Euro, İspanya korkusuyla eriyor

MDN İstanbul

Avrupa’da kriz her geçen gün derinleşirken, ekonomistlerin ve piyasaların birleştiği bir nokta var: Sorun artık Yunanistan değil. Aylardır görmezlikten geldiler ancak artık kaçacak yer kalmadı. AB’nin kucağında koskocaman bir İspanya var

İspanyol bankalarının içinde bulunduğu durum, AB Bölgesi’nde bankacılık sektörüne ilişkin riskleri zirveyeye taşırken, piyasalarda panik havasına neden oluyuyor. Küresel dev fonlar birbiri ardına pozisyon kapatırken, para, güvenli liman olarak gördüğü Almanya ve ABD tahvillerine kaçıyor. Yaşanan bu gelişmelerle euro/dolar paritesi 1.23’lere kadar düşerken son 2 yılın en düşük seviyelerini gördü. Piyasalar artık Yunanistan’ın euro’dan çıkışını fiyatlarken, euro’dan çıkış kapısının açılması durumunda bu kapıdan tek geçen ülkenin Yunanistan olmayacağı da ciddi ciddi konuşuluyor.

İspanyol halkı 30 milyar euro’yu yurtdışına kaçırdı

Avrupa’da krizin yarattığı korku artık vatandaşa da iyiden iyiye yansıyor. İspanyol bankacılık sektöründen son bir ay içerisinde kaçan mevduat miktarının 30 milyar euro’nun üzerinde olduğu belirtiliyor. Yani İspanyol halkı kendi ülkesini güvenli bulmadığı için son 1 ayda bankalardaki 30 milyar euro’sunu çekip başka ülkelere çıkarmış. Kaçan paranın Almanya ve İngiltere’ye yöneldiği belirtilirken, Londra merkezli emlak şirketi Knight Frank, son 1 ay içinde Londra’da gayrimenkul alımı için başvuran İspanyolların sayısında yüzde 21 artış olduğunu açıkladı. Bu da korkunun ulaştığı boyutun en iyi göstergesi olsa gerek. Hâl böyleyken, Uluslararası Finans Enstitüsü Başkanı Charles Dallara’nın İspanyolların borcunu yapılandırmanın çok zor olduğunu açıklaması olayların üzerine adeta tuz biber ekti. Ülkede kısa süre içerisinde hemen kamulaştırılan, yakın gelecekte de geri kalan kısmının kamulaştırılması beklenen Bankia’nın ardından sırada başka bankaların da olabileceğinden korkuluyor. Bu bankalara sermaye desteğinin nasıl karşılanacağı ise tamamen muamma. Bu hususta Avrupa Kurtarma Fonu (ESM) çerçevesinde bir girişim olabileceği belirtilse de resmi bir başvuru olmadığı dile getirildi.
Öte yandan Avrupa Birliği Komisyonu AB’nin hızlı bir bankacılık birliğine gidebileceği yönünde açıklamalarda bulunsa da, Almanya’dan hızlı bir şekilde bu tarz girişimlere karşı oldukları açıklaması geldi. Yani, birlik olamama kusuru nedeniyle her geçen gün biraz daha çamura saplanan AB açısından karar alamama sorunu işleri daha da çetrefilli ve bulaşıcı hale getiriyor. Bütün bu sorunlar ışığında güvenli liman özelliğindeki Amerikan ve Alman tahvilleri rekorlar kırmaya devam ediyor. 10 yıllık Amerikan tahvil faizi yüzde 1.62’ye gelirken aynı vadedeki Alman faizi yüzde 1.25’e varan bir düşüş kaydetti. Alman 2 yıllık tahvil faizi sıfır seviyesine geldi. Görünen o ki, Yunanistan ve İspanyol bankacılık sektöründen kaçan mevduat Alman bankacılık sisteminde yığılmaya neden oluyor.

Dolar’ı ateşli bir yaz bekliyor
Avrupa’da yaşanan bu gelişmeler Türkiye cephesinde de kendini hissettiriyor. Avrupa’da yaşanan sıkıntılar üzerine bazı uluslararası büyük fonların gelişmekte olan ülke paralarındaki pozisyonlarını kapamasının da etkisiyle içeride dolar 1 Haziran itibarıyla 1.87 TL’yi aştı. Avrupa’da rüzgar durulmazsa içeride dolar’ı ateşli bir yaz bekliyor.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın