Enflasyon derya olmuş, Fed ise bir kaptan…
Ne de güzel uyguladın kararlı duruşunu değil mi? Fed kardeş… Gösterdin yüzde 2 enflasyon hedefini; şak arttırdın faizi, hop çağırdın göklerden şahini derken yüzde onların üzerinde seyreden enflasyon, oldu mu sana yüzde 6,5.
E tabi piyasalarda hemen fiyatladı dolar aleyhine. “Fed frene basar ise ne olacak? Tempo düşürebilir, daha yumuşak tonda konuşabilir. Güvercin besleyebilir mesela bir yandan faiz artırırken azar azar. İşte dolar düşer o zaman. Hem de küresel bazda” Bu cümleler geçti benim de aklımdan aynı sizler gibi. Ama bu durum, ocak ayındaydı ve geçti. Çünkü oy hakkı olan veya olmayan tüm Fed başkanları şahin tonda ve diğer yandan sizlere enteresan bir haberim var teknik açıdan. Dolar endeksi haftalık bazda 89 periyotluk üssel hareketli ortalama olan 101 seviyesinin hemen üzerinde hız kesti. Şubat ayında dolar tarafındaki düşüş yavaşlar ve tepki alımları gelirse; yani Fed’in aksine dolar, frene basar ise ne olacak? Bu arada PMI verileri düşüş göstermiş ve tarım dışı istihdam verisi beklentilerin hafif üzerinde ama görkemli günlerinden uzak bir oranda gelmiş olabilir. Resesyon riski masada olabilir. Bunların hepsine ben de tamamım. Peki ya işsizlik oranı, ondan ne haber? İşte o yükselmiyor. Hatta yüzde 3,5 seviyesine geriledi. O zaman şimdilik sıkıntı yok diyebilirim. Ondan dolayı enflasyon oranı yüzde 5’in altına düşmediği sürece Fed çok fazla frene basmaz. Hazır makro veri akışı olumlu ve cephane dolu; Fed, sonuna kadar gidecektir. Dolar endeksinde yaşanacak tepki alımlarının 104 seviyesi üzerine çıkması durumunda ise, terse döner her şey, 5 dakikada değişir işler.
Altın ve gümüş bir ay gecikmeli parlayabilir
Dolar endeksinde olası tepki alımı ve Fed’in faiz artış politikalarına devam ederek sözlü yönlendirmeler ile piyasaya yön vermesi durumunda; dolar, sazı tekrar eline alabilir. Sene boyunca yukarı yönlü potansiyelinin çok daha fazla olduğunu düşündüğüm altın ons, kısmi kâr satışları ile karşılaşabilir. 1881 ana destek seviyesine doğru yaşanabilecek bir geri çekilmenin, uzun ve orta vadede yukarı yönlü momentumunu koruyan değerli metal yatırımcısı açısından, kimseye bir zararının olmayacağı kanaatindeyim. Daha önce hedeflediğim ve sizlerle paylaştığım 1946 dolar ana direnç seviyesine yaklaştıkça baskılanan altın ons, bu seviyeyi aşması durumunda ise 2023 rallisini erken başlatmış olur. Ama sanmıyorum. Güçlü yükselişler öncesi konsolidasyon evresi geçirmek iyidir. 20-70 dolar aralığında yaşanabilecek bir kâr satışı yeni yükselişlere zemin hazırlayabilir. Gümüş tarafında ise minimum yüzde 27 kâr marjı hedefim, geçerliliğini korumaya devam etmektedir.
Kripto tarafına biraz dikkat!
BTC tarafında 23.700 ana pivot seviyesi güncelliğini korumaya devam ediyor. Bu seviye üzerinde arka arkaya haftalık kapanışlar görmediğimiz sürece ayı piyasasına veda ettiğimizi söylemek için henüz erken diyebilirim. Amazon ile yapılan anlaşma sonrası alıcıların güçlü talebi ile karşılaşan AVAX cephesinde de 20,45 seviyesi üzerinde kalıcılık sağlanamadığı takdirde satıcılar tekrar devreye girebilir. Fakat yan kulvardan öyle biri geliyor ki kod adı: ETH… Kapanışlarını yapmış hem teknik hem de psikolojik açıdan önem düzeyi yüksek olan 1500 dolar üzerinde ve keyfi yerinde. Düşersem öyle ya da böyle alıcım hazır diyor kademe kademe.
Borsa İstanbul için son çağrı: “Yangında ilk kurtarılacaklar dolabınızı kontrol ediniz.”
Hazır mısınız? Neler oldu öyle değil mi? Özellikle son girenler nasıl bir şok ile karşılaştı? Defalarca vurguladım okurlarımız hazırlıklıydı desem yanılmış olmam herhalde. 5600 puan üzerinde tutunmakta zorluk çeken endeks 4750 kritik destek seviyesini test ettikten sonra 5300 puan ortalama ile denge arayışına girdi. Hem teknik hem de psikolojik açıdan önem düzeyi yüksek olan 5300 altında yaşanacak kalıcılık, çift tepe formasyonunun oluşmasına zemin hazırlayabilir. Böyle bir senaryoda, önce 4750 – 4300 destekleri daha sonra ise 3800 kademesi piyasalarda telaffuz edilmeye başlayabilir. Benim yangında ilk kurtarılacaklar dolabımdan (2023 için radarımdaki birkaç hisseden) bahsedecek olursak; TUPRAŞ, THY, TUKAŞ, SAHOL, ODAŞ, ASELSAN, GUBRE FABRIKALARI, MİGROS, TURKCELL ve AKSA diyebilirim.
Neyse az biraz sohbetten sonra, döndüm baktım yazıyı yazdığım tarihe.
24 Ocak…
O zaman selam vermek lazım nefesi uzun olamayan ama ismi daim olanlara;
Uğur Mumcu ve Ali Gaffar Okkan anısına…
Bu haberin/makalenin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmeden yayımlanamaz. Kaynak gösterilse dahi aktif link verilerek kullanılabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayımlayanlar hakkında yasal işlem başlatılır.