımına geçmiş bulunuyoruz. Bu sistem sayesinde, nakliyeciler, online olarak, tüm araçlarının güzergah ve rezervasyon planlamasını yapmaktalar.

2) Taşımacılık sektörü 2010 yılını nasıl geçirdi? 2011 ve 2012 yılları için öngörüleriniz nedir?
Sektörde, krizin etkisiyle büyük kayıpların yaşandığı 2009’un ardından, 2010 yılında zayıf bir büyüme yaşandı. Her ne kadar 2009’a göre iyi geçmiş olsa da, 2007 ve 2008 taşıma rakamlarına 2010 yılında ulaşılamadı. Türk ekonomisinin kriz öncesi seviyesine yükselmesinde en büyük paydaş lojistik sektörüdür. Dünyada deniz mili başına en ucuz RO-RO hizmeti veren operatör konumundayız. Akaryakıt fiyatlarını bilet fiyatlarına kısmen yansıtarak 2008 yılından bugüne kadar fiyat düşürerek geldik.
2011 yılında 2007 taşıma seviyesinin üzerine çıkacağımıza inanıyoruz. 2012’de 2011’e göre büyüme öngörümüz var. 2007’den bu yana, 320 milyon dolar’lık yatırımla alınan 4 yeni gemiyle birlikte filomuz yüzde 57 büyüdü. 2011’de 2007 taşıma seviyesinin üzerine çıkacağımıza inanıyoruz.
U.N Ro-Ro olarak müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler doğrultusunda, taşımacılık sektörü için büyük önem taşıyan konulardan biri olan transit süre konusunda sefer programlarında yeni düzenlemeler yaparak gecikmelere sebep olan uygulamaları kaldırdık. Ayrıca Çanakkale Boğazı’ndan geçişlerde U.N Ro-Ro olarak aldığımız tarifeli seferlere özel izin sayesinde geçiş önceliği kazandık. Online rezervasyon ve biletleme hizmetimizin faaliyete geçişiyle müşterilerimiz artık ofislerinden gemideki yerlerini ayırtıp biletlerini alabiliyorlar. 2012 ve sonrası için çalışmalarımız müşteri odaklı olarak devam edecek.

3) Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerindeki gelişmelerin sektör üzerinde etkileri hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Bu gelişmelerin, Türkiye’nin Avrupa’ya ihraç taşımalarıyla, Avrupa’dan Türkiye’yi transit geçerek yapılan Orta Doğu taşımalarına ciddi bir etkisi oldu. Mersin ile Trieste arasında işlettiğimiz hattımızda etkilerini açıkça görmekteyiz. Ancak, bu ülkelerde yeniden toparlanma yaşandığında yük talebi artacağından ileriye dönük potansiyel olduğuna inanıyoruz.
Kuzey Afrika’daki olaylar sektörü direkt olarak etkiledi ve sektörümüzün en önemli maliyet kalemi olan yakıt fiyatlarının yükselmesine neden oldu.

4) Taşımacılık alanında potansiyel olarak gördüğünüz, önümüzdeki yıllarda gelişim göstereceğini düşündüğünüz bölgeler var mı? Geçtiğimiz yıl taşımacılıkta hangi ülkelerin arzı ve talebi itici güç oldu? 2011 yılında şu ana kadar hangi ülkeler itici güç oldu?
Birçok Türk firması geçtiğimiz 10 yıl içinde Romanya’da ciddi yatırımlarda bulundu. 2010 yılı içinde Türkiye ile Romanya arasında karşılıklı olarak 110 bin civarında tır, Romanya hinterlandı ülkelerde de karşılıklı  olarak 110 bin tır, toplam 220 bin tırlık bir pazar mevcut.
Haziran ayında Pendik-Köstence hattını açmayı planlıyoruz. Romanya, Moldova, Polonya, Rusya ve Ukrayna gibi Doğu Avrupa ülkelerine giden trafiği karayolundan denizyoluna çevireceğiz. Aynı süre içinde taşımaların daha ekonomik yapılacağı bir alternatif sunmaya çalışıyoruz. Köstence hattı, Bulgaristan üzerinden gerçekleşen trafiği rahatlatacak ve Türk taşımacılarının belge sorununu çözecek bir hat olacak.  Türkiye çıkışlı bütün hatlarda çalışmalarımız devam ediyor.
Yeni bir Roro hattının kurulmasında siyasi, konjonktürel, ekonomik faaliyetlerin yanı sıra ülkeler arasındaki anlaşmalar da son derece etkili. Örneğin; Fransa hattını açarak Türk taşımacılarının İtalya geçiş belgesi sorunun çözümüne katkıda bulunduk. Bu hat, karayolundaki belge kullanımını da rahatlatıyor. Fransa hattı, maliyetin yanı sıra, zaman açısından da karayolu ile rekabet edebilecek konumda.
Geçtiğimiz yıl taşımacılıkta başta Almanya olmak üzere, İtalya ve Fransa  itici güç olarak çalışmakta olduğumuz Avrupa RORO hatlarımızda en büyük pazarı oluşturuyor.
Aynı zamanda geçtiğimiz yıl Amerika’nın tamamen Irak’tan çekilmesi ile yeniden inşa edilen Irak Devleti de taşımacılıkta itici bir güç oldu. Avrupa’dan çok sayıda yük Irak’ın gelişimi için taşınmaktadır.

5) Taşımacıların mevzuat açısından yaşadıkları sorunlar var mı?
Taşımacılarımızın yaşadığı en büyük sıkıntı, belge sıkıntısı olup bazı ülkelerde bu sınırlamalar büyük problem yaratıyor. Nisan ayının ikinci yarısında İtalya geçiş belgeleri bitmiş ve nakliyecilerimiz yine sıkıntı yaşamıştır. Mersin’de nakliyecilere vergisiz akaryakıt verilmemesi de benzer başka bir sıkıntıdır.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın