Euro Bölgesi’nde ‘kasvetli’ kış mevsimi

MDN İstanbul

2012’nin ilk yarısında Euro Bölgesi’nin ‘yumuşak’ bir resesyona sürüklenme
ihtimali giderek artıyor. 2008’deki kadar olmasa da, 2012’de bankaların likiditesi ve işsizlik konuları ciddi endişeler yaratıyor olacak. Euro Bölgesi’nin kısa vadedeki görünümü kasvetli bir resim çizmekle beraber, durumun düzeltilmesi için gerekli adımların atıldığı da görülüyor

Küresel krizin salladığı Avrupa, tarihinin en zorlu yıllarından birini geride bırakırken, iş dünyası ve piyasaların gözü kulağı, 2012 yılında da ‘yaşlı kıta’da olacak. 9 Aralık’ta yapılan Avrupa Birliği Konseyi Zirvesi’nde bazı reformların kabul edilmesine karşın Euro Bölgesi yöneticilerinin yapılan anlaşmayı hızlı uygulama kabiliyetlerinin olup olmaması hem dünya ticaretine hem de dünya piyasalarına yön verecek.
Denetim ve danışmanlık firması Ernst & Young’ın ‘Euro Bölgesi Kış Tahminleri (EEF)’ raporu en azından yılın ilk 6 ayında Avrupa’ya ilişkin ‘kara’ bir tablo çiziyor. Rapora göre, önümüzdeki yılın ilk yarısında Euro Bölgesi’nin ‘yumuşak’ bir resesyona sürüklenme ihtimali giderek artıyor. Raporda, 9 Aralık’ta yapılan Avrupa Birliği Konseyi Zirvesi’nde bazı reformların kabul edilmesine karşın Euro Bölgesi yöneticilerinin yapılan anlaşmayı hızlı uygulama kabiliyetlerinin ve bu yöndeki kararlılıklarının çok net olmadığının ortaya çıktığı, bu konudaki endişenin, yakın gelecekte sallantılı yapının süreceğine ve en azından önümüzdeki 6 ay içinde büyümenin zayıf kalacağına işaret ettiği kaydedildi. Rapora göre, 2008 yılındaki kadar olmasa da, 2012 yılında bankaların likiditesi ve işsizlik konuları ciddi endişeler yaratıyor olacak.

İşsizlik 2015’ten önce
yüzde 10’un altına inmez

Öte yandan raporda, Avrupa Birliği Zirvesi’nde kararlaştırılan reformların uygulanacağı varsayılır ise, Euro Bölgesi’ndeki güçsüz büyümenin 2012 yılı bitmeden önce toparlanmaya başlayacağı da ihtimaller arasında gösterildi. Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) müdahalelerinin devam edeceği bildirilen raporda, işsizliğin, bölge genelinde önemli bir endişe kaynağı olduğu, çekirdek ülkelere de yayılabileceğinin ve bazı Euro Bölgesi ülkelerinde tahmini işsizlik oranının 2015 yılından önce yüzde 10’un altına düşmeyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.
Enflasyonun 2012’de yavaşlayacağının öngörüldüğü belirtilen raporda, “Öncelikle tepe noktasından düşüşe geçen petrol fiyatlarının 2012’de yüzde 10 oranında azalacağı öngörülüyor. Bunun yanı sıra baz etkisinin enflasyon rakamlarına olumlu yansıyacağı ortaya çıkarken, 2011 yılı başında uygulanmaya başlanan KDV artışlarının etkisinin ortadan kalkmasıyla, 2012 yılı başında ortalama enflasyon oranının düşük olacağı görülüyor. EEF kış tahminlerine göre, 2011 yılında yüzde 2.6 olan enflasyon oranı, 2012’de yüzde 1.8’e düşecek, 2013 ve 2014 yılları için de benzer tahminler ortaya koyuluyor” denildi.
Euro Bölgesi’nin dağılmasının, az da olsa hâlâ ihtimal dahilinde olduğu kaydedilen raporda, şu görüşlere yer verildi: “Euro Bölgesi’nin dağılmasının bedeli şüphesiz çok yüksek olacaktır ve tüm Avrupa ve dünya ekonomisi üzerinde uzun süreli bir etki yaratacaktır. Sonuç olarak, EEF’ye göre lider ülkelerdeki yetkililer tek para birliğinin bozulmaması için ellerinden geleni yapacaklar. AMB’nin ‘kredi vermede son merci’ olarak hareket etmesinin maliyeti ise, dağılmanın orta vadede yaratacağı maliyetten muhtemelen daha düşük olacak gibi görünüyor. Euro Bölgesi’nin kısa vadedeki görünümü kasvetli bir resim çizmekle beraber, durumun düzeltilmesi için gerekli adımların atıldığı da görülüyor. Araştırma sonuçlarına göre, İtalya, İspanya ve Yunanistan’ın halen tedirginlik yaratmasına rağmen, 2012 yılında İtalya ve Yunanistan’daki krizin sona ermesi bekleniyor. Bu beklentinin, Euro Bölgesi’ nde bir denge oturtarak orta vadede büyümeyi toparlayacağı ve finansal istikrarı güçlendireceği düşünülüyor.”

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın