Faiz indirimleriyle ne hedefleniyor?

MDN İstanbul

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın politika faizinde yaptığı 100 baz puanlık indirim, uzun zamandır dolara karşı değer kaybı yaşayan Türk Lirası’nda yine zayıflamaya neden oldu

Hükûmet bir süredir, faizleri indirerek kuru yükseltmeye ve bu yolla ihracatı artırıp ithalatı düşürerek cari açığı kapatmaya dayalı yeni bir ekonomi programını uygulamaya başladıklarını açıkladı. Bu planla amaçlanan, cari açığın düşmesi ve kurda yaşanan yükseklikle, daha önce yurtdışından ithal edilen malların, yurtiçinde üretilmesini öngören bir stratejiyi uygulayarak yerli üretimi artırmak. Faiz indirimlerini değerlendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise AK Parti’nin TBMM’deki grup toplantısında iş insanlarına seslenerek, “Yatırımdan yanaysan buyurun işte size düşük faizle kredi, hadi alın krediyi ve yatırımı yapın,”  diyerek seslendi. TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, Merkez Bankası‘nın attığı faiz indirimi adımlarının piyasa faizlerine ve ekonomiye olumlu yansımadığını ifade ederek enflasyonun kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Öte yandan Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararının ardından kamu bankaları da kredi faiz oranlarını bir puan düşürdü. Böylelikle 300 bin liralık konut kredisinin faizi toplam 48 bin lira azaldı.

Kur-Enflasyon-Faiz döngüsü
Pandemi sonrası tüm dünyada yükselmeye başlayan enflasyon, tüketilen ürün ve hizmetlerdeki fiyatların artmasıyla vatandaşın cebini daha da yakar oldu. Covid-19 nedeniyle duran ekonominin yarattığı maliyetler de enflasyonun küresel piyasalarda artmasında önemli bir etken hâline geldi. Gıdadan enerjiye artan maliyetlerle mücadele etmek isteyen merkez bankaları da enflasyondaki artışın önüne geçmek için faizleri yükseltiyor. Varlık alımı yapan FED ise kısıtlamalara başlıyor. Üretimden giderek uzaklaşan ve enflasyonun her daim büyük bir sorun olduğu Türkiye ekonomisi ise siyasi ve sosyal durumu nedeniyle yabancı yatırımcının şu sıralar tercih ettiği gelişmekte olan ülkeler arasında yer alamıyor. Yerli yatırımcı ise risk almaktan korkarken, Türk Lirası’nı dövize yatırarak değerini korumaya çalışıyor.

Cari açığı önlemek ana hedef
Önceliğini değiştiren ve cari açığı önlemeyi ana hedefine alan Merkez Bankası, ihracat potansiyeli olan, ithal ikâmesi nitelikli yatırımların artırılmasına yönelik reeskont kredisi aracılığıyla uygulayacağı politikayı duyurdu. Uzmanlara göre cari dengenin fazlaya dönmesi bahar aylarını bulabilir. Bu durumda ise TCMB’nin her ay faiz indirimlerini gündemine alması gelen yorumlar arasında yer alıyor.

Enflasyon kalıcı hale gelebilir
Uluslararası Para Fonu (IMF)  yaptığı açıklamada, tedarik zinciri kesintilerinin devam etmesi veya enflasyon beklentilerinin bozulması durumunda dünyanın bazı bölgelerinde enflasyonun “daha kalıcı hâle gelebileceğini” söyledi. Kış aylarında ise Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde Covid-19’un yeni dalga yapması ise ekonomilerde yeniden kapanma ve kısıtlamalar getirilmesi durumunu gündeme getiriyor ve bu ihtimalin küresel anlamda da yaratacağı tahribat yüksek enflasyona sahip ülkeler için endişe verici oluyor.

Peki, bundan sona ne olacak?
Döviz kurundaki artışın ardından yeni zamlar kapıda. Parasının değerini korumaya çalışan vatandaşların açtıkları Döviz Tevdiat Hesap (DTH)’larında hızlı bir artış yaşanması bekleniyor. Bu artış devam ederse kura yapacağı yansıma ise yükseliş olarak kaydediliyor. Yine parasını korumak isteyenler arsa veya konut alarak yatırım yapmayı tercih ediyor. Ayrıca ikinci el araba satışlarında da yaşanan patlamanın birinci el araba satışlarına yansıması öngörüler arasında.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın