Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmaması gerektiğini belirttikleri kamuoyu duyurusu nedeniyle haklarında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ‘anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak’ suçlamasıyla 3’er yıldan 12’şer yıla kadar hapis istemiyle dava açılan emekli Amiraller’in yargılanmasına devam ediliyor
Bugün görülen duruşmada emekli Amiraller Ergun Mengi, Mehmet Ali Özgüven, Bülent Olcay, Türker Ertürk, Deniz Cora ve Deniz Dağlar savunmalarını yaptı.
Süreci en başından bu yana takip eden ve önceki dava süreçlerinde de mahkeme salonlarında hazır bulunan gazeteci Müyesser Yıldız sosyal medya üzerinden dava süreci hakkında bilgi verdi.
İlginizi çekebilir: Amiraller Davası devam ediyor: Davada 5’inci gün
Yıldız’ın açıklamaları:
Amiraller davasında esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaların altıncı günü, emekli tuğamiral Ergun Mengi’nin savunmasıyla başladı.
Mengi, cübbeli amiral olayının kendilerinde yarattığı hassasiyeti anlatırken, “15 Temmuz FETÖ kalkışmasında en fazla zarar gören Kuvvet Deniz Kuvvetleri oldu. 55 amiralden 33’ü bu kalkışmaya bilfiil iştirak etti. Bunun yarattığı bir hassasiyet vardı.” dedi.
Mengi, anayasal bir suç işlediklerini düşünmediğini kaydetti.
Ergun Mengi’nin avukatı Hıfzı Çubuklu, sorgu aşamasında Savcı’ya, “Bu açıklamayı okudunuz mu? Bunun altına tüm Cumhuriyet savcıları imza atar.” dediğini, Savcı’nın ise, “Bütün savcıları ipotek altına alıyorsunuz.” karşılığını verdiğini söyledi.
Sanıklardan emekli Tuğamiral Mehmet Ali Özgüven’in avukatı Ömer Faruk Eminağaoğlu, “Emekli amiraller hiçbir konuda açıklama yapmayacak mı?” diye sordu.
“Bülent Olcay’ın neye göre gözaltına alındığını hala anlayabilmiş değiliz.”
Esas hakkındaki mütalaa ile beraatı istenen emekli amirallerden Bülent Olcay’ın avukatı Tunahan Sandallı, Olcay’ın ilk anda gözaltına alınan 10 isimden biri olduğunu hatırlatarak, “Tüm dosya kapsamında müvekkilimin neye göre gözaltına alındığını hala anlayabilmiş değiliz.” dedi.
Cezalandırılması istenen isimlerden Türker Ertürk’ün avukatı Ayhan Yıldızel ise “Bu dava siyasi bır davadır. Hukuki savunma yapmamız sonucu değiştirmeyecektir. ‘-miş’ gibi yapmamıza gerek yok. Hukukun üstünlüğüne sahip çıkamıyoruz, bari aklımızla alay edildiğinin farkında olduğumuzu söyleyelim.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı’nın davaya katılımını da eleştiren Av. Yıldızel, “İddia olunan suç, teşebbüş suçu. Katılan hangi sıfatla dolaylı zarar gördü de burada? Yoksa amaç mahkemenin üzerinde bir baskı oluşturmak mı?” dedi.
Duruşma arasında bir avukatın sorusu üzerine Mahkeme Başkanı’nın, “Yarın müzakere yapıp kararı açıklayabiliriz, bilemiyorum.” dediği duyuldu. Deniz Cora ve Deniz Dağlar’ın avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu, aleyhte karar verildiği takdirde bu dosyanın İstinaf’tan, olmadı Yargıtay’dan, olmadı AYM’den, en nihayetinde AİHM’den döneceğini, çünkü bunun bir ifade özgürlüğü davası olduğunu vurguladı.
Bugünkü savunmalar tamamlanınca yarın devam etmek üzere duruşmaya ara verildi.
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
