Savaş tamtamları petrolü uçuruyor

MDN İstanbul

Artan jeopolitik risklerin de etkisiyle petrol fiyatları 3 ayda yüzde 32 yükselerek 44 dolardan 60 dolar seviyelerine yükseldi. Bu son iki yılın en yüksek seviyesi demek

Uzunca bir süredir 50 dolar seviyesinin altında seyreden petrol fiyatları atan jeopolitik riskler ve liderlerin meydan okumaları ile yeniden tırmanışa geçti. Öyle ki, 21 Haziran’da 44 dolar olan petrol fiyatları 3 ay gibi kısa bir sürede yüzde 32 yükselerek 60 dolara dayandı. Öyle ki, brent petrolü 26 Eylül itibarıyla son iki yılın en yüksek seviyesine yükseldi. Petrol fiyatlarındaki bu artışın en çok olumsuz etkileyeceği ülkelerin başında ise Türkiye geliyor. Yüksek cari açığı finanse etmek için yoğun çaba harcayan Türkiye ekonomisi, petrol fiyatlarının uzunca bir süre 50 dolar seviyelerinin altında kalmasından dolayı deyim yerindeyse rahat bir nefes alıyordu. Ancak ülkenin en büyük ithalat kaleminin başında enerji geldiği göz önüne alındığında fiyatların bu seviyelerde kalması ya da yükseliş trendinin sürmesi Türkiye ekonomisi için başka bir zorluğun kapıda olacağı anlamına geliyor.

Göstergeleri olumsuz etkiliyor
Petrol fiyatlarındaki artışın birçok sektörde ürünlere zam olarak yansıması demek olduğu için, zaten gıda fiyatları nedeniyle enflasyonu belli bir seviyenin altına indirmekte zorlanan Merkez Bankası’nın işinin daha da zorlaşması demek. Bu da daha yüksek faiz, ya da yüksek maliyetleri kredi anlamına geliyor. Yani özetle petrol fiyatlarındaki artış, Türkiye ekonomisinde birçok sektörü ve genel makro göstergeleri negatif yönde etkiliyor. Fiyatlardaki yükselişte ise özellikle Irak’taki bağımsızlık referandumunun arz riskini güçlendirmesinin etkili olduğu belirtiliyor. Petrol fiyatları sadece eylül ayında, ham petrol talebinin artmakta olduğuna ilişkin tahminler ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Topluluğu’nun (OPEC) küresel arz fazlasını azaltmak için arz kısıntılarına devam etmesi ile birlikte yüzde 10’dan fazla yükseldi. Etrafı kara parçası ile çevrili Irak’ın Kürt bölgesi, Türkiye’nin Akdeniz kıyısındaki Ceyhan limanına ulaşan petrol boru hattı yoluyla günlük 700 bin varile kadar petrol ihraç edebiliyor.

Piyasa sıkışması başlayabilir
Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirilen bağımsızlık referandumu dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Irak’ın Kürt bölgesinden Petrol ihracatında vanaları kapatabileceğini kaydetmişti. Öte yandan bir başka gelişme ise Citigroup emtia araştırmaları müdürü, keşif ve geliştirmeye olan daha zayıf yatırımlar sebebiyle 2018 kadar erken bir zamanda piyasa sıkışmasının başlama riskinin varlığını belirtti. Avusturalyalı Fat Prophets analisti David Lennox ise konuyla ilgili raporunda “Arz zincirinden gelen petrolün miktarı oldukça önemli. Fiyat reaksiyonu, arz durumunun dengeye oldukça yakın olduğunu işaret ediyor. Bu gibi jeopolitik sorunlar devam etme eğilimi gösterir ve bu durum fiyatların daha uzun bir süre yüksek kalmasına neden olabilir” diyor.

‘Petrol piyasasında arz açığına hazırlanmak gerekebilir’
Citigroup’a göre ise petrol piyasasında gelecek yıl OPEC’in yol açtığı bir arz fazlası olacağı konusunda endişelenenlerin kendilerini Petrol kıtlığına hazırlaması gerekebilir. Bankanın küresel emtia müdürü Ed Morse, verdiği bir röportajda, Libya, Nijerya, Venezuela, İran ve Irak’ın bu yıl maksimum kapasitelerinde üretimde bulunuyor olabileceklerini belirtti. Morse, “Üretimde artış yerine, 2018 kadar erken bir zamanda piyasada bir sıkışma oluşumu riski var. Bu risk, keşif ve geliştirme çalışmalarına daha zayıf yatırım yapan ülkelerden kaynaklanıyor” ifadesini kullandı. Singapur’daki S&P Global Platts APPEC Konferansı’nda açıklamalarda bulunan Morse, “Piyasada OPEC üretiminin önemli ölçüde artacağı konusunda bir kaygı var, ancak bir arz boşluğu oluşuyor olabilir ve bu da, daha sıkı bir piyasayı işaret edebilir” şeklinde konuştu.

Bunu Paylaşın