Krizden en çok etkilenen devletler

MDN İstanbul

1930’lardan beri yaşanan en kötü ekonomik kriz 2012’de kendisini yeniden hissettirdi. 2010’da yavaşlama gösterse de büyüme korkuları ve gelen kötü rakamlar ile dünya ekonomisi zor günler yaşıyor.
Pek çok devlet zor günlerden geçerken, politik belirsizlikle Avrupa borç krizi, liderlerin uzlaşmaz tavrı ile 2012 içinden çıkılmaz bir hal aldı.
Bu dönemde her ülke etkilense de birkaç tanesi en zararlı çıkanlar oldu. Bunlardan ilki tabiî ki Yunanistan.  Ülkenin zamanında bütçe konusunda ulussuzluk yapması ve bunun kötü bir şekilde ortaya çıkması sonrasında bütün euro birliğini tehdit ettiği gerekçesi ile 2 kez kurtarmak için Avrupa Birliği bünyesinde kurtarma paketi hazırlansa da hala süreçte başarı sağlanamadı. Geçtiğimiz yıl yüzde 5,4 daralan ülke de OECD verilerine göre bu yıl da yüzde 5,2’lik daralama yaşanacak. AB2nin merkez ülkesi Almanya’nın Birliği kurtarmak adına büyük çaba gösterdiği  Yunanistan’da, bu ay açıklanması beklenen Troyka’nın raporunun da gelecek aya sarkması ülke için çok iyi bir tablo olmadığının göstergesi olarak kabul ediliyor.
Krizden en çok etkilenen ve en büyük prestij kaybına uğrayan ülke ise İspanya. Ülke elindeki varlıkları bir bir elinden çıkarırken, özel bankaları kurtarmak için kaynak aktarmaya devam ediyor. Uzun vadeli tahvillerle yüksek oranda borçlanan İspanya’nın durumu AB’nin geleceği açıından hayati önem taşıyor.
Avrupa krizinden kötü etkilenen bir diğer ülke ise Portekiz oldu. Krizin başında yardım alan ülkede bir yönetime mal olan kriz yeniden gündemde. Ülkede yükselen tahvil faizi endişe yaratırken büyüme tarafında da pek parlak bir tablo çizilmiyor. Ülke ekonomisi OECD verilerine göre yüzde 3 oranında daralacak.

Krizin gölgede kalan yüzü
Çin ve Hindistan

Hindistan’da Avrupa borç krizinin etkilerini sert bir şekilde gösterdiği ülkelerden biri oldu. BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) önemli üyelerinden biri olan Hindistan’da işler tersine dönmüş görünüyor. Hızlı büyüme performansı ile göz dolduran Hindistan, yüzde 6.8’lik büyüme rakamı sonrasına çok umutlar artarken yüksek enflasyon, yüksek faiz oranları buna ek olarak zayıf Muson devri sonrasında ülke ekonomisinde büyük problemler çıkmaya başladı ve tablo tersine döndü.
Çin dünya ekonomisinin büyümesi ile yıldızı haline gelen lokomotif ülkesi. 2009 yılında yüzde 9.2 büyüyen Çin’i büyüme korkuları sardı. Konut tarafında oluşan balon artan kötü krediler ülke için beklentilerin bozulmasına neden oluyor. ülke ile ilgili tahminlerde 2013 için yüzde 7 altına kalabileceği öngörüleri hakim.
Dünya, Avrupa’daki ‘büyük kaybedenlere’ odaklanmışken Dünya ekonomisinin ve Asya’nın lokomotif ülkeleri de krizden etkilenmeye devam ediyor. Ancak Çin ve Hindistan’ın durumu şu an için fırtınanın dumanları arasında kalmış, gündeme getirilmiyor. Bu ülkelerin ekonomik durumu açıklığa kavuştuğunda ve öngörülen negatif etkiler hissedilmeye başladığında dünya başka büyük bir buhrana girme tehlikesiyle ciddi bir şekilde karşılaşacak. Iceberg’in görünen yüzü bile ekonomistleri tedirgin etmeye yetiyor.

ETİKETLER:
Bunu Paylaşın