Bermuda şeytan üçgeni: Faiz, enflasyon, resesyon

Barışcan Yücel

bariscanyucel@marinedealnews.com
Barışcan Yücel Visne Academy Finansal Danışmanlık Y.K.B

Havanın karardığı ve fırtınanın yaklaştığı bir anda pusulanın bozulduğunu düşün ve sen bir kaptansın! İşte öyle bir şey… Merkez bankaları, hükûmetler, tüzel ve bireysel yatırımcılar tam da bu durumun içinde

Artan enflasyon ile mücadele etmeye çalışan merkez bankaları, “Acil durumda camı kırınız” yazısının arkasındaki butona bastılar ve dengelerin yeniden belirleneceğinin sinyalini vermiş oldular.

Evet! Cevap: Faiz.

Böylelikle içine düştüğümüz kısır döngü başlamış oldu. Enflasyonu düşürmek için faizi artır, ekonomik büyümede yaşanan daralmadan dolayı resesyon riskini de hep masada tut. Yapılan hamle ile meyve toplamaya başlayan ülkeler olduğu doğrudur. Mesela, küresel piyasalardaki rezerv paraya hükmeden; tabiri caizse geminin kaptanı ABD. Varlık alım programını sonlandırarak faiz artış süreci ile sıkı para politikası uygulayan Fed, yüzde 9,1 olan rekor enflasyon seviyesini haziran ayından itibaren kademeli olarak yüzde 7,7 seviyesine kadar düşürdü. Fakat ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 2,6 oranında büyümeseydi, kitaplarda yazan teknik resesyon tartışmaları bir kenara bırakılmış ve kendisi ile direkt burun buruna kalınmıştı.

Fed, cephanesini güzel gelen makro veri akışı ile doldurdu

Makroekonomik açıdan önem düzeyi yüksek olan verilerin olumlu sinyaller üretmesi ile elini güçlendiren Fed, ekonominin daralma gösterdiği dönemlerde bile faiz artışlarına devam ederek şahin tondan ödün vermedi. Seri bir şekilde 75 baz puanlık faiz artışı serüvenine başlayan Fed, her ne kadar yüzde 2 oranında enflasyon hedefine kitlenmiş olsa da resesyon riskini hâlâ masada tutuyor. Haziran ayından itibaren düşüş gösteren enflasyon ve ekonomik büyüme verisinde yaşanan canlanma Fed’in tonunda hafif bir yumuşamaya zemin hazırlayabilir. Son 8 aydır emtia, endeks, döviz ve kripto tarafını tam anlamı ile domine eden dolar, kasım ayında kısmî kâr satışları ile karşılaşarak piyasalarda dönüş sinyali verdi. 0,95 ana destek seviyesinde tepki alımları ile karşılaşan Euro-dolar paritesi hem psikolojik hem de teknik anlamda önem düzeyi yüksek olan 1 seviyesinde dengelendi. Son yaşanan dolar endeksindeki gerileme ile yukarı yönlü ataklar geliştiren parite 1,05 ana direnç seviyesinde momentum topluyor. Küresel ticaretin odağında yer alan bu paritenin seyrini Euro Bölgesi’nden gelecek veri akışı ve siyasi politik gelişmeler belirleyecek.

Dolar hikâyesini yazdı, şimdi çanlar Euro için çalıyor

Avrupa Merkez Bankası (AMB) başkanlık koltuğunda oturan tecrübeli isim Christine Lagarde’in haziran ayındaki faiz kararı toplantısını pas geçmesinin cezasını bu ay kesen enflasyon verisi, Euro Bölgesi için zor günlerin bir süre daha devam edebileceğinin sinyalini verdi. Yüzde 10,6 oranında açıklanan enflasyon verisinin istenilenin çok üzerinde olması AMB’nin daha sert adımlar atmasına neden olabilir. Euro Bölgesi’nin lokomotif gücü olan Almanya tarafında açıklanan verilerin getirdiği negatif havanın üstüne, Fransa gibi ikinci büyük ekonomiye ve siyasi lobiye sahip ülkenin Başkanı olan Macron’a atılan tokat, o tarafın daha da karışacağını gözler önüne seriyor. İtalya’nın çiçeği burnunda Başbakanı Giorgia Meloni’nin her fırsatta Macron’a yüklenmesi ve tabanı dolayısıyla İtalya’da artan milliyetçilik ve radikal sağ hareket örgütlenmeleri Euro Bölgesi’nde rüzgârların bir süre daha sert eseceğini gösteriyor. Macaristan Başkanı Viktor Orbán’ın kravatında bulunan “Büyük Macaristan” haritasının, komşu ülkelerden tepkilerin gelmesine zemin hazırlaması derken kolektif bilincin oluşmadığı ve her ülkenin kendi çıkarlarını koruduğu “birlik” olamamış Avrupa Birliği’nde üniter devlet anlayışı ön plana çıkabilir. Bu denli değişim rüzgârlarının estiği Euro Bölgesi’nde yaşanan siyasi belirsizliklerin bir nebze de olsa azalması durumunda Euro para birimi lehine fiyatlamalar canlanabilir. 75 baz puan artış yapanlar kervanına katılan AMB’nin sıkı duruşu, açılan tahıl koridoru ve 12 ay vade ile devam edecek olması pozitif bir haber akışı yaratsa da çözümü çok zor olan enerji krizi bir süre daha Euro’yu dolar karşısında baskılayabilir. Teknik açıdan kritik 89 haftalık üssel hareketli ortalama olan 1,05 direncinin altında hız kesen Euro-USD paritesi, ancak yaşanabilecek güzel haber akışı ile bu direnci aşabilir. Olası yükselişlerde bu ana direnç seviyesi üzerinde haftalık kapanışların takip edilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Böyle bir senaryoda 1,0825–1,11 dirençleri güncelliğini korumaya devam etmektedir. Fakat yukarıda da bahsettiğim negatif ve gölge tarafların ağır basması durumunda ise 1,05 ana direnç seviyesinden kısmî kâr satışları gelebilir. Böyle bir durumda 1 seviyesi piyasada psikolojik destek olarak çalışmaya devam edecektir.

Tepelerin ardından güneş gibi altın doğuyor

Küresel ticarette yaşanan daralma ve navlun fiyatlarını gösteren Baltık Kuru Yük endeksinin dip arayışına devam etmesi, tüketim mallarının fiyatlarında değişim yaşanmasına neden olabilir. Raflar ve etiketler biraz ısınacak gibi duruyor ve tepelerin ardından güneş gibi altın doğuyor. Altın için nefes alma vakti diyebiliriz.

Enerji krizi ile boğuşan Euro Bölgesi’nde alüminyum, demir, çelik gibi hammadde üzerine kurulu sanayilerin büyük isimlerinden ana hat kapatma ve üretimi düşürme haberleri ile azalan navlun fiyatlarından dolayı küresel ticarette yaşanan daralma, son tüketiciye ve ara ürünlerin raf fiyatlarına yansıyacak gibi görünüyor. Böyle bir durumda enflasyonun bir süre daha yüksek seviyelerde kalmaya devam edebileceğinden bahsedebiliriz. Devam eden jeopolitik riskler ve enflasyonist ortamda güvenli liman talebi görecek varlıkların başında gelen altın ons, 8 aydır yaşadığı değer kaybının yaralarını sarmaya çalışıyor. Ons başına 1775 dolar seviyesinin hemen altında yukarı yönlü cılız ataklar geliştiren değerli metalde 1175-1810 bandının aşılması durumunda yukarı yönlü yeni bir alış dalgasının gelebileceğini belirtmekte fayda görüyorum. Korku endeksi olarak da bilinen VIX Endeksi (Volatility Index)’nin 25,5 seviyesine doğru bir yükseliş göstermesi altın ons cephesinde kuvvetli alımların gelmesine zemin hazırlayabilir. Olası yükselişlerde ise 1912-1956 dirençleri hedeflenebilir. Doların yurtiçi piyasalarda yukarı yönlü potansiyelini koruması ve altının dolar karşısında yakalayabileceği değer artışı, gram altın fiyatlarının da ön plana çıkacağına işaret etmekte. Gram altında satıcıların devreye girebileceği direnç seviyeleri olan 1270-1340 dikkatle takip edilmelidir.

Yurtiçi piyasaların gözdesi Borsa İstanbul

Kasım ayında dalgalı bir süreç izlemesine rağmen rekor tazeleyen Borsa İstanbul tarafı için dikkat etmekte fayda var diyebilirim. Bilançoları iyi, büyüme potansiyeli yüksek ve sektörel olarak öne çıkan güçlü hisselere uzun vadeli “şirket ortaklığı” düşünülerek yapılan yatırımlar kaya gibi sağlam durabilir. Ama bunlar dışında kalan sığ hisselerde günlük al-sat yapacak küçük ve orta ölçekli, finansal okur yazarlığı olmayan yatırımcıların ise canı biraz yanabilir. Teknik açıdan aşırı alım bölgesinde olan Borsa İstanbul’da 4800 seviyesinin üzerinde kâr satışları gelebilir. Kâğıtlar el değiştirirken aman dikkat! Faiz konusuna gelince; Ben “onlar gider Mersin’e biz gideriz tersine” diyeyim siz anlayın.

Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.

Bunu Paylaşın
bariscanyucel@marinedealnews.com