Körfez’in kaynağı Türkiye’ye akacak

Yüksel Tuğrul

Türkiye Finans’ın Genel Müdürü ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı Yunus Nacar “Yabancı sermayeli bankalar denizcilik ve enerji sektörü projelerine ağırlık verecek. Ayrıca Körfez ülkelerinden Türkiye’ye gelmek isteyen çok önemli bir kaynak var” diyor

Nisan ayında yüzde 60 hissesi 1 milyar 80 milyon dolara Suudi Arabistan’ın en büyük bankası National Commercial Bank’a (NCB) satılan Türkiye Finans’ın Genel Müdürü ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı Yunus Nacar, denizcilik sektörünün enerji ile beraber Türkiye’nin en fazla üzerine eğilmesi gereken sektörlerinden biri olduğunu söyledi. Denizcilik sektöründe son yıllarda yaşanan gelişmelerin mutluluk verici olduğunu söyleyen Yunus Nacar, katılım bankalarının önümüzdeki dönemde denizcilik sektörüne kredi desteğini artırarak sürdüreceğini ifade etti. Türkiye olarak en önemli konumuzun, denizcilik ve enerji sektörlerini destekleyebilmek için uzun vadeli kaynak yaratmak olduğunu söyleyen Nacar, şu anda kaynak uyumsuzluğu sorunu yaşandığını belirtti. Türk bankalarının ellerindeki mevduatının da, vereceği kredinin de belli olduğunu kaydeden Nacar şöyle devam etti: “Türk bankacılık sektörünün en önemli sorunu vade uyumsuzluğu sorunu. Bunu sağlayabilmek için mutlaka sağlam ve uzun vadeli kaynağa ulaşmak gerekiyor.” Nacar, önümüzdeki dönemde özellikle yabancı sermayeli bankaların denizcilik ve enerji sektörü projelerine ağırlık vereceklerini sözlerine ekledi.

Petrol fonları ya Türkiye’ye ya Uzakdoğu’ya
Yunus Nacar, Körfez ülkelerinden Türkiye’ye gelmek isteyen çok önemli bir kaynağın olduğunu söyledi.  Petrol fiyatlarının 140 dolara dayandığı böyle bir dönemde, özellikle Suudi Arabistan, Kuveyt ve Bahreyn bölgelerinde çok önemli bir fon oluştuğunu belirten Nacar, “ABD ekonomisi resesyon sıkıntısında. Avrupa ekonomilerinin zaten kaynak fazlası var. Bu petrol fonları ya Türkiye’ye gelecek ya da Uzakdoğu’ya gidecek. Zaten Rusya finansal sorunu çözmüş bir ekonomi. Netice itibariyle Türkiye, Körfez fonlarının eninde sonunda gelmek durumunda olduğu bir ekonomi” diye konuştu.

Şeker fabrikalarına ilgi var
NCB yönetiminin Türki-ye’ye uzun vadeli baktığını da ifade eden Yunus Nacar, bunun sadece Türkiye Finans ile sınırlı olmadığını vurguladı. Türkiye Finans’ın Suudi Arabistan’ın Türkiye’ye yapacağı yatırımlarda köprü vazifesi göreceğini kaydeden Nacar, “NCB, Türkiye Finans’ı satın alırken buna sadece banka yatırımı olarak bakmadı. Aynı zamanda buranın bir bilgi kaynağı ve bilgi bankası olduğu düşünüldü. Türkiye’ye fon, sanayi, ticaret ve gayrimenkul alanında yapacakları yatırımlarda Suudileri yönlendirme görevi bize düştü” dedi.
Tam söyleşinin bu noktasında, geçtiğimiz hafta Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın “Şeker fabrikalarını özelleştireceğiz. Özellikle Suudiler ciddi şekilde ilgileniyorlar” açıklamasını hatırlattığımız Yunus Nacar, şeker fabrikalarıyla ilgili bir takım teşebbüsler olduğunu doğruladı ancak bu konuda biraz daha zamana ihtiyaçları olduğunu ifade etti.

Hedeflerde ve beklentilerde değişiklik yok
Türkiye Finans’ın yüzde 60’ını alan NCB’nin 60 milyar dolar aktif büyüklüğü ile Körfez bölgesinin en önemli kaynağı olduğunu vurgulayan Yunus Nacar, “Dolayısıyla Suudi Arabistan ile olan ilişkilerimizde NCB çok büyük bir rol oynayacak” dedi.
Global piyasalarda yaşanan olumsuzluklar ve Türkiye’deki siyasi belirsizliğe rağmen hedeflerinde herhangi bir değişiklik ya da sapma olmadığını kaydeden Nacar, “Global koşullar ve siyasi belirsizlikler fiyatlara zaten yansıtıldı. Türkiye’de bundan böyle çok büyük dalgalanmaların olacağını sanmıyorum” diye konuştu.

KOBİ kredilerine devam
Son dönemde KOBİ kredilerinde bozulma olduğu yönündeki açıklamaları da değerlendiren Yunus Nacar, KOBİ kredilerinde bozulma var ya da yok denemeyeceğini ancak KOBİ’lerin dalgalanmadan en hızlı etkilenen kesim olduğunu söyledi. KOBİ’lerin alacaklarının vadesine uygun bir kredilendirmeye gidemediklerini de ifade eden Nacar, “Dalgalanmadan bilgi noksanlığı nedeniyle en çok etkilenen kesimlerden biri KOBİ’ler oldu. Ama şunu ifade edeyim ki, şu anda katılım bankalarının müşterileri KOBİ’lerde kredi tahsilatında alarm verecek noktada bir gecikme söz konusu değil. Biz KOBİ’lerle çalışmaya devam ediyoruz. KOBİ’lerden bize yansımış önemli bir sıkıntı yok. Örneğin; daha önceden KOBİ kredilerinde bizim yasal takibimiz yüzde 2 ise şu anda yüzde 2,5-3 olmuştur. Yani toplam içindeki payı çok düşük. KOBİ’lerden korkmuyoruz. Kredi vermeye devam edeceğiz. KOBİ kredileri yasal takip nedeniyle bilançomuzu bozmuyor” diye konuştu.

Bunu Paylaşın